Bloomberg yanıtladı: Tahvil piyasaları Türk ekonomisindeki dönüşü nasıl karşılıyor?

"Satış dalgası, bazı yatırımcıların ne kadar şüpheci olduğunu ortaya koyuyor"

ABD merkezli yayın kuruluşu Bloomberg, Türk Lirası tahvillerinde geçen haftadan bu yana görülen yüzde 11'lik kaybı, yatırımcıların Türkiye'nin "yeni ekonomi politikalarına" şüpheyle bakmasının bir işareti olarak yorumladı.
Bloomberg'in analizinde Erdoğan'ın geçen hafta enflasyonu baskılamak için sıkılaşma politikasına devam edileceğini söylemesinin ardından yaşanan yüzde 11'lik kaybın Türk Lirası tahvillerini dünya piyasalarında en kötü performans gösteren yatırım aracı yaptığına dikkat çekildi.
Analizde, "Satış dalgası, bazı yatırımcıların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aniden daha konvansiyonel politikalara yönelmesi konusunda ne kadar şüpheci olduğunu ortaya koyuyor" dendi.
Londra merkezli Aviva Investors şirketinde kamu borcu uzmanı olarak çalışan Nafez Zouk, "Bu durum, 'ortodoks politikalara dönüşün' ne kadar devamlı olacağına dair görüş sahibi olmak için henüz erken olduğu anlamına geliyor. Adım adım ilerlenecek gibi hissediliyor ve biz de alınan tedbirleri ona göre değerlendirmeliyiz" ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 10 yıl önce 70 milyar doları geçerek rekor kıran yurt dışı yerleşiklerin Devlet İç Borçlanma Senedi'nde (DİBS) tuttuğu paranın, bugün 1 milyar dolara kadar gerilediğine dikkat çekildi. Yazıda, getirilerde daha fazla artış olabileceği beklentisiyle yatırımcıların aceleci davranmadığı ifade edildi.
Türk Lirası tahvillerinde bu ay görülen para girişinin çoğunlukla Türk bankalarının yurtdışı şubelerinden geldiği belirtilirken, ihracat rakamlarının ikinci çeyrekteki yüzde 9'luk gerilemesinin ekonomiye ilişkin kuşkuları artırdığı ifade edildi.
Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 25 seviyesine çekmesine rağmen, piyasalardaki kuşkuların dağılmadığı, buna sebep olarak Erdoğan'ın uzun süredir ucuz para taraftarı olması ve çizgiyi geçen ekonomi yetkililerini görevden alması gösterildi.
Londra merkezli FIM Partners'da makro strateji uzmanı olarak görev yapan Charlie Robertson, Türkiye'de yaşanan "kur paradoksuna" dikkat çekti.
Türk Lirası'nın halen gerçek etkin değerine kıyasla "fazla değerli" olduğunu belirten Robertson, aynı zamanda parasal sıkılaşma için beklentilerin altında kalan adımların, lirayı en kötü performans gösteren para birimlerinden biri yaptığını söyledi.
Robertson, "Piyasadaki herhangi birinin, huylu huyundan vazgeçer diye düşündüğü konusunda kuşkuluyum" diye konuştu.
Türkiye'deki yeni ekonomi ekibinin yüzde 60'lara ulaşan fiyat artışlarını dizginlemeyi başarıp başaramayacaklarının merak edildiği belirtilen analizde, martta yapılacak yerel seçimler öncesindeki olası harcama dalgasının fiyat baskısını artırabileceğine dikkat çekildi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.