ADLİ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Kara para ile inşa edilen 12 daire devlet hazinesine geçti

Kara para ile inşa edilen 12 daire devlet hazinesine geçti

Kara para ile inşa edilen 12 daire, mahkeme kararı ile devlet hazinesinin oldu. Mahkeme, “kara para aklama” suçundan yargılanan İskele Construction Direktörü Ahmet Aydoğan’ın kara parayla inşa ettiği tespit edilen 12 dairesini Devlet Hazinesi’ne kaydetti

Yayın Tarihi: 29/11/22 07:55
okuma süresi: 6 dak.
Kara para ile inşa edilen 12 daire devlet hazinesine geçti

‘Kara para aklama’ suçundan yargılanan İskele Construction LTD.nin direktörü sanık Ahmet Aydoğan’ın aleyhindeki karar dün açıklandı.

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin oy birliği ile aldığı kararı Başkan Fadıl Aksun açıkladı.

Kararı okuyan Aksun, huzurlarındaki olgulara göre sanığın şirketin direktörlerinden olan İngiliz vatandaşı Paul Stuart Chant’ın işlemiş olduğu “Uyuşturucu Madde Alma, Verme, Tasarruf” ve “Gizli İttifak” suçlarından ötürü elde etmiş olduğu iddianameye konu paralar ile dava konusu taşınmazları sanığın şirketin üzerine kaydederek kendisi de bu şirkette hissedar olduğunu belirtti.

“DÜNYADA VE MAALESEF KKTC’DE YASA DIŞI YOLLARDAN BÜYÜK MİKTARLARDA GELİR ELDE EDİLMEKTEDİR”

Aksun, şöyle devam etti: 

“Suç Gelirinin Aklanması’nın ülkemizde 4/08 sayılı yasa ile düzenlenmiş olup buradaki düzenlemeler dünyadakiler ile paralel niteliktedir. Genel olarak kara para, yasa dışı faaliyetler sonucu elde edilen para, mal veya değerler olarak tanımlanmaktadır. Dünyada ve maalesef KKTC’de yasa dışı yollardan büyük miktarlarda gelir elde edilmektedir. Söz konusu gelirlerin kaynağını çoğunlukla uyuşturucu maddeler, silah kaçakçılığı, patlayıcı madde, kadın ve çocuk ticareti oluşturmaktadır. 91/308/EEC Sayılı Avrupa Konseyi Direktifinde kara para şöyle tanımlanmıştır; kara para, ‘Uyuşturucu maddelerle ilgili faaliyetlerden ve bu faaliyetlere iştirak edilmesinden elde edilen her türlü kazançtır.’ Kara paranın kaynağını yasa dışı ve özelliklede ağır suçlar teşkil etmekte ve bu suçların başında ise uyuşturucu ticareti gelmektedir. Özellikle Dünyada yükselen terör dalgasının gerisinde de çoğu zaman uyuşturucu trafiği bulunmaktadır.”

Aksun, “Suç sayılan faaliyetlerden elde edilen gelirlerin genellikle nakit olması nedeniyle serbestçe ve kısa sürede kullanılmaları mümkün değildir. Bu sebeple bu geliri kullanmak isteyen suçlular parayı ekonomik dolaşıma katmak istemektedirler; bu faaliyet paranın aklanması olarak tanımlanmaktadır” dedi.

“PİYASA SÜRÜLEN PARA MİKTARINDAKİ ANİ DEĞİŞMELER FİYATLARDAKİ DALGALANMALARA NEDEN OLABİLMEKTEDİR”

Aksun, “Kara paranın aklanması; yasa dışı faaliyetlerden elde edilen gelire meşru görünüm kazandırarak kullanılabilir hale getirmek amacıyla, kasıtlı olarak kara paranın kaynağının gizlenmesi fiilidir. Öte yandan kara paranın aklanması ülke ekonomilerini de olumsuz yönde etkilemekte olduğunu görmekteyiz. Örneğin; ekonomide mal ve hizmet arz-talep miktarında bir değişme olmadığı halde piyasaya sürülen para miktarındaki ani değişmeler fiyatlarda dalgalanmalara neden olabilmektedir” ifadelerini kullandı.  

“HOŞGÖRÜ İLE YAKLAŞMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR”

Başkan Fadıl Aksun, şirketin hissedarı olan Paul Stuart Chant da suç gelirinden elde ettiği para ile taşınmaz inşa ettirip bunların satışından elde edeceği parayı aklama yoluna gitmeye çalıştığını belirtti, açıklamasını şöyle sürdürdü:

 “Kara paranın kaynağını oluşturan suçların ve kara para aklama suçunun neden olduğu sosyal, ekonomik, siyasi sıkıntılardan kurtulmanın yolu ise bu suçları işleyen örgütleri ve bunlara yardımcı olan kişilere mücadele etmektir. Bunun içinde bu örgütleri finanse eden kara para ve kara para aklamanın önüne geçmek ve sorunu kaynağında çözmek gerekmektedir. Tüm bu gerçekler ışığında ülkemizde mal edinerek başka ülkede işlenen suç gelirinin ülkemiz ekonomik sistemi kullanılarak aklanmasına hoşgörü ile yaklaşmamız mümkün değildir. Aksi bir yaklaşım hâlihazırda tanınma sorunu yaşayan ülkemizi suç gelirinin kolayca aklanabildiği, dünya ekonomisinden ve hukuk sisteminden kopuk bir ülke imajı oluşturup itibarsızlaşmasına yol açacaktır.

Dolayısı ile mahkememizin bu hassasiyeti de akılda bulundurarak ülkemizi kullanıp suç gelirini aklamaya çalışan kişilerin bundan menfaat temin etmelerine izin vermemesi gerekir. Bu noktada huzurumuzdaki sanığın bir şirket olduğunu göz önüne alarak hürriyeti bağlayıcı bir cezaya karar vermemiz mümkün olmamakla beraber 04/2008 sayılı yasanın verdiği yetkiye binaen iddianameye konu İskelede kain 12 adet taşınmaza el koyup Hazineye gelir olarak kaydetmeyi uygun buluruz.”

ŞİRKETE 450 BİN TL PARA CEZASI, TAŞINMAZLARA EL KONULDU

Aksun, sanığın lehine ve aleyhine olan tüm olguları değerlendirdikten sonra, şirketi mahkum ettikleri 1, 2 ve 3. davalardan ayrı ayrı 150 bin TL yani toplamda 450 bin TL para cezasına çarptırdıklarını ve iddianameye konu 12 adet taşınmaza el koyup bunları hazineye gelir olarak kaydettirdiklerini ve hazinenin bu taşınmazlar hakkındaki tasarrufları ile ilgili olarak başsavcılık vasıtası ile 6 ayda bir mahkemeye envanter dosyalamasına emir verdiklerini açıkladı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.