Yaz aylarında beslenmeye dikkat!
Diyetisyen Ayfer Aylin, bahar ve yaz aylarında su tüketiminin önemine dikkat çekerek tavsiyelerde bulundu.
Diyetisyen Ayfer Aylin, bahar ve yaz aylarında su tüketiminin önemine dikkat çekerek tavsiyelerde bulundu.
Aylin, sıcak havalarda su ve tuz tüketimi konusunda dikkatli olunması gerektiğine işaret etti ve sebze-meyve tüketiminde 'renkleri karıştırarak' beslenme tavsiyesinde bulundu.
Yaz aylarının yaklaşmasıyla kış döneminde alınan kiloların hızlı bir şekilde verilmek istenmesi vatandaşları diyet yapmaya zorlarken, bilinçsiz yapılan diyetler kısa süreli sonuç verse de uzun vadede sağlığı olumsuz etkileyebiliyor.
Beslenme alışkanlıklarını değiştirmeyi göze alamayanlar için oldukça cezbedici diyetler halk arasında popülerlik kazanırken, süratle verilen kiloların kısa zamanda geri alınması çeşitli sorunlara yol açıyor.
Bahar ve yaz aylarında sıcaklığın aşırı artışı ile beraber metabolizmada çeşitli değişiklikler yaşandığını anlatan Diyetisyen Ayfer Aylin, bu metabolizma değişikliklerinin özellikle kronik hastalığı olan bireyler için zorlayıcı durumlar oluşturabildiğine dikkat çekti.
"EN ÖNEMLI KONU, SIVI KAYBINDAN KORUNMAK... VÜCUDU SUSUZ BIRAKMAYIN"
"Vücudun su dengesini korumak, kalbin vücut kaslarına giden kan damarlarına daha etkin kan pompalamasını ve dolayısıyla vücudumuzdaki kasların daha etkin çalışmasını sağlar. Diyabet ve kalp hastalığı olan veya diüretik dediğimiz idrar söktürücü ilaçlardan kullanan hastaların diğer bireylere oranla daha fazla sıvı dengesine dikkat etmesi gerekir" diyen Aylin, suyun önemine dikkat çekerek, su dengesi hakkında basit bir yöntemle fikir sahibi olunabileceğini söyledi.
"SUSUZLUĞUMUZU GİDERMEK İÇİN EN İYİ YÖNTEM, ŞEKERLİ VEYA GAZLİ İÇECEKLER YERİNE SU İÇMEKTİR"
Aylin, "Örneğin idrar rengi açık ve berrak ise bu iyi, yeterli su aldığımız anlamına gelirken; daha koyulaşmış ve az miktarda idrar susuz kaldığımızın ilk göstergesidir. Susuzluk hissettiğimizde ise vücut çoktan susuz kalmış ve bize alarm veriyor anlamına gelir.
Susuzluğumuzu gidermek için en iyi yöntem, şekerli veya gazlı içecekler yerine su içmektir. Tavsiye edilen miktarlarda yani 8-10 bardak (1.5-2 litre) su tüketilmesidir. Çay veya kahve bu tüketimin yerine geçmemelidir" diyerek, kafeinli içeceklerin idrar söktürücü etki yaptığını ve vücuttan idrarla su atılımını artırdığını vurguladı.
"RENKLI MEYVE VE SEBZELERI 'KARIŞTIRARAK' TÜKETİN"
Bahar ve yaz aylarında sebze ve meyve çeşitlerinin arttığını aktaran Aylin, "Her gün oldukça lezzetli ve aynı zamanda kalp hastalıkları ve inme riskini azaltan gıdalarla beslenme şansını elde ettiğimiz aylardayız. Bu aylarda renklere odaklanmamız gerekiyor. Koyu yeşil ıspanak ve lahana, daha açık yeşil marul, kırmızı domates, kiraz, çilek, mavi-mor böğürtlen, sarı-turuncu şeftali gibi meyve ve sebzeleri öğünlerimizde tüketmeyi öneriyorum" şeklinde konuşarak, renkleri karıştırmak suretiyle beslenme önerisinde bulundu.
"DIYABET HASTALARI! MEYVE TÜKETİMİNE DİKKAT!"
"Meyve ve sebzeler birer vitamin deposu olmasının ötesinde yapılan pek çok araştırma sonucuna göre ateroskleroz dediğimiz damarlardaki yağlanma sürecini yavaşlatmaktadır.
Fakat diyabetik hastaların meyve şekerini sınırlı tüketmesi ve meyve porsiyonunu günde 2-3 olarak sınırlaması gerekmektedir. Aksi takdirde kan şekerinde kontrolsüz yükseklikler yaşanabilmektedir" uyarısında bulunan Aylin, tuz tüketimine de dikkat çekti.
"SICAK HAVALARDA AŞIRI TUZ TÜKETMEYİN"
Aylin, sıcak havalarda tuz tüketimine de dikkat etmek gerektiğini söyleyerek, "Böbrekler diyetle alınan fazla tuzu atmakta zorlanabilmektedirler. Bu durum tuzla beraber aşırı sodyum yükü ile vücutta su tutulumuna ve damarlarda dolaşan sıvı miktarının artmasına dolayısıyla da kan basıncının yükselmesine yol açar. Bunun yanı sıra potasyum, kalp ritminin korunmasında oldukça önemli bir yere sahiptir ve meyveler eşsiz bir potasyum kaynağıdırlar. Kalsiyum ise en çok bilinen minerallerden birisidir. Kalsiyum eksikliğinde menopoz sonrası gelişebilecek kalça kırığı gibi hadiseler insan yaşam kalitesini son derecede kötü etkileyebilmektedirler" dedi.
"HAFTADA IKI GÜN KIRMIZI ET, DİĞER GÜNLER TAVUK VE BALIK"
Süt, yoğurt, peynir, ayran, kefir gibi süt ürünlerini tüketmenin güneş ışığıyla birleştiğinde daha güçlü kemiklere sahip, daha sağlıklı bireyler olunmasını sağlayacağını aktaran Aylin, haftada iki gün kırmızı et tüketilmesini önererek diğer günlerde ise mutlaka en az bir öğün tavuk, balık veya bitkisel protein kaynaklarından baklagillerin tüketilmesi tavsiyesinde bulundu. Aylin, et tüketiminde ise kızartma yerine ızgara, haşlama veya buharda pişirmek gibi teknikler kullanılmasını vurguladı.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.