Toplumdan dışlanan madde bağımlıları konuştu!

Kıbrıs Postası - Abbas ELMAS

Kıbrıs Postası uyuşturucu dosyasını aralamaya devam ediyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde uyuşturucuyla mücadeleye yönelik yürütülen faaliyetlerin mercek altına alınacağı 'Uyuşturucu Dosyası'nda uyuşturucu batağına saplanmış ve uyuşturucu sabıkası yemiş iki gencin yaşanmış hikayelerine yer veriyoruz.

Henüz 14 yaşındayken hintkeneviri türü uyuşturucu maddeyle tanışan 27 yaşındaki G.E, uyuşturucuya nasıl başladığı, polislik olayları ve sabıkasına uyuşturucu işlenmesinin ardından hayatının ne yönde değiştiğini Kıbrıs Postası'na anlattı.

Uyuşturucuya kaç yaşında başladın ve hangi türle?

"14 yaşında hintkeneviri kullanmaya başladım. Şu sıralar ot bulamadığımız için Bonzai denen sentetik uyuşturuculardan içiyorum. 14 yaşlarındayken hintkenevirine karşı bir merakım oluştu ve denedim hoşuma gittiği için de kullanmaya devam ettim. Sağdan soldan torbacılardan satın alarak kullanıyordum bu maddeyi.

Polislik herhangi bir olayın oldu mu?

2005 yılında yakalandım 1 gram hintkenevirinden o da benim üstümde bir şey bulunmadı ancak, arkadaşım rica ettiği için ona vermiştim ve arkadaşım yakalandı. Bana satıcı damgası vuruldu arkadaşıma da içici damgası vuruldu ve 2006 yılında yargılandığımız mahkemede ben 9 ay hapis cezasına, arkadaşım ise 6 ay hapis cezasına çarptırıldık.

Nasıl yakalandınız?

Ben bu maddeyi arkadaşıma satmamıştım, gece kız arkadaşıyla buluşacağı için benden rica etti bende ona verdim. İki sigara yapacak kadar hintkeneviri verdiğim için bana polis satıcı damgası vurdu arkadaşıma ise uyuşturucu sabıkası damgalandı.

Bu suçtan ne kadar hapis yattın ve bu cezadan sonra hayatın nasıl değişti?

Bana verilen 9 ay hapislik cezasını bağışlamasıyla birlikte 7 ay yattım ve cezamı tamamladım. Hapse girdikten sonra hayatım olumsuz yönde etkilendi ve sabıkayı yedikten sonra yaklaşık 8 senedir hiç bir iş bulamıyorum ve hiç bir işte çalışamıyorum. Nereye gidersem gideyim senin sabıkan var seni işe almayız diyorlar. Sanki de adam öldürdük. Annem Babam Kıbrıslıdır. Ben bu memleketin çocuğuyum ama bir iki sigara içiyoruz diye katil muamelesi görüyorum ve nereye gidersem gideyim beni utanç içinde geri çeviriyorlar.

TUTKLU KALDIĞIN SÜREDE POLİSİN SİZE YAKLAŞIMI NASIL OLDU?

İlk yakalandığımda 5 gün polis karakolunda tutuklu kaldım. Zaten uyuşturucu suçundan polise girmişsen dayak yemeden o karakoldan çıkamazsın. Yumruk da yedim, tokat da yedim, ayaklarımın altına cop ve plastik su borularıyla falakaya yatırıp vurdular. İfade almak ve bana suçu kabul ettirmek için dövdüler. İşlememiş olduğun suçu bile bize bu yolla kabul ettirmeye çalışıyorlar. Ben arkadaşıma uyuşturucuyu satmadığımı sadece verdiğimi söylememe rağmen günlerce beni döverek bana uyuşturucu maddeyi ona sattığımı kabul ettirdiler ve bana sattığım yönünde dava okudular.

BAŞKA UYUŞTURUCU OLAYINA KARŞITIN MI?

