EKONOMİ & FİNANS
okuma süresi: 9 dak.

Şahap Aşıkoğlu: “Bunu bir Müsteşar olarak söylüyorum; iyi yönetemiyoruz”

Şahap Aşıkoğlu: “Bunu bir Müsteşar olarak söylüyorum; iyi yönetemiyoruz”

Kıbrıslı Türk yönetimlerin, 1974’ten bu yana herhangi bir ekonomik plan veya programa sadık kalamadığını ifade eden Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Aşıkoğlu, “Sadece maliyeye gelen parayı kim daha fazla kapar kavgasına girdik, kim bağırırsa ona para verdik” dedi; 2011’den bu yana ülke ekonomisinin irtifa kaybettiğini, siyasetin ekonomiyi bir türlü yönetemediğini savundu.

Yayın Tarihi: 24/06/21 18:25
Güncelleme Tarihi: 24/06/21 23:43
okuma süresi: 9 dak.
Şahap Aşıkoğlu: “Bunu bir Müsteşar olarak söylüyorum; iyi yönetemiyoruz”
Özel Haber

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, Kıbrıs Postası TV’de Gökhan Altıner’in sunduğu “Sabah Postası” programına konuk olarak, ülke ekonomisine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

“FAKİRLEŞME SÜRECİMİZ 2011’DE BAŞLADI”

Ülke ekonomisini değerlendirmek için, pozisyonu iyi analiz etmek gerektiğine dikkat çeken Müsteşar Aşıkoğlu, “Pandemiden dolayı fakirleşmiyoruz; bizim fakirleşme sürecimiz, 2011 yılından bu yana devam ediyor” dedi.

“2011’DEN 2021’E KADAR 3 BİN 500 DOLAR FAKİRLEŞTİK”

KKTC’nin milli gelirinin, 2011 yılında 16 bin Dolar civarında olduğunu, 2008’den itibaren bu rakamın düşmeye başladığını ifade eden Aşıkoğlu, “2011 sürecine kadar AB ortalamasının üzerinde, yüksek gelir grubundaydık. Ancak 2011’deki krizden itibaren 2015’e kadar düşüş gerçekleşti. 2015 yılından itibarense, AB ortalamasının da altına düştük. Her fert, 2011’den 2021’e kadar 3 bin 500 Dolar fakirleşti” şeklinde konuştu.

“LOKOMOTİF SEKTÖRLERİN EKONOMİYE, KAMU MALİYESİNE YETERİNCE DESTEĞİ YOK”

Ekonomik sorunların sadece pandemi ayağı üzerinden değerlendirilmesinin, sorunların sadece tek bir parçasını görmek anlamına geldiğini aktaran Aşıkoğlu, “Böylesi durumlarda çözümler, sürdürülebilir olmaz” diyerek, ekonomideki sorunu şöyle özetledi:

“Bizim geçek sorunumuz, turizm sektörünün, inşaat sektörünün, yükseköğrenim sektörünün, yeterince iş yaramamasıdır. Kadın ve genç girişimciliğini ve istihdamını yeterince sağlamamasıdır. Bizi çeken lokomotif sektörler piyasada kesinlikle hareketlilik yaratıyor. Ancak sektörlerin aslında ekonomiye, kamu maliyesine yeterince desteği yok.”

BU DELİLİK BİLE DEĞİL”

Mali politikalarla gelir dağılımı yaparsınız; biz mali politikalarla ekonomiyi büyütmeye çalışıyoruz” diyen Aşıkoğlu, “Bu delilik bile değil. 1974’en bu yana bu stratejiyi yürütüyoruz. Hiçbir şey yapmıyoruz” dedi.

2009 yılında, Güney Kıbrıs’ın ekonomik krizde olduğunu, ancak 1994’dan 2009’ye kadar milli gelirlerini 13 bin Dolar’dan 20 bin Dolar’a çıkartmayı başardıklarını anımsatan Aşıkoğlu, “Malta da aynısını yaptı, İzlanda da” diyerek, bu gelişimin, geleceğe yönelik planlama ve vizyon sayesinde başarıldığına dikkat çekti.

“1974’TEN BU YANA HİÇBİR EKONOMİK PLAN VEYA PROGRAMA SADIK KALMADIK”

Kıbrıslı Türk yönetimlerinin, 1974 yılından bu yana herhangi bir ekonomik plan veya programa sadık kalamadığını, uygulanamadığını aktaran Aşıkoğlu, “Sadece maliyeye gelen parayı kim daha fazla kapar kavgasına girdik, kim bağırırsa ona para verdik. Sonra da her şey heba oldu. İnsanlar artık teşvik denen ödemeyi, teşvik olarak değil; bir hak olarak görüyor” dedi.

“İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDAN BU YANA HİÇ YAŞANMAMIŞ BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ”

“Bu yanlışlarla devam etme lüksümüz yok, kalmadı” diyen Aşıkoğlu, dünyanın değiştiğini, iklim krizinin ciddi ekonomik değişikliklere yol açtığını anlatan Aşıkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“ABD’nin bel kemiği olan mısır üretimi, yüzde 30 oranında düştü, çünkü toprak susuz kaldı. Rusya’nın buğday üretimi düşmekte. Dünyadaki arpa, buğday, mercimek ve yulaf üretimleri yüzde 30 düştü. Sadece Türkiye’de 5 milyon ton az üretildi. Güney Kore, BM’ye kuraklık yaşandığına vurgu yapıyor. Tarım fiyatları genel olarak yüzde 60 arttı. Temmuz’da ekmeğe dördüncü zam bekleniyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana hiç yaşanmamış bir süreçten geçiyoruz. Belki 2026’da herkesin yeni pozisyonlar alacağı bir noktaya geleceğiz.”

