EĞİTİM
okuma süresi: 16 dak.

USAM Başkanı Ayşe Gökyiğit: "Denetimli serbestlik uygulaması şart"

USAM Başkanı Ayşe Gökyiğit: "Denetimli serbestlik uygulaması şart"

Ülkede son dönemde hızlı bir şekilde tırmanışa geçen uyuşturucu kullanımı ve bağım<span style="font-size: 10pt;">lılıklarla ilgili Kıbrıs Postası'na konuşan Uyuşturucu Sigara ve Alkole Mücadele Derneği Başkanı Ayşe Gökyiğit, KKTC'de uyuşturucuya yönelik yürütülen yanlış politikalara değinerek derhal alınması gereken önlemler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.</span>

Yayın Tarihi: 10/04/13 17:48
okuma süresi: 16 dak.
USAM Başkanı Ayşe Gökyiğit: "Denetimli serbestlik uygulaması şart"
A- A A+

Kıbrıs Postası - Abbas ELMAS

Kıbrıs Postası uyuşturucu dosyasını açıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde uyuşturucuyla mücadeleye yönelik yürütülen faaliyetlerin mercek altına alınacağı 'Uyuşturucu Dosyası'nda ilk olarak USAM Başkanı Ayşe Gökyiğit ile bir röportaj gerçekleştirdik.

Uyuşturucuyla mücadelenin şu anda ülkede polis ve yargının inisiyatifine bırakıldığını söyleyen Ayşe Gökyiğit, "Şu anki sistem düşük miktarda uyuşturucu maddeyle yakalanan gençlerin ve bağımlıların ciddi suçlar işlemiş kişilerle cezaevinde ayni ortamda tutularak daha fazla suçlu olmaları için düzenlenmiş bir uygulama gibidir" dedi.

Polisin yapmış olduğu tespitlerde özellikle içici konumunda olan gençlerin ve kişilerin cezalandırıldığını kaydeden Gökyiğit, nedense yapılan tüm tespitlerde satıcılara rastlamanın pek mümkün olmadığını ve satıcıların dışarıda serbestçe faaliyetlerini yürütmekte olduklarını ifade etti.

Ülkedeki uyuşturucu sorununun daha da büyümemesi için derhal yasal düzenlemeler yapılması gerektiğine de değinen USAM Başkanı Ayşe Gökyiğit, "Şu anki uyuşturucu yasası içiciyi de satıcıyı da ayni kefeye koyuyor. İçiciyle satıcının birbirinden ayırt edilmesi gerekmektedir. Uyuşturucuyla mücadelenin en akılcı yolu şu anda tüm AB ülkelerinde uygulanması zorunlu olan 'Denetimli Serbestlik' uygulamasının ülkemizde de yürürlüğe geçirilmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu.

Ayşe Gökyiğit, ülkede uyuşturucu bağımlılarının tedavi olabilecekleri bir rehabilitasyon merkezi bulunmadığına da dikkat çekerek, bağımlılar şu anda Sinir ve Ruh Hastalıkları Merkezi'nde farklı rahatsızlıkları olan kişilerle ayni ortamda, Narkotik analojik maddelerle tedavi edilmeye çalışıldığını ancak, tedavi gören kişinin yeniden bağımlı olmasının kaçınılmaz olduğunu kaydetti.

UYUŞTURUCU MADDELER YASASI 1972 YILINDAN KALMA

Yürürlükte olan Uyuşturucu Maddeler Yasası hakkında konuşan Ayşe Gökyiğit, "Şu anki Yasa 1972 Uyuşturucu Maddeler Yasası olarak mevzuatta geçmektedir. Zaman zaman değişiklikler yapıldı. Özellikle uyuşturucu maddelere yönelik değişiklikler yapılır ve bu İlaç Eczacılık Daiesi'nin uhdesinde olan bir yasadır. Yasa hazırlandığı dönemde yeni sentetik uyuşturucular ortada yoktu. Özellikle amfetamin içeren maddelerin çoğu o dönemde bulunmuyordu. 2000'li yıllardan itibaren ülkemizde görülmeye ve kullanılmaya başlanmıştır. Dolayısıyla yasa da bu bağlamda zaman zaman gerek emirname yoluyla veya madde madde değişikliklere uğramıştır." dedi.

YASA ZAMAN ZAMAN DEĞİŞTİRİLDİ

Yasalarda gerçekleştirilen değişikliklerde bazı amfetamin içeren maddelerin tedavi amaçlı olduğu için uyuşturucu kapsamından çıkarıldığını, birçok sentetik maddenin ise uyuşturucu kapsamına alınarak yasaya değişiklik yapılarak güncellendirildiğini kaydeden Gökyiğit, yasal düzenlemeler ülkeden ülkeye farklılık gösterdiğini ve genellikle günümüz şatlarına uygun yasaların hayata geçirildiğini belirtti.