Geçenlerde beni yeniden tutukladılar. Yolda giderken bir kaç arkadaşa rastladım. Benden onları bir yere bırakmamı istediler bende onları götürdüm. Olayla hiç bir alakam yok ve bir anda arabanın üzerine narkotikler çullandı. Arabaya aldığım çocukların üzerinde 2 gram sentetik uyuşturucu madde ve bir adet ucu yanık sigara çıktı. Orda arkadaşları beklerlerdi ve hepimizi içeri aldılar ve 6 gün yine poliste tutuklu kaldım. Şimdi bizi teminatla serbest bıraktılar. 50 bin TL'ye evimizin koçanını göstererek yargılanıncaya kadar serbest bırakıldık.

GAZETEYE ÇIKTINIZ MI?

Bu tutukluluk süresinde 3 kere gazetelere çıktık ve benim son gördüğümde manşette "Uyuşturucu zanlıları yargılanana kadar serbest" yazıyordu. Topluma bizi uyuşturucu baronuymuşuz gibi lanse ediyorlar ve ismimizle ve fotoğraflarımızla bizi gazetelere basıyorlar.

ŞU ANDA HANGİ UYUŞTURUCUYU KULLANIYORSUN?

Bonzai kullanıyorum bu sıralar çünkü hintkeneviri bulamıyoruz ve KKTC'de bulunan bütün torbacılarda Bonzai vardır. Ulaşımı daha rahat olduğu için onlar artık sadece Bonzai satmaktadırlar. Genellikle Güney'den geliyor bu madde. Benim tanıdığım herkes Bozai içiyor ve 100 - 200 kişi bu maddenin bağımlısıdır.

ÇEVRENDE BU MADDEYİ KULLANMA YAŞLARI NELERDİR?

Çevremde 14-15 yaşında olup ta bu maddeyi kullanan çok çocuk tanıyorum. 3 sene, 5 sene sonra bunun zararlarını bütün toplum görecektir. Herkes hastalanınca ne kadar zararlı olduğu da ortaya çıkacaktır elbette. Buna devam edersek ya kanserden öleceğiz yada hiç bilmediğimiz bir hastalıktan dolayı. Ben bugüne kadar hintkenevirinden ölen yada hastalanan kimseyi duymadım.

SABIKALARIN HAYATINDA SORUN OLUYOR MU?

Sabıkalarım her konuda karşıma çıkıyor. kesinlikle iş bulamıyorum. Büyük babaların amcaların yoksa kesinlikle bu memlekette iş bulamazsın. Şimdi cep telefonundan google'ye ismimi soy ismimi bile yazsan sana karşına bütün sabıkalarım, hatta daha yargılanmadığım davanın haberleri bile çıkacak karşınıza. Bu durumda ne sevgili bulabilirsiniz, ne bir aile kurabilirsiniz ne de bir sosyal çevre edinebilirsiniz. Herkes bize sabıkalı, uyuşturucu bağımlısı olarak bakıyor. Sabıkamızda hintkeneviri yazmıyor ki, açık açık uyuşturucu madde yazıyor. Hiç bir açıklama yapılmıyor filan tarihte bu kadar miktarla bu maddeden yakalandığı yazmıyor. Direk olarak uyuşturucu madde suçu işledi yazıyor.

SENCE NELER YAPILMASI GEREKİR?

Yetkililerin bizi bonzaiden uzaklaştırmalarını istiyoruz. Ya bağımlılıklarımızdan kurtulabileceğimiz tam teşekkürlü bir rehabilitasyon merkezi kursunlar yada çoğu ülkede olduğu gibi içicileri serbest bıraksınlar veya, devlet kendi kafeler açsın biz gidip o kafelerde içelim içeceğimizi. Ben ot olarak bilinen hintkeneviri içmeyi tercih ediyorum ve dünyada bu bitki artık tedavi amaçlı kullanılıyor ve faydaları bilimsel olarak açıklık kazanmıştır.

NASIL BİR AYRIM BEKLİYORSUNUZ?