“İYİ YÖNETEMEME SORUNUMUZ VAR. BEN BUNU BİR MÜSTEŞAR OLARAK SÖYLÜYORUM”

Yaşanan tüm bu gelişmeleri ve fazlasını, son iki yıldır Maliye Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı ile görüştüklerini ifade eden Aşıkoğlu, “İyi yönetememe sorunumuz var. Ben bunu, bir Müsteşar olarak söylüyorum” dedi.

“BİZE BİR HÜKÜMET GEREKMİYOR; GÜÇLÜ BİR HÜKÜMET GEREKİYOR”

UBP – YDP – DP Azınlık Hükümeti’nin kurulacağı süreçte, ortaya iki argümanın çıktığını aktaran Aşıkoğlu, “Bu argümanlardan biri, hükümet kurulsun, ciddi krizler var, çözüm bulsun. Bir diğer argüman ise, bize bir hükümet gerekmiyor; güçlü bir hükümet gerekiyor. Yapısal sorunları çözmek için bazı çıkar gruplarının, lobilerin, hatta vatandaşın ayağına basmak zorunda kalabilirsiniz. Zayıf bir hükümetle bunların üstüne gidebilir miyiz? Sorunlara günlük çareler bulmak yeterli değil” şeklinde konuştu.

Yaklaşık iki yıl önce, 2035’e yönelik bir vizyon oluşturduklarını ve makro hedefleri Türkiye Cumhuriyeti ile müzakere ettiklerini aktaran Aşıkoğlu, KKTC ile TC arasında imzalanan protokollerin bir değil; üç yıllık planlar olmasını sağladıklarını kaydetti.

Öte yandan Türkiye ile imzalanan kıyı anlaşmasında ilk kez KKTC’ye bir imkan tanındığını, Türkiye’nin ithal ettiği ürünlerde gümrüğü sıfırlamayı başardıklarını aktaran Aşıkoğlu, “Örneğin muz. Bizim muz üreticimiz yılda ortalama 140 ton muz üretiyor. Bunların 40 tonunu iç piyasaya satıyor, geriye kalan çürüyor, atılıyor. Çünkü saklayacak büyük buzluklar yok. Şu an Türkiye’ye gümrüksüz 100 ton ihraç etme şansımız var” dedi.

“TÜRKİYE’NİN VERDİĞİ ŞANSLAR, KKTC TARAFINDAN SUİSTİMAL EDİLDİ”

Türkiye’nin KKTC’ye daha önce pek çok kez bu tip şanslar verdiğini ancak yönetimlerin bu şanları suiistimal ettiğini anlatan Aşıkoğlu, gerekli adımların atılmaması ve planlama yapılmaması halinde, 2023’te ülke ekonomisinin dibin dibini göreceğini ifade etti.

“AKARYAKIT ZAMMINI DENGELEYECEK FON, BAŞKA SEKTÖRLERE KAYDIRILDI. BU BİR HATAYDI”

Akaryakıt zammına ilişkin konuşan Aşıkoğlu, “Zamları dengeleyecek fon vardı, zam olurdu ama halka yansımazdı. Pandemi sürecinde bu fonu başka sektörlere kaydırdık. Bu bir hataydı. İleriyi görmeden bu adımı attığımız için fon o kadar zayıfladı ki, gelen pahalılığı yansıtmak durumunda kaldık” dedi.

Aşıkoğlu, fonun yeniden canlanması için gerekli adımların atılmakta olduğunu da belirtti.

“KIBTEK’İN YAPISI DEĞİŞMEDİĞİ SÜRECE ZAMLAR SÜRECEK”

Öte yandan elektrik zamlarına ilişkin de konuşan Aşıkoğlu, “KIBTEK’in yapısını değişmediğimiz sürece, mali sorunlar, idari sorunlar çözülmediği sürece, KIBTEK fiyat arttırmak zorundadır. Hiçbir şeyi düzeltmeye çalışmadan 2024’ü beklersek, elektrik 180 kuruş civarında satılmak zorunda kalınacak” ifadelerini kullandı.  

ENTERKONNEKTE SİSTEM…

Elektriğin Türkiye’ye enterkonnekte edilmesi konusunda da açıklamalarda bulunan Aşıkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şu anda bizim elektrik altyapımızın öyle ya da böyle bir desteğe ihtiyacı var. Altyapımız geri kalmış durumda. Bu nedenle bizden daha büyük bir sisteme bağlanmalıyız. Ya Güney Kıbrıs’a bağlanacağız –ki 2 noktada bağlandık ama yeterli değil- ya da Türkiye’ye. Bu sayede jeneratör sayımızı giderek azaltarak güneş enerjisinden ücretsiz faydalanabileceğiz.”

Aşıkoğlu, enterkonnekte ile ilgili esas sorunun, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın, Türkiye’ye, AB’nin NCO isimli kurumu üzerinden kurduğu baskı olduğunu ifade ederek, “Türkiye’ye ‘eğer KKTC’ye elektrik verirsen, seni sistemden atarız’ diyorlar. Bunun Türkiye’ye maliyeti 2 milyar Dolar civarında. Türkiye’nin çıkartılmasının AB’ye maliyeti ise 15 milyar Dolar civarı. Bu risk alınır mı, emin değilim” dedi.  

Güney Kıbrıs’ın Türkiye ile pazarlığa oturmak istediğini ifade eden Aşıkoğlu, “Güneyin istediği şu; sen KKTC’ye enerji vereceksen bunun bir bedeli var.  enerji vereceksen bunun bir bedeli var. KKTC’yi bağla ancak gel masaya otur, limanlarını Kıbrıs Cumhuriyeti’ne aç. Kavga budur. Bu, bizim enterkonnekte olmamız noktasında problem yaratıyor” dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.