YASADA HERKES AYNİ KEFEYE KONULUYOR

Ülkede uyuşturucunun türünün ve miktarının dikkate alınmamakta olduğunu, yasaya aykırı hareket edenlerin ayni yasa altında yargılanmakta olduğuna değinen Ayşe Gökyiğit, en doğru uygulamanın kişinin üzerinde bulunan uyuşturucunun nevi, miktarı dikkate alınması gerektiği ve kullanan, kaçıran veya özellikle satışını yapanların farklı muamelelere tabi tutularak ayrımının iyi yapılması gerektiğini kaydetti.

SATICILAR SERBEST DURUMDA

KKTC'de esas cezalandırılması gerekenlerin satıcılar olmasına rağmen polisin tespitlerinin hep içicilere yönelik olduğuna dikkat çeken Gökyiğit, nedense hep içicilerin cezalandırılmakta olduğunu ve satıcıların ise serbestçe işlerini devam ettirmekte olduklarını ifade ederek, "Genellikle içiciler yakalandığı için satıcılar serbest durumdadır" dedi.

REHABİLİTASYON MERKEZİ ŞART

Ayşe Gökyiğit, USAM olarak her fırsatta rehabilitasyon merkezi olmamasının büyük bir eksiklik olduğunu dile getirdiklerini, şu anda sinir ve ruh hastalıkları bağımlılıklar yönünde hizmet verdiğini ancak, isminden de belli olduğu gibi bu hastane sinir ve ruh hastalıkları tedavisi için kurulduğu için burada bağımlıların haricinde tedavi gören çok muzdarip kişilerin bulunduğunu belirtti.

RUH VE SİNİR HASTANESİNDE BAĞIMLILIK TEDAVİSİ OLMAZ

Ruh ve Sinir Hastalıkları Merkezi'nde tedavi gören bağımlılarla geçmiş dönemlerde yaptıkları görüşmelerde kişilerin bu ortamdan memnun olmadıkları ve başka hastalıkları olan kişilerle ayni ortamda tedavi görmekten pek memnun olmadıklarının ortaya çıktığını ifade eden Gökyiğit, "Biz ABD'de ve Güney Kıbrıs'ta yaptığımız ziyaretlerde rehabilitasyon merkezlerinin başlı başına ayrı bir birim olduğunu inceledik ve bu merkezlerdeki her ayrıntının dikkatle hazırladığı gözlemlenmiş, oradaki personelin de özel eğitim almış kişiler olduğunu belirledik" şeklinde konuştu.

ÖZEL REHABİLİTASYON MERKEZİ KURULMALI

"Bu merkezlerin şehirden uzakta ve bağımlıların hayata yeniden başlama imkanı verilerek tedavi edildikleri bir ortam oluşturulmaktadır. Orada tabi ki çeşitli el becerileriyle hayat becerilerinin kazandırılması gerekmekte ve bireyler yapabildikleri ve topluma faydalı olabilecekleri bir öğrenim kazanmaları gerekmektedir" şeklinde konuşan USAM Başkanı Ayşe Gökyiğit, şu anda Sinir ve Ruh Hastalıkları Merkezinde sadece 'Detox' tedavisi yapıldığını dile getirerek, bağımlıların yoksunluk sendromunu yaşamaması için onlara yeni maddeler verildiğini ve bir süre sonra vücudun bağımlı olduğu maddeden arındırılması hedeflendiğine dikkat çekti. Gökyiğit, bu tedavi yönteminin başarıya ulaşsa bile sadece vücutların arındığını ancak, kişinin tekrar bağımlı olmasının büyük bir olasılık olduğunu aktardı.

BAĞIMLILARA YENİ BECERİLER KAZANDIRILMALI

"Kişilerin bağımlılıklarda kurtarılmasında önemli olan bu tedavi süresinin ardından rehabilitasyon süresinin başlamasıdır ve kişinin hayatını idame ettirmesinin, yeni beceriler kazanması sağlanmalıdır" diyen USAM Başkanı Gökyiğit, bunun bizim ülkemizde eksikliği hissedilen bir durum olduğuna dikkat çekerek, ülkede bu bağımlılara bağımlılıklarından kurtulmaları için kişilere verilen maddelerin de narkotik analojik maddeler olduğunu kaydetti.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ YETERSİZ KALIYOR

Tedavi gören kişilerin genellikle eroin bağımlısı olduğuna da vurgu yapan Gökyiğit, bu maddeyi almayan kişiler yoksunluk sendromu yaşadığını, kişilerin bu sendromu yaşamaması için verilen ilaçların kimyasal maddeler olduğuna da dikkat çekerek, dozu gittikçe düşürülerek tedavi yapılması gereken bir tedavi süreci olmasına rağmen ülkemizde bunun da göz ardı edildiğini söyledi.