Şu anda herkes bize kötü gözle bakıyor. Toplumdan dışlanmış durumdayız ve dünyanın hiç bir yerinde böyle bir uygulama kalmamıştır. Şu anda hintkeneviri içiciliği dünyanın her yerinde kabul görmüştür ve en yakın komşumuz olan Güney'de bile içiciler 3 grama kadar üzerlerinde taşıyabiliyorlar. Evlerinde de 1 kök hintkeneviri bitkisi yetiştirebiliyorlar. Poliste keyfine göre insanların evine baskınlar düzenleyip arama yapamamaktadır. Satıcı pozisyonunda polise yakalanmadıktan sonra polis namahreminize girip her şeyinizi karıştıramamaktadır.

BONZAİNİN ÜZERİNİZDEKİ ETKİSİ NEDİR?

Onlar çok mu ahmaktır da bizim yetkililerimiz çok akıllıdır. Bu sıkı yönetim sonucunda 2008 yılından berri Türk gençliği Bonzai içerek zehirlenmektedir. Zaten bu madde Güney Kıbrıs'ta üretiliyor ve sadece Türk gençlerini zehirlemek için bu tarafa satıyorlar. Güney'de kesinlikle Rumlara bu maddenin satıldığını göremezsiniz çünkü Güney'deki içicilerin tümü sadece hintkeneviri içmektedirler. Bonzai bir bitki değildir ve üzerinde bir milyon çeşit kimyasal madde bulunmaktadır.

Bağımlılık özelliği oldukça yüksektir, bu maddeye alışan bir kişi sürekli olarak bu maddenin arayışı içine girer. Bulamadığı zamanlarda ve içemediğinde sinir bozuklukları, bunalımlar gibi bir çok yan etkisi bulunmaktadır. İştah kapattığı için yemek yeme gibi bir ihtiyaç hissetmezsiniz ve her geçen gün vücudunuz erimeye, zayıflamaya başlarsınız. iç organlarınıza verdiğiniz zarar ve tahribatta bunun cabası.

TEDAVİ OLAYI HİÇ DENEDİN Mİ?

Devlete tedavi olmak için birkaç kez başvurdum ancak, Sinir ve Ruh Hastalıkları Merkezinde bize ya tembesit yada roc isimli haplardan verdiler. Bu haplar da eroin bağımlılarına verilen ve içinde düşük miktarda eroin bulunan haplardır. Yani bizi bir bağımlılıktan kurtarıp başka bir maddenin bağımlısı yapmaya çalışıyorlar. Bu defa da haplara bağımlı bir hayat sürdürmeniz gerekiyor.

UYUŞTURUCUYLA İLGİLİ NE DÜŞÜNÜYORSUN?

Ben hintkeneviri içerek ciddi bir suç işlediğimi düşünmüyorum. Ben ne bu işten satarak para kazanıyorum, nede başka birine zarar veriyorum. Kimsenin malında, canında gözümüz yok. İstediğimiz haftada bir kaç gün bir iki sigara içip rahatlamaktır başka bir isteğimiz yok. Ama benim gibi içicilere bu ülkede katil, hırsız, tecavüzcü insanlar gibi sanki de kendilerine zarar vermiş gibi bakıyorlar. Benim gibi içici kesim tamamen kendi tercihi ve özgür iradesiyle hintkeneviri içmek istemektedir ve ülkemiz şartlarında bu durum olmadığı için yasadışı bir şekilde Güney'den KKTC'ye sokulan zehirleri içmek durumunda kalıyoruz.

YETKİLİLERDEN BEKLENTİLERİNİZ NELERDİR

Yetkililerin artık bu konuya ciddiyetle eğilmesini bekliyoruz. Ben çocukluğumda bu damgayı yedim ve hayatım karardı. Ne iş bulabiliyorum nede başka bir şey yapabiliyorum. Hem gençlerin Bonzai denilen zehri içip zehirlenmemesi hem de içicilerin tolumdan uyuşturucu baronuymuş gibi dışlanmaması adına hintkeneviri türü bitkilere kısmi serbestlik getirilmesini veya kafeler açılarak içicilerin ihtiyaçlarını buradan karşılamalarını istiyorum.

