Rum Savunma Bakanı: "Savunma sanayisinin geliştirilmesi tek yol"

Angelidis, Politis'e verdiği özel röportajda, Rum Milli Muhafız Ordusu'nun (RMMO) modernizasyon ve savaş kabiliyetini yükseltme vizyonuna, silahlanma programına, Fransa ile askerî işbirliğine ve Türkiye'nin bölgedeki faaliyetlerine dair konularda önemli açıklamalarda bulundu.

AB üye ülkelerin silahlı kuvvetlerinin geliştirilmesi ana ilkesine sahip olan PESCO çerçevesinde Avrupa Savunma Fonu'nun 2021-2027 dönemi için 13 milyar Euro'luk ödeneğin serbest bırakıldığını hatırlatan Angelidis, bu ödeneklerden yararlanabilmek için şu anda zemin hazırlığı yaptıklarını söyledi.

Angelidis, bu maksatla ileri teknoloji, teknik bilgi, yenilik, araştırma ve geliştirme alanlarında faaliyet gösteren kurum-kuruluşları ülkeye çekmek hedefiyle "Atina 2019" programını uyguladıklarını, savunma ve güvenlik programları için öneri sunmak üzere üniversite, araştırma merkezleri ve küçük sanayi-girişimleri çekmeyi başardıklarını anlattı.

"HEDEFİMİZ AKILLI ÇÖZÜMLER VE AKILLI TEKNOLOJİYLE BAĞLANTILI KULLANILACAK TEÇHİZAT YAPMAK"

Hedefin, Rum tarafında savunma sanayisi kurmak olduğunu ancak ağır savunma sanayisi kurmak gibi bir vizyonları olmadığını, kimsenin Rum tarafının tank, uçak veya gemi üretmesini beklememesi gerektiğini söyleyen Angelidis, şu detayları verdi:

"Hedefimiz teknolojiye, akıllı çözümler ve akıllı teknolojiyle bağlantılı kullanılacak teçhizat yaratmaktır. Bu çabada, başka bir ülkede üretiliyor olmasına karşın Kıbrıs'ın, özellikle yazılım düzeyinde veya daha küçük malzeme düzeyindeki bir bölümünün üretimini üstlenebileceği daha büyük bir donanım sisteminin parçası olarak rol oynayabiliriz."

Angelidis, "Adanın mevcut fiili durumu nedeniyle RMMO'nun kabiliyetini yükseltecek şekilde hareket etme zorunlulukları yüzünden değil, bir AB üyesi olarak, coğrafik konumları gereği güvenlik ve savunma alanında araştırma ve yenilik alanında katalizör rol oynayabilecekleri için Rum tarafında savunma sanayisinin geliştirilmesinin tek yol olduğunu" savundu.

2017-2018'DE DEVLET BÜTÇESİNDEN SİLAHLANMAYA 150 MİLYON EURO

Rum Yönetimi'nin, RMMO'nun kabiliyetini yükseltme hedefini taşıyan silahlanma programının da hazır olduğunu söyleyen Angelidis, 2017 ve 2018'de devlet bütçesinden, Savunma Bakanlığı bütçesi dışında 150 milyon Euro da silahlanma programı için aldıklarını hatırlatarak, gelecek dönemde de bu düzeyde devam etmeyi hedeflediklerini söyledi.

Angelidis, silah alımları konusunda çok net konuşmak istemediğini,bakanlığının RMMO ile istişare içerisinde silah alım programı üzerinde çalıştığını ve ihtiyaca göre alım yapacağını belirterek "Bu konuda ne kadar az konuşursak, başarmak istediğimiz hedef açısından o kadar iyi olur ancak yapılacak tercihlerde teknolojinin önemli rol oynayacağını söyleyebilirim" dedi.

