GÜNEY KIBRIS
okuma süresi: 5 dak.

Rum ve Yunan hükümetleri, BM-GK daimi üyesi 5 ülkeyi güvenlik konularında ikna etmeye çalışıyor

Rum ve Yunan hükümetleri, BM-GK daimi üyesi 5 ülkeyi güvenlik konularında ikna etmeye çalışıyor

Rum ve Yunan hükümetlerinin BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülkeyi güvenlik konularında ikna etmeye çalıştığı; ancak şu ana kadar "5"lerin, çözümün uygulanmasının garanti edilmesine olumlu cevap vermesine karşın sonraki dönemde de Ada güvenliğinin garantörü olmaya sıcak bakmadıkları bildirildi.

Yayın Tarihi: 02/11/16 10:32
okuma süresi: 5 dak.
Rum ve Yunan hükümetleri, BM-GK daimi üyesi 5 ülkeyi güvenlik konularında ikna etmeye çalışıyor
A- A A+
Rum ve Yunan hükümetlerinin BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülkeyi güvenlik konularında ikna etmeye çalıştığı; ancak şu ana kadar "5"lerin, çözümün uygulanmasının garanti edilmesine olumlu cevap vermesine karşın sonraki dönemde de Ada güvenliğinin garantörü olmaya sıcak bakmadıkları bildirildi.

Fileleftheros'un haberine göre Rum Yönetimi son dönemde BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi ülkelerin yetkilileriyle yoğun görüşmeler yapıyor.

Muhataplarına; Güvenlik Konseyi'nin çözümün uygulanmasını garanti etmesi ve çözüm dönemi sonrasında da güvenlik sağlamaya devam etmesi, yani Kıbrıs'ın BM Anayasası'nın 7'nci başlığı altında olması talebini iletiyor. BM Anayasası'nın 7'nci başlığının BM'ye, "üçüncü bir ülkenin Kıbrıs'a herhangi bir şekilde yönelmesi halinde etkin askeri eylem yapabilme olanağı" tanıdığına işaret ediliyor.

Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis'in Moskova ziyareti çerçevesinde konuyu Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov'a yeniden açtığı kaydedildi.

Habere göre Kasulidis RİK'e yaptığı açıklamada Lavrov'a Rum tarafının; Kıbrıs sorununa bulunacak çözümün uygulanmasına Güvenlik Konseyi'nin nezaret etmesi ve mümkünse BM Anayasası'nın 7'nci başlığı altına alınması tezini ilettiğini söyledi.

Kasulidis konuyu ABD, İngiltere, Fransa ve Çinli (Güvenlik Konseyi'nin diğer daimi üyeleri) denkleriyle temaslarında da gündeme getirdi.

Gazete edindiği bilgilere dayanarak şu ana kadar "5"lerin çözümün uygulanmasını Güvenlik Konseyi'nin garanti etmesi görüşünde birleştiğini ancak "5"ler arasında "Kıbrıs'a nezaret etme ve çözümün uygulanma dönemi sonrasında da Ada'ya güvenlik sağlama" konusunda farklı yaklaşımlar içerisinde olduğunu vurguladı.

Bu dönem Rum Yönetiminin çabalarını, çözümün uygulanmasından sonraki dönemde de güvenlik sağlanması tezine destek aramaya yoğunlaştırdığına dikkat çekildi. Yunanistan'ın da aynı istikamette hareket ettiğine vurgu yapılan haberde, bugün Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Kocas ve Rus dengi Lavrov arasında Atina'da gerçekleşecek görüşmede ele alınacak ana konulardan birinin de bu olduğu kaydedildi.

Habere göre Yunanistan ve şahsen Kocas uluslararası unsuru ve özellikle Güvenlik Konseyi üyelerini Rum tarafının bu tezini desteklemeye ikna etmek için yoğun çaba ve mesai harcıyor. Rum ve Yunan tarafı, Güvenlik Konseyi üyelerini "Kıbrıs'ı koruma şemsiyeleri altına almaya" ikna edebilmeleri halinde garantiler konusundaki Türk tavrını aşılabileceklerine inanıyor.

RUM YÖNETİMİ YALANLADI

Simerini Kıbrıs Türk basınında, Rum tarafının güvenlik ve garantilerle ilgili 3 aşamalı önerisine dair haberine atıf yaptı ve bu haberin Rum Yönetimi tarafından yalanlandığını haber verdi.

Rum Başkanlık Sarayı'ndan bir kaynağa dayandırılan haberde "geçerli tek önerinin", Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis tarafından sunulan ve müzakere masasında bulunan; "garantilerin kaldırılması, Türk askerinin çekilmesi, BM Anayasası'nın 7'nci maddesi tahtında Güvenlik Konseyi uhdesi altında çok uluslu polis gücü öngören" öneri olduğu savunuldu.

Aynı gazete İrlanda'da "Büyük Perşembe Antlaşması" için "evet" kampanyasına liderlik etmekte olan Quintin Oliver'in "güvenlik konusunun, Kıbrıs sorununun belki de tek başlığı olduğunu, iki liderin varması muhtemel anlaşmanın referandumda onaylanması için güvenliğin çözülmesi gerektiğini" söylediğini yazdı.

Habere göre Rum Haber Ajansı'na (KİPE) 2004 Annan planı referandumundan önce gerek KKTC'de gerek Rum tarafında "evet" için çalışmak üzere 3 kez Ada'ya geldiğini söyleyen Oliver, "ancak çok geçti, çünkü anlaşma çerçevesi hazırlanmıştı, Annan planıyla ilgili prosedürdeki yapısal yanlışlar su yüzüne çıkmıştı" dedi
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.