Kaan Kutlay: Kamu maliyemiz olası doğal afetler karşında son derece yetersiz
Finans uzmanı Dr. Kaan Kutlay, deprem gibi doğal afetlerin ekonomik etkilerini azaltmanın yolunun ‘güçlü ekonomi ve güçlü kamu maliyesinden’ geçtiğini belirterek, “Kamu maliyemiz olası doğal afetler karşında son derece yetersiz. O yüzden sigorta temelinde doğal afetler için yarın değil bugün devlet politikası oluşturulmalıdır” dedi.
Türkiye’de 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve ‘asrın felaketi’ olarak nitelendirilen deprem sonrası binlerce kişi hayatını kaybetti.
Bilim insanları, Türkiye’de meydana gelen deprem sonrası Kıbrıs’ta da bir deprem olabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Finans uzmanı Dr. Kaan Kutlay, depremin ekonomik boyutunu ve olası bir depreme yönelik alınması gereken ekonomik tedbirleri Kıbrıs Postası’na değerlendirdi.
“AFETLERİN EKONOMİK ETKİLERİNİ AZALTMANIN YOLU GÜÇLÜ KAMU MALİYESİNDEN GEÇER”
Deprem gibi doğal afetlerin ekonomik etkilerini azaltmanın yolunun ‘güçlü ekonomi ve güçlü kamu maliyesinden’ geçtiğini belirten Kutlay, konuyla ilgili açıklamasını şekilde sürdürdü:
“2023 KKTC bütçesi 35 milyar 850 milyon TL olarak öngörüldü, Türkiye 8 milyar TL’lik bir katkı koyar ise beklenen açık 3 milyar 50 milyon TL. KKTC’nin Türkiye’den aldığı borç kâğıt üzerinde ve bugüne kadar Türkiye’den herhangi bir ödeme talebi gelmese de ayrıca ciddi bir iç borç stoku da bulunmaktadır. Bu bütçeye yapısının yanında kamu iç borç stoku düşünülünce kesinlikle hazır değiliz, aslında olası deprem yanında ilk odaklanmamız gereken konu 6 Şubat depreminin KKTC ekonomisine etkileri olmalıdır.”
Finans uzmanı Dr. Kutlay, turizm ve yükseköğrenimin ülkedeki iki lokomotif sektör olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’den gelen öğrenci sayısı ve turistleri düşününce açıkçası 2023 yılında bizleri neleri neler beklediğini kestiremiyorum. Diğer bir konu ise bütçede öngörülen Türkiye katkısının ne kadarının gerçekleşeceğidir” diye konuştu.
“KAMU MALİYESİNDE OLASI BİR DEPREME KARŞI HAZIRLIKLI OLABİLECEK BİR KAYNAK YOK”
Kamu maliyesinde şu an için depreme karşı sağlam binalar oluşturabilecek veya deprem olursa sonrasında ortaya çıkan hasarı karşılayabilecek bir kaynağın olmadığını dile getiren Kutlay, “O yüzden alınabilecek tüm tasarruf tedbirleri ek mesailerden başlayarak alınmalıdır” açıklamasında bulundu.
Kutlay, kayıt dışı ekonomiye yoğunlaşılması gerektiğine de dikkat çekerek, “2023 yılı ülkemiz için zor geçecek, bu yüzden gelirler ne kadar arttırılabilir emin değilim” dedi.
Sadece deprem değil bütün doğal afetler için devlet politikası geliştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Kutlay, “Bunun da yolu Zorunlu Doğal Afet Sigortası’dır” ifadelerini kullandı.
“GELİŞMİŞ VE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ARASINDAKİ FARKLARDAN BİRİ DE SİGORTA SEKTÖRÜNE BAKIŞ AÇISIDIR”
Kutlay, gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerin arasında sayısız fark olduğunu belirterek, “Bunlardan biri de sigorta sektörüne bakış açsısıdır. Motorlu Araçlar Sigortası zorunlu olduğu için halkın geneli tarafından yapılmaktadır. Fakat diğer konularda maalesef gelişmiş ülkelerin çok gerisindeyiz” diye konuştu.
Türkiye’nin 1999 depreminden sonra Doğal Afet Sigortalar Kurumu (DASK) sistemini kurduğunu hatırlatan Kurtlay, “Biz böyle bir afet yaşamadan önlemimizi almalıyız” açıklamasında bulundu.
