Rum Savunma Bakanı yalanladı, sahadaki gerçekler aksini söylüyor

Rum Yönetimi Savunma Bakanı Vasilis Palmas’ın, Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail’in Türkiye’ye karşı herhangi bir “acil müdahale kuvveti” kurma niyeti bulunmadığı yönündeki açıklaması, son yıllarda Doğu Akdeniz’de yaşanan askeri ve stratejik gelişmelerle açık biçimde çelişiyor.

Kıbrıs Postası’nın ulaştığı askeri kaynaklar, üç ülke arasında resmi adı konmamış ancak fiilen işleyen bir kriz müdahale mekanizmasının uzun süredir inşa edildiğine dikkat çekiyor.

TATBİKATLAR SIRADAN DEĞİL, SENARYOLAR TESADÜF DEĞİL

Güney Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail arasında düzenli olarak gerçekleştirilen çok uluslu askeri tatbikatlar; kapsamı, içeriği ve zamanlaması itibarıyla rutin eğitim faaliyetlerinin ötesine geçmiş durumda.

Bu tatbikatlarda özellikle:

• ani hava ve deniz krizleri
• deniz yetki alanı gerilimleri
• hızlı konuşlanma ve müşterek müdahale senaryoları üzerinde durulması, “_acil müdahale kuvveti yok_” açıklamasını fiilen geçersiz kılıyor.

Askeri çevreler, bu tatbikatların amacının kriz anında beklemeden ortak hareket edebilme refleksi kazanmak olduğunu belirtiyor.

“ADI YOK AMA İŞLEVİ VAR”

Güvenlik uzmanlarına göre Rum Savunma Bakanı’nın yalanladığı yapı, klasik anlamda kurulmuş ve ilan edilmiş bir askeri birlik değil.

Ancak:

• müşterek komuta uyumu
• eş zamanlı harekât planları
• hava ve deniz unsurlarının entegre kullanımıbgibi unsurlar, fiilen bir acil müdahale gücü ortaya koyuyor.

Bu nedenle Palmas’ın açıklamasının, askeri bir gerçeği değil, diplomatik bir pozisyonu yansıttığı ifade ediliyor.

İSRAİL-YUNANİSTAN HATTI GÜNEY KIBRIS’TA DÜĞÜMLENİYOR

İsrail ile Yunanistan arasında son yıllarda derinleşen savunma iş birliği; hava kuvvetleri entegrasyonu, istihbarat paylaşımı ve elektronik harp alanlarına kadar uzanırken, Güney Kıbrıs bu yapının Doğu Akdeniz’deki ileri karakolu konumuna taşınmış durumda.

Bu tablo, üç ülke arasında kriz anlarında önceden kurgulanmış bir müdahale refleksinin bulunduğunu gösteriyor.

TÜRKİYE VURGUSU BİLİNÇLİ ŞEKİLDE DIŞARIDA TUTULUYOR

Palmas’ın açıklamasında Türkiye’nin özellikle hedef alınmadığı vurgusu yapılırken, tatbikat alanları, kullanılan senaryolar ve askeri konuşlanma haritaları, Türkiye merkezli güvenlik algısının belirleyici olduğunu ortaya koyuyor.

Uzmanlara göre bu durum, Rum Yönetimi’nin uluslararası kamuoyuna verdiği mesaj ile sahadaki askeri hazırlıklar arasındaki farkı daha da görünür kılıyor.

Rum Savunma Bakanı’nın “böyle bir niyet yok” açıklaması, siyasi tansiyonu düşürmeye yönelik bir söylem olarak okunabilir. Ancak sahadaki askeri gerçeklik, üçlü yapının kriz anında birlikte hareket edebilecek bir kapasiteyi çoktan oluşturduğunu gösteriyor.