SENTETİK UYUŞTURUCULAR İNSAN BECERİLERİNİ YOK EDİYOR

Sentetik cannabinoid türü uyuşturucuların da ilk olarak 2009 yılında çeşitli markalarda tütsü olarak KKTC piyasasına sürüldüğünü anlatan USAM Başkanı Ayşe Gökyiğit, bu maddelerin genellikle 3 gramlık paketlerde satılmakta olduğunu ve o önemde çeşitli ülkelerde etkili olmaya başladığını, 2008 yılında da yan etkileri ortaya çıkmaya başladığını belirtti.

Söz konusu maddelerin yapılan analizlerde sentetik olmasıyla birlikte esrarın içinde bulunan maddeyle benzerlik gösteren sentetik 'THC' maddesine rastlandığını ancak, her şeyin sentetiği daha zararlı olduğunu ve bunlar esrarı taklit etmeye çalışırken etkisini de daha fazla olması nedeniyle insan kabiliyetlerini de olumsuz yönde fazlasıyla etkilediğini dile getiren Gökyiğit, bu sentetik maddeler hayatı etkileyecek önemli yan etkiler oluşturduklarını ifade etti.

SENTETİK MADDELER 2011 YILINDA YASAYA DAHİL EDİLDİ

Ayşe Gökyiğit, 2008 yılından bu yana söz konusu sentetik maddelerin etkileri ortaya çıkmasının ardından bir çok ülkede yasaklandığını, KKTC'de de o dönemde mevcut yasalar dikkate alındığında yeni düzenlemeler yapılarak bir emirname kapsamında İlaç ve Eczacılık Yasası altına alındığını ve 2011 yılında da gerekli teknik ekipmanlarının tamamlanmasının ardından Uyuşturucu Maddeler Yasası altında kapsama alındığına dikkat çekti.

DENETİMLİ SERBESTLİK KKTC'DE DE UYGULANMALI

Uyuşturucuyla mücadelede dünyada uygulanan örneklere de değinen Ayşe Gökyiğit, "Avrupa Birliği ülkelerinde uyuşturucu maddelere denetimli serbestlik uygulaması zorunluluğu olmaktadır ve Avrupa Birliği ülkelerinin hepsinde bu yasa uygulanmaktadır. Türkiye'de bu bağlamda hazırlıklar yapmıştır ve geçtiğimiz Ocak ayı itibariyle yürürlüğe girmiş durumdadır." ibarelerini kullanarak, bu uygulamanın da belirli kıstasları olduğunu ve KKTC'de de uygulanması gereken bir yasa olduğunu düşündüğünü söyledi.

HER UNSUR GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI

USAM Başkanı Gökyiğit, "Tabi bu uygulamanın da bazı şartları vardır ve daha önce ağır suçlardan hüküm yemiş kişiler bu yasadan yararlanamamaktadır. Ancak her yasa ülkeye göre değişiklikler gösterebilir ve bizim ülkemizde de böyle bir yasanın uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Önemli olan bu yasanın kıstaslarını belirlemektir ve burada çocuk suçlularla, genç suçlulara cezaevi ortamının yaşanmaması adına her türlü sosyal ve üzerinde bulunan uyuşturucu maddenin miktarı ve türü dikkate alınarak ona göre muamele uygulanması gerekmektedir" şeklinde konuştu.

İÇİCİLERİN CEZAEVİNE ATILMASI SUÇLU YARATMAKTIR

"Şu anki sistem düşük miktarda uyuşturucu maddeyle yakalanan gençlerin ciddi suçlar işlemiş kişilerle cezaevinde ayni ortamda tutularak daha fazla suçlu olmaları için düzenlenmiş bir uygulama gibidir" ibarelerini kullanan Gökyiğit, "Maddenin türü, miktarı ve kişinin sosyal durumu dikkate alınarak hepsinin birden gözden geçirilmelidir. Güney Kıbrıs'ta da bu durum böyledir. İçicilerle satıcıları ayırt edilerek ona göre uygulamalara tabi tutuluyorlar" şeklinde konuştu.

İÇİCİLERİN GAZETELERDE TEŞHİR EDİLMELERİ YANLIŞ

KKTC'de polis tarafından yargı huzuruna çıkarılan içicilerin resimleriyle ve isimleriyle gazetelerde teşhir edilmelerinin gerekli olmadığını ve bu durumun ciddi bir koordinasyon eksikliğinden kaynaklandığını anlatan Gökyiğit, "Ülkede her birim kendi başına bir şeyler yapmaya çalışıyor. Benim anlamadığım neden herkes kendi başına bir şeyler yapmaya çalıştığıdır." dedi.

