Rumlardan "Türkiye'nin harekâtı biliniyordu ama önlem alınmadı" iddiası

Haravgi gazetesi, "Araştırma Sonuçlarında Çarpıcı İfşalar... Makarios Palanlarına Engel... Darbe ve N. Sampson... Türk İstilasını Biliyorlardı... İngiliz-Amerikanların Hain Rolü" başlıklarıyla verdiği haberinde, Kıbrıs Dosyası'nda 1967-1974 dönemlerine ilişkin önemli tarihi bilgilerin kaydedildiğini yazdı.

"1974'TE ATİNA-ANKARA ARASINDA ANLAŞMA"

Habere göre dosyada, 20 Temmuz 1974'te gerçekleşen Kıbrıs Harekatı'nın 17 Temmuz'dan itibaren Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) tarafından bilindiği ve 19 Temmuz'da Lefkoşa'daki Yunanistan Büyükelçiliğinin, Türk gemilerinin Apostolos Andreas'a yöneldiğine ilişkin Atina'ya bilgi verdiğine dair unsurlar da yer alıyor. Buna rağmen harekatın gerçekleşeceği 20 Temmuz günü Atina'da herhangi bir hareketliğin olmadığı, ayrıca RMMO'nun o gün Girne bölgesindeki askeri konumlarının zayıflatıldığı belirtildi.

Habere göre dosyada, harekatın gerçekleşmesi ve 15 Temmuz'da iş başına gelen cunta hükümetinin herhangi bir direnişte bulunmayacağı konusunda Atina ile Ankara arasında anlaşma olduğuna dair iddialara da yer verildi.

Dosyada, "Kıbrıs'ın bölünmesine" ilişkin "emperyalist planlar" hakkında ispatlı ifadelerin de yer aldığını kaydeden gazete, belgeler ve tanıklıklarla Anglo-Amerikanların başrollerini oynadığı Acheson Planı'na ilişkin tüm perde arkasının, ayrıca Makarios'un bölücü planları kabul etmesi için baskı yapan o zamanki Yunan hükümetinin rolünün açıklığa kavuşturulduğunu kaydetti.

Habere göre dosya kapsamında, 1967'de Yunanistan'ın Meriç (Evros) bölgesindeki müzakerelere de yer veriliyor. Habere göre bu müzakerelerle, Yunan cuntasının öneri ortaya koyduğu ve buna göre Kıbrıs'ın Yunanistan ile birleşmesi karşılığında Türkiye'ye, Kıbrıs'ta askeri üsler ve haklar vermeye hazır olduğunun ortaya çıktığı kaydediliyor.

Grivas'ın Kıbrıslı Türklere karşı askeri operasyonlarına ilişkin önemli tanıklıkların da yer aldığı dosyada, Makarios'un iktidardan uzaklaştırılması çalışmalarına ilişkin belgeler ve ifadeler de bulunuyor.

Dosyada, 1970 Mart ayında Makarios'a karşı gerçekleştirilen cinayet teşebbüsüne ilişkin verilerin yer aldığını ve bu şekilde Makarios'u ölü isteyen Atina Cuntası'nın rolünün teyit edildiğini kaydeden gazete, bu yönde Komandolar Komutanı Dimitris Papapostolu'nun yasadışı faaliyetlerine ilişkin bilgilerin bulunduğunu yazdı.

Dosyada, Polikarpos Yorgacis'in 15 Mart 1970 tarihinde öldürülmesine neden olan olaylar hakkında bilgiler de var.

Grivas'ın Kıbrıs'a geri dönme isteği ve EOKA-B'yi oluşturması hakkında tarihi bilgilerin yer aldığı dosyada, Grivas'ın Atina'dan ayrılmasını organize etmeyi üstlenen ve Kıbrıs'a kabul eden kişinin ifşa edildiği belirtildi.

Dosyada, Filelefthereos ve Haravgi gazetelerinin yerleşim yerlerinin tahrip edilmesi gibi EOKA-B'nin rolü ve faaliyetlerine yer verildiğini yazan gazete, dosya çerçevesinde EOKA-B'nin Yunanistan tarafından finanse edildiğine ve silah teçhizatlarının Lübnan'dan alındığına ilişkin verilerin toplandığını aktardı.

"Kıbrıs Dosyası Komitesi"nin Yunan Meclisinden elde ettiği bilgilerle hazırladığı dosyada, 15 Temmuz 1974 darbesinin gerçekleşmesine Cunta Lideri Dimitrios Yoannidis, Bonanos, Gizikis, Andrutsopulos gibi kişilerin öncülüğünde karar verildiğine ilişkin, ayrıca EOKA-B Lideri Nikos Sampson'un görüşmelerine ve temasları hakkında veriler de bulunuyor.

Gazete, dosyadaki çalışmalar içerisinde yer alan bilgilere göre Kıbrıs sorununa NATO çözümünün 1964'ten itibaren, Makarios bilgilendirilmeden Türkiye ile Yunanistan arasında Camp David'dekji gizli görüşmelerle başlandığını ileri sürdü.

Dosyada yer alanlara göre ABD'nin, Makarios'a karşı darbe konusunda Yoannidis'in planlarından haberinin olduğu ve bu planları desteklediği öne sürüldü.

Fileleftheros gazetesi, "Kıbrıs Aleyhine Suç Önceden Planlanmış" başlığıyla verdiği haberde, 1964-1974 dönemlerinde olanların kesinlikle tesadüf eseri gerçekleşmediğini savundu.

Gazete, Amerika'nın Makarios'u, planlarını engellediği için hedefine aldığını yazdı ve konuyla ilgili geniş ayrıntılara yer verdi.

Politis gazetesi de, "Hainlik Bu Şekilde Gerçekleşti" başlığıyla verdiği haberde, dosyadaki bilgilere göre, Türk gemileri Mersin'den Kıbrıs'a doğru yola çıkmasına karşın RMMO ve diğer birimler, bunu "planlı tatbikat" olarak niteledi ve gerekli faaliyetlerde bulunmadığını yazdı.

Simerini ise, dosyada eksiklikler olduğuna ve tarihi gerçekliklerin tam olarak kaydedilmediğine ilişkin DİSİ'nin açıklamasına yer verdi.

AKEL ise, çalışmanın tam olarak gerçeklere yanıt verdiğini belirtti.

TAK