ABD’nin Doğu Akdeniz bölgesine dönüşü

Kathimerini gazetesinde yer alan bir haberde, Ukrayna’daki savaşın getirdiği değişikliklerin yanı sıra Gazze’deki savaş ile İran ve Batı’nın Kızıldeniz’deki anlaşmazlığıyla birlikte mevcut durumun, yalnızca güvenlik ve savunma gibi alanlarda Güney Kıbrıs ile Washington arasındaki ilişkilerin derinleşmesini vurgulamakla kalmadığı ve bunun Amerikalıların diğerlerinin yanı sıra Güney Kıbrıs'a odaklanarak verdiği büyük önemi de gösterdiği kaydedildi.

Gazete, “ABD’nin Akdeniz’e Dönüşü” başlığıyla geniş yer verdiği haberinde, Amerikan faktörünün Doğu Akdeniz bölgesine geri dönüşünün, Güney Kıbrıs'la ikili düzeyde özel bir etki alanı varmış gibi göründüğünü ortaya koydu.

ABD silahlı kuvvetlerinin eski gazetelerinden “Star & Stripes’ın” geçen hafta “US Seals’ın” RMMO Deniz Kuvvetlerine bağlı sualtı imha timiyle yaptığı ortak eğitime atıfta bulunan bir yazı kaleme aldığını kaydeden gazete, yazıda Rum kesiminin ekim ayında başlayan İsrail-Hamas savaşının ardından bölgedeki büyük askeri hareketlenme sebebiyle, ABD ve ABD’nin bölgedeki müttefikleri için bir merkez haline geldiğinin belirtildiğini iletti.

Gazete söz konusu yazının ABD donanmasının Doğu Akdeniz’deki saldırı grubunun ön saflarında yer alan amfibi saldırı gemisi USS Bataan’ın Larnaka limanına demirlemesine denk geldiğine de işaret etti.

Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) ile Amerikan Silahlı Kuvvetleri arasında 19 Ocak'ta Güney Kıbrıs’ta imzalanan İkili Savunma İş Birliği Programının, Güney Kıbrıs ile Washington arasında savunma alanındaki artan iş birliği eğilimine damgasını vurduğunu da kaydeden gazete, Güney Kıbrıs’ta bulunan CYCLOPS merkezinin düzeyinin bölgede uluslararası “Targeting Center” açılmasıyla birlikte yükseltilmesinin, Rum kesimi ile ABD’nin ikili ve çok taraflı iş birliği açısından da önemli bir gelişme olduğunu vurguladı.

Targeting Center’in Güney Kıbrıs-ABD ortaklığı yanı sıra UNODC ve WCO isimli uluslararası örgütlerden oluştuğunu ve merkezinin Larnaka’da bulunduğunu yazan gazete, Targeting Center’in limanlar, havalimanları ve sınır geçişleri gibi kritik tesislerdeki kargo ve altyapıların güvenliği konularında bir eğitim merkezi olduğunu kaydetti.

ABD ile Güney Kıbrıs arasındaki savunma ve güvenlik düzeyinde ilişkilerin geliştirilmesine ilişkin tartışmanın (askeri) teçhizat boyutunda son bulunduğunu da yazan gazete, yetkili kaynakların gazeteye belirttiği üzere, bu tartışmanın artık Washington ile Güney Kıbrıs arasındaki stratejik ortaklık ilişkisi aşamasında olgunlaştığını ifade etti.

ABD ile Güney Kıbrıs’ın artık insansız hava araçlarının (UAVs) kullanımıyla ilgili bir anlaşmaya varma aşamasında olduklarını kaydeden gazete, son beş yılın ve bölgedeki mevut konjonktürlerin Güney Kıbrıs’ın ABD ile birlikte daha kapsamlı bir Avrupa-Atlantik ortaklığına katılması yönüne işaret ettiğini ekledi.

SAVUNMA BAKANI'NIN AÇIKLAMASI

Gazeteye göre Rum Savunma Bakanı Vasilis Palmas ise gazeteye yaptığı açıklamada, Rum Yönetimi’nin gerek bölgesel gerekse uluslararası aşamada yeni jeopolitik olgular ve yeni meydan okumalardan ortaya çıkan gereksinimlere karşılık vererek, dost ülkelerle iş birliğinin güçlenmesine yatırım yaptığını ifade etti.

Bu iş birlikleri zarfında Rum Yönetiminin bölgedeki rolünün istikrar kapısı olarak güçlendirildiğini buna paralel olarak güvenliğinin de iyileştirildiğini yazan gazete, kısa süre önce meydana gelen bölgesel ve uluslararası gelişmelerin Güney Kıbrıs’ın bu jeopolitik rolünün düzeyini yükselttiğini savundu.

Bu mantıktan hareketle ABD ile hızlı bir şekilde çok aşamalı stratejik iş birliği geliştirildiğini dile getiren Palmas, Rum kesiminin ABD’ye çeşitli alanlarda kolaylıklar da sağladığını belirtti.

Palmas, ABD’yle stratejik iş birliğinin iki ülkenin bölgedeki barış ve istikrarın korunmasıyla ilgili ortak bağlılığını yansıttığını sözlerine ekledi.