Kutlay, bu konunun 5-10 bin poundluk araçları sigortalamanın çok ötesinde olduğunu ifade ederek, “Sigorta şirketlerinin sermaye ve bilanço yapısı bu konuda son derece önemli rol oynanmaktadır” dedi.
“SİGORTA İŞLEMLERİ İÇİN FARKLI BİR YOL İZLENMESİ GEREKİYOR”
“Sigorta yaptırırken şirketin sermayesinden ve bilançosundan daha fazla dikkat edilen konu sigorta şirketi veya acentesi ile olan arkadaşlığımız ve dostluğumuzdur” diyen Kutlay, büyük meblağlar gerektiren bu tip sigorta işlemleri için farklı bir yol izlenmesi gerektiğini söyledi.
Kutlay, dünyadaki uygulamanın katastrofik riskleri koruyan Exess of Loss Koruma Üst Sınır Limitleri olduğunu kaydederek, “Ayrı ayrı her sigorta şirketi için düzenleyici otorite tarafından iyice kontrol edilip onların doğal afet sigortası yapmasına izin verilmelidir” ifadelerini kullandı.
Diğer bir konunun ise reasürans olduğunu, sigorta sektörü için son derece önemli olan bu kavramın ‘kurumsal ve ticari anlamda risklerin paylaşılması’ anlamı taşıdığını dile getiren Kutlay, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Reasürans, Üzerlerinde taşıdıkları riskleri sigorta ettiren şirketlere mali açıdan güç vermektedir. Ülkemizde sigorta şirketleri için reasürans şirketi için minimum 20 milyon TL, yani yaklaşık 1 milyon dolar sermaye şartı aranmaktadır. Sigorta şirketlerinin ve sigortalılarının güvenebileceği bir sermaye tutarından oldukça uzakta ve güvenilmez bir sermaye tutarıdır. Kademeli olarak reasürans şirketleri için 100 milyon dolar sermaye şartı getirilmelidir.”
“SİGORTANIN DEVLET ELİ İLE ÇOK SIKI KONTROL ALTINA ALINMASI GEREKİYOR”
Finans uzmanı Kutlay, sigortanın devlet eli ile de çok sıkı kontrol altına alınması gerektiğine kaydederek, “Sigorta şirketlerinden sorumlu olan Para Kambiyo Dairesi’dir” ifadelerini kullandı.
“Bu dairemiz kara paraya mı baksın, akaryakıta mı yoksa diğer konulara mı” diye soran Kutlay, Türkiye’deki Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu’na benzer özerk bir kurumun KKTC’de düşünülmesi gerektiğini belirtti.
Kutlay, “Buradan kastım konusunda uzman olmayan kişilere yeni pozisyonlar yaratmak değil uzmanların yöneteceği ve sigorta sektörünü daha iyi yerlere taşıyacak bir oluşumdur” diye konuştu.
Hatalardan ders çıkarmanın önemine vurgu yapan Kutlay, “2000 bankacılık krizinden sonra geçirilen yeni yasa ve sıkı denetimler sonrasında son derece güçlü bir finansal sisteme sahibiz. Bu konuda kötü bir tecrübe yaşamadan önlem almak son derece önemlidir” açıklamasında bulundu.
“KAMU MALİYEMİZ OLASI DOĞAL AFETLER KARŞINDA SON DERECE YETERSİZ”
Kutlay, KKTC’nin kamu maliyesinin olası doğal afetler karşında son derece yetersiz olduğuna dikkat çekerek, “Siyasilerimiz bu dönemlerde iyi niyetle politikalar üretmeye çalışsalar da mevcut yapıdan dolayı ellerinden çok fazla bir şey gelmemektedir. O yüzden sigorta temelinde doğal afetler için yarın değil bugün devlet politikası oluşturulmalıdır” dedi.
Açıklamasının sonunda Adıyaman İsias Otel enkazında hayatını kaybeden Gazimağusa Türk Maarif Koleji (GMTMK) öğrencilerine, öğretmenlere ve velilere başsağlığı dileyen Kutlay, “Diğer bölgelerde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına da başsağlığı dilerim. Tüm Türkiye ve KKTC’nin başı sağ olsun, yaralılara acil şifalar dilerim” ifadelerini kullandı.
Kutlay, Kıbrıs Türk halkına bu acıyı yaşatan İsias Otel’deki tüm sorumluların hak ettiği cezayı almasını dileyerek, “Tüm halk olarak bunun takipçisi olmalıyız” diye konuştu.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.