GÜNEY KIBRIS
okuma süresi: 11 dak.

Biden'in son sözleri... "Tanrı Kıbrıs'ı korusun"

Biden'in son sözleri... "Tanrı Kıbrıs'ı korusun"

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın Rum muhataplarına, "bölgeyle ilgili enerji planlarının, Türkiye ile de Türkiyesiz de ilerleyebileceğini" söylediği, Ada'dan ayrılmadan önce sarf ettiği son sözlerle de, Kıbrıslıları (Kıbrıslı Türkler ve Rumlar) "Tanrı'nın kutsadığı ABD'nin müttefiki ülkeler grubunun olduğu şemsiyenin altına girmek isteyip istemediklerini düşünmeye sevk ettiği" haber verildi.

Yayın Tarihi: 25/05/14 13:10
okuma süresi: 11 dak.
Biden'in son sözleri... "Tanrı Kıbrıs'ı korusun"
A- A A+

Alithia "'God Bless Cyprus'... Joe Biden İki Günlük Ziyareti Sırasında Bize Ne Dedi" başlıklı haberinde, Biden'ın Ada'dan ayrılmadan önceki son sözlerini, "kelime kelime çeviri" olduğunu kaydederek şöyle aktardı:

"Meydan okumalar her zaman olacak. Ancak bu akşam, kendilerine yanıldıklarının (...) kanıtlanmasını taahhüt etmiş iki lideri dinledim. Bu Ada'da doğmuş, ancak barışın getirebileceği perspektife layık olan kızların ve oğlanların iyiliği için artık ümidin ve tarihin aynı şekilde sonuçlanmasını sağlayalım. May God bless Cyprus, may God bless America and may there be a speedy resolutioon (Tanrı Kıbrıs'ı korusun, Tanrı Amerika'yı korusun ve kısa zamanda bir çözüm olsun)."

Gazete, Biden'ın Kıbrıs'a, ABD'nin bölgeyle ilgili planlarını anlatmak maksadıyla geldiğini yazdı ve Rum hükümetinden çeşitli kaynaklara dayanarak şunları yazdı:

"Amerikalılar 21-22 Mayıs'ta bize şunları söylediler. 'Hidrokarbona sahip Güney Doğu Akdeniz ülkeleri birbirleriyle işbirliği yapmalıdır. Bağlantı halkası Kıbrıs'tır. Türkiye menfaat elde etmek istiyorsa bu planın bir parçası da olabilir, Kıbrıs sorununu çözmek istemezse dışında da kalabilir. Ancak Amerikalıların bölgedeki enerjiyle ilgili projeleri Türkiye olsa da olmasa da ilerleyecek.'

"İSRAİL, GÜNEY KIBRIS, MISIR VE LÜBNAN İŞBİRLİĞİ YAPMALI"

Joe Biden'ın burada olduğu süre içerisinde kendilerinin anlattığı üzere Amerikalıların düşüncesi şöyledir: Şu anda Ukrayna'daki kriz ve Avrupa'nın tamamının Rusya'ya enerji bağımlılığı kesindir. Bugün Ukrayna, yarın başka bir ülke olabilir. Batılılar Putin'in burada kalmayacağına, Batılıları rahatsız eden krizler yaratmaya devam edeceğine inanıyor. Domino tipi etki/tepkiler yaratacak soğuk savaşı yeniden canlandırmaya çalışıldığı görülüyor. Bunun bir yerde durması gerekir. Durması için de Avrupa'nın, Doğu Akdeniz'de var olan doğal gaza çok miktarda ihtiyacı var. Ancak Avrupa'ya bölgedeki bir ülke tek başına doğal gaz tedarik edemez. Siz, bölge ülkelerinin: İsrail, Kıbrıs, Mısır ve Lübnan birbirinizle işbirliği yapmanız gerekiyor.

Amerikalılar, Mısır ve Lübnan'ın İsrail ile işbirliği yapamayacaklarını, Kıbrıs'a ihtiyaç olduğunu biliyor. Dolayısıyla Biden bize, 'Kıbrıs, bölgedeki bu dört ülkeyi birleştirebilecek ülkedir' dedi. Bu ittifak olmadan işbirliği-anlaşma olamaz. Bu nedenle Birleşik Devletler de Ada'yı 'enerji kavşağı' görüyor ve Amerikalı Başkan Yardımcısı, 'Kıbrıs Doğu Akdeniz'de liderlik rolü aldı ve bölgenin küresel bir enerji merkezi haline gelmesinde kilit-oyuncu olmaya hazırdır' dedi.

