Umarbeyli: TC Merkez Bankası’nın politika faizini sabit tutması ve düşürmesi enflasyon artışına çare olmadı

Ekonomist Yrd. Doç. Dr. Şükrü Umarbeyli, küresel çapta yaşanan ekonomik gelişmelerle ilgili Kıbrıs Postası’na değerlendirmelerde bulundu.

Ekim 2022’den sonra ve 2023 yılında küresel ekonomilerde düşüş yaşanacağına dikkat çeken Umarbeyli, “Aşırı risklerden kaynaklı küresel büyüme tahminleri bu yıl için yüzde 3,6 oranlarında belirlendi” dedi.

UMARBEYLİ: GIDA VE ENERJİ FİYATLARINDAKİ ARTIŞLAR OLAĞAN DIŞI BİR SEYİR İZLİYOR

Umarbeyli, enflasyon oranlarının ‘aşırı yüksek’ olduğunu, aynı zamanda gıda ve enerji fiyatlarındaki artışların ‘olağan dışı’ bir seyir izlediğini belirtti.

Küresel çağta yaşanan gelişmelerin ekonomik toparlanma süreçlerini baskıladığını söyleyen Umarbeyli, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Çin’de devam eden salgınlar ve kırılan tedarik zincirleri devam ediyor. Gelecek için belirsizlikler devam ediyor. Tüm ülkelerin yüksek enflasyonlarını düşürmek için her şeyi yapmaları gerekiyor. Birçok merkez bankası para politikasını kararlı bir şekilde uygulayarak daraltıcı ve sıkılaştırcı ekonomik programlarına devam ediyorlar.”

“MALİYE POLİTİKALARI, ENFLASYONU DÜŞÜRMEYE YARDIMCI OLACAK ŞEKİLDE OLMALI”

Umarbeyli, maliye politikalarının ‘merkez bankalarının enflasyonu düşürme çabalarına yardımcı olacak’ şekilde olması gerektiğini vurguladı. 

Yüksek borçla ve bütçe açığı ile karşı karşıya kalan ülkelerin maliye poltikalarına daha öncelik vermesi gerektiğini dile getiren Umarbeyli, “Orta vadede yapısal reformların da büyümeyi desteklemek için önem taşıdığını unutmamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Umarbeyli, Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yayımlanan raporlarda da enflasyonun yüksek kalmaya devam ederken küresel ekonomik görünümün önemli ölçüde karardığına dikkat çekti.

“YÜKSEK BORÇ SEVİYELERİNDEN KAYNAKLANAN RİSKLER ORTAYA ÇIKARABİLİR”

Rusya-Ukrayna savaşının etkisinin, mevcut enflasyonist riskleri artırarak, daha sıkı finansal koşulları ortaya çıkayabileceğine vurgu yapan Umarbeyli, “Yüksek borç seviyelerinden kaynaklanan riskler ortaya çıkarabilir” diye konuştu.

Umarbeyli, yüksek enflasyon baskıları altında ülke ekonomileri için yaklaşık bir yıllık ekonomik durgunluk uyarısı yapıldığını belirtti.

Gaz fiyatlarındaki artışlardan dolayı Ekim ayında enflasyonun daha da artacağının öngörüldüğünü ifade eden Umarşeyli, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“2023 yılı için de fiyatların tepede kalacağını belirtiliyor. En iyi ihtimal eğer her şey yolunda giderse 2023 ikinci çeyreği tünelin ışığının görüldüğü ay olabilir. Bu aydan sonra belki faiz indirimleri başlayabilir gibi görülüyor.”

“FİYATLAR ÇOK İSTİKRARSIZ”

Umarbeyli, enflasyonist ortamlarda sürekli bir fiyat artışı gözlemlendiğini ifade ederek, “Fiyatlar çok istikrarsız. İktisat teorilerinde hiçbir zaman enflasyon olgusu tek başına ortaya çıkmamaktadır. İlişkili olduğu iktisadi bağlantılar vardır” dedi.

Bağımsız merkez bankası, döviz kurları, faizler, maliye ve para politikaları, cari açık, dış borçlar, kredi derecelendirme kurumları, dış yatırımcılar, işsizlik oranları, üretim, kredibilite, istihdam, güven, turizm ve CDS primleri gibi birçok etkenin enflasyonu arttırdığını belirten Umarbeyli, orta ve uzun vadede üretimin arttırılması gerektiğini söyledi.

Umarbeyli, ihracata yönelik artışların çalışılarak yapılmasının turizm gelirlerinin de aynı zamanda arttırılması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

“TC MERKEZ BANKASI’NIN POLİTİKA FAİZİNİ SABİT TUTMASI VE DÜŞÜRMESİ ENFLASYON ARTIŞINA ÇARE OLMADI”

TC Merkez Bankası’nın son 7 aydır politika faizini yüzde 14 seviyesinde sabit tuttuğunu, bugün ise sürpriz bir karar ile yüzde 13 olarak aşağıya revize ettiğini hatırlatan Umarbeyli, “Ekonomik büyüme hedefi ile çalışıldı, fakat enflasyon artışına da bir çözüm ve çare olamadı” ifadelerini kullandı.