Lakkotripis: "2013 yılı doğal gaz için dönüm noktası"

Baf Ticaret ve Sanayi Odasının yıllık genel kurul toplantısında konuşan Lakkotripis, Rum hükümetinin, doğal gazın denizden karaya nakledilmesiyle ilgili denizaltı boru hattı, aynı zamanda ihracat amaçlı olarak doğal gaz sıvılaştırma terminali inşa edilmesi gibi, yerli doğal gaz rezervlerinin değerlendirilmesine ilişkin gerekli altyapı planlamalarında dikkatli icraatlar yürütmekte olduğunu söyledi.

Fileleftheros gazetesinin haberine göre, Rum kesiminin enerji sektöründe son yıllarda güçlü bir dinamik sergilemekte olduğunu ifade eden Lakkotripis, Noble Energy şirketinin 2011 yılının sonunda, Afrodit olarak adlandırılan 12'nci parsel içerisinde doğal gaz yatakları bulduğunu anımsattı.

ENI-KOGAS konsorsiyumu ile TOTAL şirketinin, 2013 yılının ikinci yarısı içerisinde, sismik araştırmalar gerçekleştirilmesiyle ilgili çalışmaları hızlı bir şekilde sürdürmekte olduklarını anlatan Lakkotripis, doğal gaz sıvılaştırma terminali inşa edilmesi için, Noble Energy ve ortaklarıyla kısa zaman önce yapılan karşılıklı anlayış memorandumunu anımsattı.

Memorandumun amacının, terminalin inşasıyla ilgili müzakerelerin başlaması olduğunu dile getiren Lakkotripis, müzakerelerin "Project Agreement" olarak bilinen nihai anlaşmanın imzalanmasıyla birlikte, 2013 yılının sonunda tamamlanmasının beklendiğine işaret etti.

DOĞAL GAZ İLE İLGİLİ "ARA ÇÖZÜM" MÜZAKERELERİ

Politis gazetesi ise bir haberinde, Rum Devlet Doğal Gaz İşletmesi (DEFA) ile Rus ITERA şirketinin, Güney Kıbrıs'ın, kendi doğal gazını elde edene kadar 2015–2018 yılları arasında, elektrik üretimi maksadıyla temin edeceği ve "ara çözüm" olarak nitelendirilen doğal gaz konusunda gerçekleştirdikleri görüşmelere yer verdi.

DEFA ile ITERA'nın geçtiğimiz Çarşamba ve Perşembe günü gerçekleştirdikleri görüşmelerin, iki tarafı da hayal kırıklığına uğrattığını yazan gazete, elindeki bilgilere dayanarak, yapıcı bir ortam veya iyileştirilmiş öneriler ortaya çıkmamakla birlikte, bunun tam aksine, iki tarafın ilişkilerinin sınandığını ifade etti.

Müzakerelerin nihai başarısızlıkla sonuçlanmasının önlendiğini, çünkü bu hafta için yeni bir randevu ayarlandığını kaydeden gazete, anlaşmazlığın giderilmesiyle ilgili olanakların sınırlı olduğunu, çünkü Rus ITERA şirketinin, tedarik edeceği doğal gazın fiyatını esaslı bir şekilde düşürme konusunda hazır olmadığının görüldüğünü belirtti.

ITERA'nın fiyatı düşürme konusunda çok da imkânı olmamasının, Elektrik İdaresi AİK'e sağlayacağı doğal gazı "spot market"ten satın alacak olmasından kaynaklandığını anlatan gazete, içerisinde bulunduğumuz dönem, fiyatların ITERA'ya çok da esneklik sağlamadığını ekledi.

Rus şirketinden yetkililerin, hükümet tarafından verilmesi gerektiğini düşündükleri "siyasi çözümlerden" medet ummakta olduklarının görüldüğünü kaydeden gazete, Rus yetkililerin, DEFA'nın görüşü olumsuz olsa bile, önerilerinin, DEFA'nın tek hissedarı olan hükümet tarafından kabul edilebilmesi olanağı bulunduğunu tahmin etmekte olduklarını ekledi.

Haberde, DEFA ile ITERA arasındaki müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması ihtimaline karşın, Noble Energy şirketinin ara çözümle ilgili önerisinin inceleneceği belirtildi.

İSRAİL BÜYÜKELÇİ YARDIMCISI'NIN DEMECİ

İsrail'in Güney Kıbrıs'taki büyükelçisinin yardımcısı Shani Cooper ise, Rum kesimindeki 3 yıllık görev süresini tamamlamasından önce, haftalık Kathimerini gazetesine verdiği demeçte, iki ülke ilişkilerindeki yeni dönemden bahsetti.

Gazeteye demecinde, gelecekte herhangi bir zamanda, bölgenin siyasi haritasının değişebileceğini veya doğal gaz rezervlerinin tükenebileceğini dile getiren Cooper, ancak dostluk ve karşılıklı işbirliği bağlarının olduğu gibi kalması için, gerekli derinliği kazanması gerektiğini söyledi.

Rum kesimi ve İsrail'deki insanların düşüncelerindeki perspektiflerin değişmesini sağlayan şeyin, iki ülke arasındaki Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmasının imzalanması olduğunu dile getiren Cooper, kendisinin bu anlaşmanın tüm sürecine katıldığını ifade etti.

Bu anlaşmanın öneminin, yalnızca ticari aşamada yarattığı önemli fırsatlar ve olanaklar temelinde takdir edilmediğini, bunun önemini daha derin olduğunu savunan Cooper, MEB'le ilgili bu anlaşmanın, deniz içerisinde hayali bir komşuluk çizgisi olarak işlev gösterdiğini kaydetti.

Cooper, doğal gaz yatakları, İsrail-Türkiye ilişkileri ve Arap Baharı'nın, toplu bir şekilde, jeopolitik yaklaşımlarını değiştirmeleri ve bölge için daha farklı düşünmeleri gerektiğini anlamalarına yol açtığını sözlerine ekledi.