"KIBRIS SORUNUNU ÇÖZERSE TÜRKİYE DE PROJENİN PARÇASI OLABİLİR"

Amerikalılar, Kıbrıs sorunu hakkında bize, Türk Başbakan Tayyip Erdoğan için bu meselenin öncelikli olmadığını, listesindeki 6-7'nci konu olduğunu söylediler. Amerikan diplomasisinin şu anda yapmaya çalıştığı şey, -bugün Türkiye'deki en uzlaşılabilir siyasi olarak gördükleri- Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu aracılığıyla, ABD'nin projelerini ileri götüreceği, yani bölgedeki dört ülkenin Amerikan lütfuyla –elbette kendileri de isterse-işbirliği yapacağını Erdoğan'a iletmeye çalışıyor.

Amerikalılar bu projeyi uygulamak istemekle kalmıyor, bunu dünden yapmış olmayı istiyor. Derhal ve süratle ilerlemesi gerekiyor. Planları bu. Kıbrıs sorunu da çözülürse, bu işbirliğine menfaatlerinden yararlanmak için Türkiye de girebilir. Kıbrıs sorunu çözülmezse belki bir şekilde işbirliği yapabilir ancak fazla bir menfaat sağlayamaz. Erdoğan'a 'Kıbrıs sorununu önceliklerinde birinci sıraya almalı, halletmeli ve bu paket içerisine sen de girmelisin' diyorlar. ABD Türkiye'ye, doğal gazı olmayabileceğini ancak Kıbrıs sorunu çözülürse, gelecekte, doğal gaz boru hattının ülkeden (Türkiye) geçebileceğini söylediler. Ankara'ya; '1- Kıbrıs sorununun çözülmesi çıkarınızadır çünkü bölgede oluşturmaya çalıştığımız bu ittifakın parçası olacak, 2- Gelecekte bir zaman doğal gaz boru hattı ülkenizden geçebilir. Şimdi gelmezseniz oyunu kaybedersiniz çünkü Kıbrıs sorununu ne zaman çözmeye karar vereceğinizi bekleyemeyiz. Bizim açımızdan enerji Kıbrıs sorunundan daha önemli' izahında bulundular.

Diplomatik bir kaynak gazetemize 'Amerikalılar bize açıkça, bunu bizim için yapamayacaklarını söylediler' dedi. Aynı kaynak,' Amerikalılar acele ettiklerini saklamıyorlar. Gelecekte boru hattı (Kıbrıs sorunu çözülmüş olarak) olabileceğini ancak bugün süratle bir çözüm istediklerini ve bu çözümün Mısır'da olan terminaller ve/veya yüzer doğal gaz sıvılaştırma tesisleri olabileceğini söylediler' ifadesini kullandı. Bu kararın ana kriteri sürat ve ekonomik açıdan avantajlı olmasıdır (şu anda Vasiliko'da terminal ne sürat sağlar ne de ekonomik avantaj).

AMERİKALILARA GÖRE "HİDROKARBONLARIN DEĞERLENDİRİLMESİYLE KIBRIS MOSKOVA BAĞIMLILIĞINDAN KURTULACAK"

Amerikalılar, Rusya'ya ekonomik bağımlılığımız olmasını anlayışla karşıladıklarını söylediler ancak Kıbrıs hidrokarbonlarının değerlendirilmesiyle Kıbrıs ekonomisinin de gelişeceğini ve ülkenin Moskova bağımlılığından kurtulacağını umuyorlar. Amerikalılar Biden aracılığıyla bize 'Birleşik Devletler bu hedefi başarmanız için (Kıbrıs sorununun iki bölgeli iki toplumlu federasyon temelinde halledilmesi) her türlü yardımda bulunmaya hazırdır. Gelecek nesilleri geçmişin çatışmalarından kurtarabilirsek hangi noktaya ulaşabileceğimizi düşünün. Bu olduğunda Kıbrıs'ın ve Kıbrıs ile ABD arasındaki ortaklık ilişkisinin kazanabileceklerinin sınırı yoktur' dediler."

Haftalık Kathimerini de ABD'nin, Doğu Akdeniz'le ilgili "master plan"konusunda Rum yönetimine anlattıklarına yer verdiği benzer içerikli haberini "ABD'nin Kıbrıs'ın Oyunculuğunda Doğu Akdeniz'deki Planı... Bölge Doğal Gazı Bölgesel İhtilaflar İçin Çözüm ve Avrupa'nın Enerji Güvenliği Açısından Çıkış Yoludur" başlık ve spotlarıyla aktardı.

"ŞAKAĞINDA TABANCA, ABD VE RUSYA'NIN ÇATIŞMA ALANINDA..."

