Evlerdeki gizli tehlike Radon gazı
“Çevresel kirliliğin arttığı günümüzde en güvenli yaşam alanlarından biri olarak düşündüğümüz evlerimiz de gizli tehlikeler barındırıyor” diyen Prof. Dr. Osman Erk, en riskli durumlardan birinin radon gazı salınımı olduğunu açıkladı.
Dünya Sağlık Örgütü ev içi kirliliği en önemli hastalık nedenlerinden biri olarak kabul ediyor. Çünkü evlerimizde farkında olmadan birçok kimyasala maruz kalıyoruz. Yaşadığımız binanın yapı malzemelerinden kullandığımız temizlik maddelerine kadar birçok etkenin bizi hasta ettiğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, evdeki tehlikelerden korunma yollarını şöyle açıkladı:
KOZMETİKLERDE 10 BİNDEN FAZLA TEST EDİLMEMİŞ KİMYASAL VARDIR
Banyo ve çamaşırlarda kullanılan malzemelerin büyük çoğunluğu toksik kimyasal maddeler barındırır. Birçok diş macunu, gargara, saç spreyi, parfüm, cilt losyonu, deodorant, kolonya, tıraş losyonu, tıraş köpüğü, nemlendirici gibi kişisel bakım ürünlerinde BHT (Butillendirilmiş Hidroksi Toluen), BHA (Butil Hidroksi Anisol), paraben ve formaldehit gibi toksik maddeler vardır ve kolayca vücuda absorbe olurlar. BHA koruyucu ve antioksidan amaçlarla kullanılan ve E320 kodu ile bu ürünlerde yer alan kimyasal toksik bir maddedir. Deodorantların bir kısmında alüminyum vardır. Alüminyum kanserojen ve nörotoksik bir bileşiktir. Güzellik kremlerinde bulunan paraben maddesi de aynı şekilde toksik ve kanserojendir. Kişisel bakım ürünlerinin yanı sıra çamaşırlarda kullanılan şampuan, koku giderici, deterjan, beyazlatıcı, leke giderici ve yumuşatıcıların çoğu toksik kimyasal maddeler içerir.
Radon; kokusuz, tatsız, renksiz, doğal radyoaktif bir gazdır; toprak ve kayalar üzerinde var olan uranyumun parçalanması sonucu oluşur. Binaların üzerine konuşlandığı taş ve kayalardan; granit, tuğla gibi yapı malzemelerinden sızan radon gazı akciğer kanseri için sigaradan sonra ikinci önemli risk faktörüdür. Birçok binaya, iyi izolasyon yapılmamış temellerdeki çatlaklardan, tesisatlardaki ve duvar arasındaki boşluklardan sızar. Topraktan sızan radon gazı yukarı doğru hareket ederek evlerin ve binaların özellikle bodrum ve zemin katlarında yani toprağa yakın kapalı ortamlarda birikir. Bu gaz toz ve diğer parçacıklara tutunarak akciğerlere yerleşir. Suda eriyebilme özelliğine sahiptir, yeraltı sularında erimiş halde radon bulunabilir. Evlerde bulunan doğalgaz da bir miktar radon içerir. Radondan korunmak için evler sık sık havalandırılmalı; özellikle bodrum katlardaki taban ve duvar çatlakları kapatılmalı, bina içi radon ölçümlerine dayalı bölgesel risk haritaları oluşturulmalı ve yeni yapılan binaların radona dirençli olmasına dikkat edilmelidir.
KOKULU SPREYLER KÖTÜ KOKULARI YOK ETMEZ KOKU ALMAYI ENGELLER
Kokulu ve kokusu doğal olmayan her şey toksiktir. Yeni boyanmış duvarlar, yeni arabalar birçok toksik kimyasal madde yayar. Bu kokular ortadan kalkıncaya kadar koku kaynağından uzak durulmalıdır. Eski zamanlarda doğal çiçek ve bitkilerden üretilen parfüm ve deodorantlar günümüzde sentetik petrokimyasal ürünlerden yapılır. Koku giderici spreyler havadaki kötü kokuları yok etmez, kötü kokuları örter veya burun yollarını kaplayarak koku almayı engeller. Bu tür kokular genellikle amonyak, naftalin, fenol, kserol, etanol ve formaldehit gibi kanserojen olabilen bileşikler içerir.
MOBİLYALAR ZEHİRLİ MADDE İÇEREBİLİR
Mobilyalar yapıştırıcı, vernik, boya ve cila gibi birçok kimyasal toksik madde içerebilir. Bu ürünlerden yayılan formaldehit ve yangın geciktiriciler sağlık açısından olumsuz etkilere yol açabilir. Formaldehit alerjik ve kanserojen bir madde olarak kabul edilir. Yapılan çalışmalarda evlerin özellikle oturma odalarında ve mutfaklarda formaldehit düzeyi toksik seviyelerde bulunmuştur. Dolayısıyla yeterince havalandırılmış ve kokusuz ahşap mobilyalar tercih edilmelidir.
BAZI GİYSİLER KİMYASAL MADDE DEPOSUDUR
Bazı giysilerin üretim ve yıkanma aşamasında kullanılan kimyasal maddeler özellikle nehirlere deşarj edilerek çevre kirliliğine ve kanserojen etkiye yol açmaktadır. Giysilerin birçoğu naylon, polyester, akrilik gibi sentetik materyallerden yapılmaktadır. Giysilerin üzerinde bulunan boyalar, formaldehit ve güve önleyici kimyasallar en çok bilinen toksik bileşiklerdir. Bu nedenle yün ve pamuk gibi doğal materyallerden yapılmış giysiler tercih edilmelidir. Öte yandan kuru temizlemede kullanılan kimyasallar da zehirlidir. Bu işleme tabi tutulan giysi ve eşyalar uçucu bir kanserojen olan tetrakloretilen yayar. Dolayısıyla kullanılmadan önce iyice havalandırılmalıdır.
POLYESTER HALILAR MİKROP BARINDIRIR
Halılar, kapalı mekanlardaki kirliliğin en önemli nedenlerinden biridir. Doğal materyaller yerine çoğunlukla PVC, naylon, polyester, akrilik, poliüretan, lateks gibi plastik malzemelerden yapılan halılar fazla miktarda toz tutar ve klozetlerden binlerce kat daha fazla bakteri, küf ve mantar içerirler. Özellikle yeni olan ve sentetik liflerden yapılmış halılarda birçok toksik kimyasal madde bulunur. Yapıştırıcılar, alev geciktiriciler-boyalar, leke önleyici kimyasallar, güve ilaçları ve nem önleyici kimyasallar bunlardan bazılarıdır. Temizleyici kimyasallar da toksiktir. Çoğu naftalin, etanol, amonyak ve kanserojen olduğu bilinen leke çıkartıcı olarak kullanılan perkloretilen içerir. Dolayısıyla halılar temizlendikten sonra uzun süre kurutulmalı ve sonra kullanılmalıdır. En doğrusu halıları deterjan yerine sirkeli su ile temizlemektir.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.