BAĞIMSIZ KOORDİNASYON MERKEZİ KURULMALI

En yakın komşumuz olan Güney Kıbrıs'ta bağımsız bir koordinasyon merkezi olduğunu ve zincirin tüm halkaları bir arada faaliyetlerini sürdürmekte olduklarına değinen Ayşe Gökyiğit, burada bir yasal değişiklik olacaksa ilgili birimlerin görüşleri alınarak yasal değişiklikler yapılması gerektiğine vurgu yaptı.

2004 YILINDAKİ ÇALIŞMALAR RAFA KALDIRILDI

2004 yılında KKTC Gençlik Bakanlığı, yurt dışından gelen başka derneklerle birlikte Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu adı altına bir komisyon oluşturduklarını ve ülkedeki tüm veriler toplanarak bir kitap haline getirdiklerini dile getiren Ayşe Gökyiğit, neler yapılacağı hakkında öneriler sunulduğunu ancak ülkedeki yönetim düzenin devamlı olarak değişmesi nedeniyle yaptıkları tüm çalışmaların o dönemki yönetimin değişmesi nedeniyle rafa kaldırıldığını ve maalesef başlatılan komisyonun çalışmalarının sıfırlatıldığını kaydetti.

8 YILDA SORUN ÇIĞ GİBİ BÜYÜDÜ

USAM Başkanı Ayşe Gökyiğit, 2002 yılında ülkede uyuşturucu sorunu olduğunu dile getirdiklerinde herkesin kendilerine güldüğünü anlatarak, o dönemde Güney'deki durum daha vahim olduğunu ancak, ülkemizde de bu sorunun olduğu kabullenilmemekte olduğunu ifade etti. 2002 yılında hazırladıkları raporun belli ki birilerini rahatsız ettiğini kaydeden Gökyiğit, "2002 yılında hazırladığımız raporu kimse dikkate almadı ve gerekli önlemler alınmadı. Aradan 8 yıl geçti ve şu anki durum kontrolü daha da zor sağlanacak bir duruma geldi." şeklinde konuştu.

DURUM ÇOK VAHİM

"Şimdi durum daha da vahim olmakla birlikte hem suçlar artıyor, hem bağımlılıklar artıyor, buna kim dur diyecek ve neyi bekliyorlar anlaşılır gibi değil. Biz coğrafi yapı olarak Altın Hilal denen bir üçgenin içindeyiz ve her bölgeden gelen uyuşturucular bizden transit geçer ve sadece geçmekle kalmaz buraya da bir şeyler kalmaktadır. Bazı dönemlerde limanlarda yaşanan grevler nedeniyle de bu durum oldukça tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır" ibarelerini kullanan USAM Başkanı Gökyiğit, 'Uyuşturucuyla Mücadelede' en önemli etken olan ilk okullardan başlayarak bir eğitim müfredatının oluşturulması gerektiğine, Limanlarda uyuşturucu ticaretinin önlenmesi için gerekli önlemlerin alınması ve Koordinasyon merkezi oluşturarak tüm birimlerin ortak çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizdi.

NARKOTİK ŞUBE ENGELLER YARATIYOR

Gökyiğit, kısmi serbestlik uygulamasıyla ilgili olarak 2009 yılında göreve geldiğinde ilgili paydaşlarla görüşmeler gerçekleştirdiklerini ancak, Narkotik Şube Amirliği'nin bu duruma pek sıcak bakmadığını ve bir sivil toplum örgütü oldukları için pek fazla etkili olamadıklarını kaydetti.

TÜM İLGİLİ BİRİMLER BİR ARAYA GELMELİ

Şu anda yapılması gereken önlemlere değinen Ayşe Gökyiğit, ilgili birimlerin bir araya gelerek çalışmaların birleştirilerek gerekli önlemlerin alınması ve gereken yasal düzenlemelerin derhal yapılması gerekmekte olduğunu vurguladı. 18 yaş altı kullanıcılar ve diğer kullanıcılar için gerekli çözüm yollarının bulunması gerektiğine de dikkat çeken Gökyiğit, cezaevinde uyuşturucu maddelerden hariç çeşitli suçlardan ceza yatan bir çok insan olduğunu ve 'Bağımlı' olan insanları suça itmektense suçtan arındırma yönünde bir çalışma yapılması gerektiğine dikkat çekti.

ARTIK GÖZLÜKLERDEN ARINILMALI

"Bizim bu konuda sitemimiz var ve söylediklerimiz dikkate alınmıyor. Toplumda bu sorun görmezlikten geliniyor. Artık gözlüklerden arınarak mevcut sorunlarının ciddiye alınarak üzerinde durulması ve gerekli önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir" şeklinde konuşan USAM Başkanı Ayşe Gökyiğit, gerekli önlemler alınırken bu konudaki ilgili tüm paydaşların görüşleri alınarak ve birlikte ortak çalışmalar yapılarak çözümler üretilmelidir dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.