Öte yandan Simerini "Kıbrıs Şakağında Yeni Tabanca İle Yine Tehdit Ediliyor... Bizi Yeniden, Bu Sefer Enerjiyle İlgili Çatışma Alanına Soktular... ABD Enerji Konularımızda Rol istiyor, Ruslar Ukrayna'yla İlgili Yeni Ambargonun İlan Edilmesiyle Gitmeye Hazırlanıyor" başlıklı haberinde "Dünyanın kalbi Doğu Akdeniz'de atıyor. ABD ile Rusya arasındaki tam gaz ilerleyen enerji savaşının yalnız enerji konularını değil dünya haritasını tersine çevireceği değerlendiriliyor" ifadelerine yer verdi.

Bölgedeki hidrokarbonlar odağındaki gelişmelerin, bugünkü kurulu düzeni değiştirmekle kalmayıp yeni dengeler, yeni ittifaklar oluşturup düşmanları birleştirirken dostları ayırmakta olduğunu yazan gazete, enerji rezervleri denetiminin, jeostratejik, ekonomik ve diğer çıkarlar bağlamında, aralarında Kıbrıs'ın da bulunduğu bölgedeki yüksek riskli ülkeler kuşağı için tehlikeli bir kokteyl oluşturduğunu vurguladı.

Gazete, bir yandan ABD'nin, Rusya'yı güçsüzleştirmek, bölgedeki enerji alanında başrol oynamak için Doğu Akdeniz'e ve İran körfezine indiğini, öte yandan ekonomist ve eski KGB ajanı Başkanı Vladimir Putin Rusya'sının enerji süper gücü haline gelerek, yeniden süper güçler haritasına girmeye çalıştığına dikkat çekti.

"Bütün bu enerji ve para savaşına, jeostratejik konumu, Münhasır Ekonomik Bölgesi'nde hidrokarbon bulunması ve İsrail'e, Türkiye'ye ve yeni enerji olgularında önemli rol oynayan diğer ülkelere komşu olması nedeniyle Kıbrıs da karışıyor" ifadesine yer veren gazete özetle şunları yazdı:

"Enerji meselesinin Kıbrıs'tan, İsrail'den, Mısır'dan başlayıp Azerbaycan'a, Ukrayna'ya ve Hazar'a ulaştığını fark eden Süper güç Amerika, Putin'in Güney'de tamamen izole edilmesiyle gelip Rusya ve Çin'in müşterek jeostratejik çıkarlarının yer aldığı Avrasya'nın kalbine yerleşmeyi umuyor. Uluslararası analizciler, bu yeniden şekillenmenin kansız mı olacak yoksa kan da akacak mı sorusuyla meşgul oluyor."

Gazete "Küçük ve ekonomik açıdan güçsüz Kıbrıs'ın enerjiyi ve çok iyi ilişkiler içinde olduğu ABD ile Moskova arasındaki dengeleri kendi çıkarına yönetmesi ne kadar kolaydır?" sorusunu da sorduktan sonra, ABD Başkan Yardımcısı Biden'ın, ziyareti çerçevesinde Rum yönetimine açıkladığı projelerine atıfta bulundu, devamla şunları da yazdı:

"Durumu ve gelişmeleri yakından takip eden Moskova için Kıbrıs, Avrupa Birliği'ne çıkış kapısı ve vatandaşlarının milyarlarca sermaye dolaştırdığı, yatırım yaptığı ülkedir.

ABD'nin dostluk elini kabul etmiş görünen Kıbrıs, mevduatların tıraşlanmasından sonra büyük çalkantılar yaşadığı Rusya ile ezelden beri mükemmel olan ilişkilerini sürdürmek istemeyecek. Ülke ekonomisi büyük oranda, merkezi Kıbrıs'ta bulunan Rus şirketleri, Kıbrıs'ta ikamet eden ve faaliyet gösteren Ruslara dayanıyor. Tam da bu nedenle Kıbrıs, Amerikalılar için Rusları satamaz, Kıbrıs sorununun çözümünü destekleyebileceklerine inandığı yeni güçlü müttefiklerini de terk edemez.

Böylece Kremlin'e, Rusya ile bütün alanlardaki işbirliğinin devamını istediği ve desteklediği mesajı gönderdi ancak Moskova şu anda Kıbrıs'la dostluk ilişkileri için yanıp tutuşmuyor. Moskova için şu anda önemli olan Ukrayna'daki durum ve Rusya aleyhine tedbirlerin üçüncü aşamasının uygulanmasıdır. Kelimenin tam anlamıyla darboğazda kalan Kıbrıs'ın tavrı belirleyicidir ve Kremlin Ada'nın Ukrayna meselesinde dostane tavrını koruduğunu düşünmekle birlikte, gelişmelerin konumunu alaşağı edebileceğini ve ambargo lehine oy kullanabileceğini düşünüyor."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.