Bu Bonzai KKTC'de 3 - 5 gram yakalayarak temizlenmez. Polisler ne kadar uğraşırsa uğraşsın, Yargıçlar ne kadar ceza verirlerse versin bu maddeyi ülkeden temizleyemezler ve olan kendi insanımıza olur. Nerdeyse benim tanıdığım her 3 kişiden 2'si ya içicidir yada bu maddeden dolayı sabıkası vardır. Bu düzenin bu şekilde devam etmesi durumunda yakında tüm içiciler de bu maddeye para yetiştirebilmek için satıcı konumuna girecektir ki bu da içinden çıkılamayacak bir hal alacaktır ülkemiz için. Bu bonzai denilen illetten toplumumuzu temizlemek, her gün Güney'e bu yolla kaçan yüz binlerce TL'yi ülkemizde tutmak adına bence hintkenevirinin devlet kontrolünde kısmen serbest bırakılması gerekmektedir.

"16 YAŞINDA UYUŞTURUCUYA BAŞLADIM"

Henüz 16 yaşındayken Bonzai türü uyuşturucu maddeyle tanışan 20 yaşındaki C.D'de, uyuşturucuya nasıl başladığı, polislik olayları ve sabıkasına uyuşturucu işlenmesinin ardından hayatının ne yönde değiştiğini Kıbrıs Postası'na anlattı.

UYUŞTURUCUYA KAÇ YAŞINDA HANGİ TÜRLE BAŞLADIN!

C.D 20 yaşında ve 3 yıldır bonzai denilen uyuşturucu madde kullanıyor. Kendinin uyuşturucu maddeyle tanıştığı dönemlerde piyasada sadece bonzai denilen maddenin bulunduğunu ve arkadaş çevresinden dolayı bu maddeyi kullanmaya başladığını aktaran D.C, geçtiğimiz aylarda 3 kişilik bir gurupla gezerken polis baskınına uğradıklarını ve arkadaşının üzerinde bulunan yaklaşık 2 gram sentetik uyuşturucu nedeniyle polis tarafından gözaltına alındıklarını aktardı.

6 GÜN TUTUKLU KALDILAR

Polis karakolunda 6 gün tutuklu kaldıklarını belirten D.C polisler tarafından darp edildiklerini, muhtelif yerlerine yumruk ve tokat attıklarını ve yere yatırarak ayaklarına falaka şeklinde plastik su borularıyla vurdukların anlatarak, "Bana işlemediğim suçu kabul ettirmek için saatlerce işkence yaptılar" şeklinde konuştu.

Üzerinde uyuşturucu bulunan arkadaşım da ayni muameleyi gördü ve suçunu kabul ettiği için çok dayak yemediğini anlatan, daha önce hiç bir polislik olayı olmadığını ve uyuşturucudan ilk defa yakalandığını dile getiren D.C 3 yıldır ilk defa polislik bir durumu olduğunu aktardı.

"HİNTKENEVİRİNİ TERCİH EDERİM"

Haftada 3 veya 4 defa sigara şeklinde bonzai içtiğini anlatan D.C, aslında kendisinin hintkeneviri içmek istediğini ancak ülkede hintkeneviri bulamadıkları için sentetik uyuşturuculardan içmek zorunda kaldıklarını söyledi.

Uyuşturucuyu kendi bölgelerindeki arkadaşlarından veya satıcılardan temin ettiklerini, şu sıralar yoldan geçen herhangi birine sorsanız dahi bulabileceğiniz bir konumda olan sentetik uyuşturucuları bulmanın artık hiç de zor olmadığını aktaran D.C, söz konusu uyuşturucu maddelerin 3 gramını kişiden kişiye göre değişen fiyatlarla 170 TL ile 250 TL arasında değişen fiyatlarla temin edebildiklerini söyledi.

LEFKOŞADA EN AZ 50 SATICI

D.C sadece Lefkoşa bölgesinde en az 50 kişinin satıcılık yaptığını bildiğini ve bu kişilerden kolayca sentetik uyuşturuculardan temin edilebileceğini kaydederek, şu anda bu maddenin bağımlısı olup para yetiştiremeyen herkesin kısmen satıcı konumunda olduğunu ve her geçen gün ülkede satıcı durumuna düşmek zorunda kalan bir çok gencin olduğunu söyledi.