GÜNEY KIBRIS'IN KKTC SINIRINDA RMMO-POLİS KOORDİNASYONU

Savvas Angelidis, RMMO'nun Güney Kıbrıs'ın KKTC sınırındaki denetimlerdeki rolünün sorulması üzerine, bu dönemde KKTC'den Rum tarafına mülteci akımında artış meydana geldiği gerekçesiyle çeşitli birimlerin aralarında koordinasyon oluşturduklarını belirtti.
Angelidis, şunları ekledi:

"Milli Muhafız Ordusu olarak, benim inisiyatifimle, somut ek önlemler oluşturmaya yaklaştık. Bunlar arasında başka görevleri de olan polisle daha iyi koordinasyon, Yeşil Hat'la ilgili daha çok yetki, devriyelerin artırılması, bu meselede çok daha yoğun ve kurumsal istihbarat paylaşımı bulunuyor. Şu anda Yeşil Hat'tın Milli Muhafız Ordusu tarafından korunması çerçevesinde ultra modern kameralar dışında teknoloji tesis etmek için çalışma yapıyoruz."

FRANSA İLE ASKERÎ İŞBİRLİĞİ

Angelidis, Fransa ile kısa süre önce icra edilen ortak askerî tatbikat hatırlatılarak, bir Fransız fırkateyinin Fatih sondaj gemisinin 7'nci parseldeki varlığına ilişkin soruyu yanıtında, Fransa ile işbirliklerinin, altyapıların güvenliğiyle nasıl başa çıkılacağı ve Rum yönetiminin enerji programının kesintisiz devamı konusunda örtüşecek noktaya ulaştığını söyledi. Angelidis , özetle şöyle devam etti:

"Şu anda 7'nci parselde Fransız fırkateyni yok. Zaten hedef, Fransız fırkateyninin orada daimi kalması değildi. Gerek Fransa, gerek İtalya ile anlaşmaya vardığımız nokta, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ve diğer ülkelerin egemenlik haklarını herhangi bir engelleme olmadan kullanmasına saygı gösterilmesi gerektiği mesajının verilmesi için deniz kuvvetlerinin bölgedeki varlığının artırılmasıydı. Fırkateynin varlığının, durumun militarize edilmesi mesajı vermek olmadığını söylem ve eylemle açıkça ortaya koyduk. Böyle bir şey (bölgenin militarize edilmesi) enerji programına sadece zarar verir."

Angelidis, Fransa ile işbirliği ve Fransa Deniz Kuvvetleri'nin Mari'deki deniz üssündeki varlığının ne aşamada olduğuna ilişkin soruyu yanıtında, Fransa ile silahlanma, ortak tatbikatlar ve ordu kuvvetleri (hava, deniz, kara) birimleri arasında ikili işbirlikleri bunduğunu söyledi ve şunları ekledi:

"Netleştirmek isterim ki, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin elinde bulunan deniz üssünün Fransa veya herhangi başka bir ülke tarafından yönetilmesi konusu hiç gündeme gelmedi. Fransa'dan uzman personelin de katıldığı, Mari'deki deniz üssünün genişletilmesine dair bir prosedür devam ediyor. İncelemenin değerlendirilmesini bekleyip, bu ciddi konuda ona göre karar almamız daha iyi."

"ABD'DEN ÇOK TÜRKİYE'NİN İŞLEYİŞ ŞEKLİ ENDİŞELENDİRİYOR"

Angelidis "Trump-ABD'nin Suriye'yle ilgili tavrı sizi endişelendiriyor mu? Amerika'nın özellikle Kürtlere karşı tavrının bizi endişelendirmesi gerekiyor mu?" sorusuna karşılık, "Bizi, Türkiye'nin bu konudaki işleyiş şekli daha çok endişelendiriyor ancak Suriye başka, Kıbrıs başka" dedi.

Angelidis şunları söyledi:

"Hiçbir şekilde özü kaçırmaya gerek yok. Öz, Türkiye'nin MEB'deki ve Maraş'taki yasadışı faaliyetlerine son verilmesinden başka bir şey değildir. Vatandaşları paniğe sokmaya hiç gerek yok. Bizim çabalarımız Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına odaklanmış durumdadır. Aynı zamanda Türkiye'nin kanun dışı faaliyetlerine son vermesi için çalışıyoruz."