TEDAVİ OLMAK İSTİYORLAR

Şu an için bağımlı olmadığını ifade eden ancak hastanede tedavi olmak isteyen arkadaşlarının ilaç tedavisi kullanıldığı için başka bir kimyasalın bağımlısı olmak istemediğini ifade eden D.C, arkadaşlarının bir kaç kez Sinir ve Ruh Hastalıkları merkezinde tedavi olmak için başvurduklarını fakat, ilaç tedavisi görmeleri ve hastaneden çıkar çıkmaz yine uyuşturucu madde kullanmaları nedeniyle hiç böyle bir talebinin olmadığını ifade etti.

MADDE BAĞIMLISI ÇOK KİŞİ VAR

Zevk için bu maddeyi kullandığını anlatan D.C, çevresinde sentetik madde bağımlısı bir çok insan olduğunu, bu maddeyi bulamadıklarında çılgına döndüklerini ve bazılarının sırf para bulabilmek için hırsızlık yaptıklarını da kaydederek, bağımlıların ciddi sağlık sorunlarına neden olduğunu hatta ilerleyen yıllarda kanser hastalarının da artacağını ifade etti.

Şu anda Kıbrıs'ın her bölgesinde bu maddeye kolayca ulaşabildiğini, bulamadığı zaman ise Güney'e geçerek kolayca temin edebileceğini ifade eden D.C, Devlet yetkililerinin artık bu işe el atmasının zamanını geldiğini hatta geçtiğini söyledi.

SABIKALANINCA HAYATI DEĞİŞTİ

D.C, "Ben askerden yeni çıktım ve 20 yaşında sabıkamda uyuşturucu bulunuyor. Temiz kağıdı aldığımızda üzerinde büyük yazılarla uyuşturucu yazıyor ve iş bulamıyorum şu anda. Toplumda bize katil veya tecavüzcü gözüyle bakıyorlar. Polise yakalandıktan sonra bütün arkadaşlarım benden uzaklaştı ve çevredeki insanlar bize kötü gözle bakıyor. Polis devamlı peşimizde ve huzurumuz tamamen kaybolmuş durumda." şeklinde konuştu.

POLİS HERZAMAN PEŞLERİNDE

"Poliste tutuklu kaldıktan sonra Narkotik polisi bana "Sen bize iş ver, biz de sana davalarında yardımcı olalım" vaadi verdiklerini ve uyuşturucu kullanan arkadaşlarımı arayarak uyuşturucu getirmesini istememi ve bu sırada da onların uyuşturucu getiren çocuğu yakalamalarını talep ettiler. Yani bizi uyuşturucu maddelerden uzaklaştıracakları yerde bizi daha fazla suç işlemeye itiyor polis de bu sayede. Polisimiz kendi iş yapamadığı için bizim gibi içicileri kullanarak yine içicileri yakalamaya çalışıyor. Ancak, bize yardımcı olmayacaklarını bildiğim için hiç bir şekilde onların istekleri doğrultusunda hareket etmedim."

BEKLENTİLERİNİZ NELERDİR?

"Kıbrıs'ta hintkenevirinin kısmen serbest bırakılması en mantıklı davranış olacaktır. Ülkemiz için, şu anda bonzai kullanımı 14 yaşına kadar inmiştir ve kız erkek fark etmeden bu maddeyi kullanan ve bağımlısı olan yüzlerce genç vardır ülkede. Bu durum karşısında derhal bir politika güdülmez, çareler üretilmezse ya gençlerimiz hastalanarak öleceklerdir, yada bizim gibi polisin elinde düşerek ömür boyu damgalı eşek gibi hayatlarının sonunda kadar toplumdan dışlanan bir kişi olarak yaşayacaklardır." şeklinde konuşan D.C, biran önce gereken önlemlerin alınması talebinde bulundu.