Benim güzel kitabevim
Babamdan ve annemden okuyabilmenin lüks olduğu, okuyanın bir elin parmağını geçmediği yokluklarla dolu 1950'li yıllarda, gaz yağı ile doldurulan küçücük ayakkabı boyası şişesinden yapılma lambanın ışığıyla zar zor aydınlanan kitapları, nasıl bir açlıkla okuduklarını dinleyerek büyüdüm.
Kıbrıs Postası - Meryem Ekinci
Ben büyürken, evimizdeki kütüphane de büyüdü. Önceleri tıka basa kitapla dolu iki küçük kitaplığın yer aldığı evde, bugün binlerce kitabın yer aldığı kitaplıklarla dolu koca bir dünya var. Bundandır ki kitapsız bir hayat düşleyemez olduk kardeşimle.
Ekmek ve su gibi hayati oldu kitaplar bizim için. Hele hele de evinde kitap olmadan büyüyen, komuşunun çöpe attığı kitapları, eski ansiklopedileri, kapı önüne konulan okunmuş gazeteleri sezdirmeden, kimseye görünmeden alıp okuyan çocuklarla tanıştıkça, kitabın da kitaplarla dolu bir evde büyümenin de kıymeti çoğaldıkça çoğaldı.
Şiirden romana, öyküden edebiyat incelemesine, insanlık tarihinden siyasi akımlara uzanan geniş yelpazede binlerce kitabın bir el mesafesinde olduğu bir evde büyümenin yanı sıra, kitabevleriyle de büyüdük biz.
Lefkoşa'nın Surlariçi'ne yayılan sayıca az kitabevlerinin rafları arasında dakikaların saatlere dönüştüğü o mutluluk anları ve kitapla buluşmanın heyecanı, birçokları gibi benim de yaşamımın vazgeçilmezi.
Birçok ülkede okurları sayesinde geçmişleri yüzyıllara dayanan kitabevleri varlıklarını inadına sürdürürken, bizde ise karamsar olmak için neden çok.
Lefkoşa'da yer alan kitabevleri korsan kitaba, fonlara, internetten kitap satan ticari kuruluşlara karşı, okur yazar oranıyla övünen toplumumuz içinde küçük bir azınlık olmaya devam eden okurun varlığı sayesinde, kelimenin tam anlamıyla "direniyor".
Son yıllarda kültürel üretimin de hatırı sayılır bir hal aldığı,üretilen ürünlerin niceliğinden çok niteliğinin okuru mest ettiği ülkemizde, yayıncılık anlayışıyla Kıbrıslı roman yazarının, araştırmacının, ressamın, şairin, heykeltraşın, akademisyenin, fotoğrafçının, müzisyenin, öykü yazarının üretimine de destek veren iki kitabevinin yetkilisiyle yapılan görüşmeden çıkan can acıtıcı değerlendirme ise bu yazının kaleme alınmasının biricik sebebi.
GEÇMİŞTEN GELEN BİR KÜLTÜR: GALERİ KÜLTÜR
Lefkoşa Surlariçi'nde 1989'dan beri faaliyet gösteren Galeri Kültür'den Eda Yektaoğlu ile başlıyoruz, kitabın ve kitabevinin bu ada yarısındaki hallerini yazıya dökmeye.
Galeri Kültür'de Kıbrıs kitaplarının önemi büyük. Eda Yektaoğlu, yayıncılık alanında 89 kitaba imza atan Galeri Kültür'ün özellikle "bilinmek istenmeyeni", "üstü örtüleni" ortaya çıkarmak yönünde bir yayın politikası izlediğinin altını çiziyor.
"Bunu ne kadar satarız, ne kadar kazanırız kaygısıyla yapmıyoruz. Biz bu yayınları yapalım, bir gün birisi okur, birilerine ulaşır" diyen Eda Yektaoğlu, kitaba talebin az olduğu ülkemizde, Kıbrıs kitaplarına yönelen okur sayısının ise küçümsenemeyeceğine dikkati çekiyor
Yılların birikimiyle konuşan Yektaoğlu, kitabın ülkemizde "ihtiyaç listesinin en sonunda" yer aldığı gözlemini de aktarmadan geçemiyor.
Durum öyle bir hal almış ki, yeni yıl alışverişinin doruk noktasına ulaştığı bugünlerde, hediye için kitap seçenlerin sayısı bir elin parmağını geçmiyor.
Eda Yektaoğlu, ülkemizde kitaba olan ilginin ve kitabevi kültürünün durumunu, "Ülkemiz üniversiteler ülkesi. Üniversite mezunu, master ve doktora mezunu da çok fazla, ama aynı oranda kitabevi yok" diyerek özetliyor.
Okurların kitap seçimiyle ilgili bilgi de veren Yektaoğlu, Kıbrıs kitaplarını ayrı bir yere koyarak, en çok kişisel gelişim kitapları ile popüler romanların tercih edildiğini söylüyor.
Çocuk okurlar konusu ise daha bir vahim. Kitabevine hiç uğramadan büyüyen çocukların ülkesi olma yolunda gidiyoruz.
Eğitim sisteminin çocukları okumaya değil okumamaya yönlendirdiğini söyleyen Yektaoğlu, kitabevine çocuklarına kitap almak için gelen ebeveyinlere, "kitabevine çocuklarınızı getirin, kitaplarını onlar seçsin" dediğini belirtiyor.
Çocukluğunda Galeri Kültür'e gelmeye başlayanların bugün yetişkin olduklarını da ifade eden Eda Yektaoğlu, kitabevine gelen çocukların sayısının yine de tatmin edici boyutlarda olmadığının altını çiziyor.
HEM KİTAP HEM KAHVE KEYFİ: KHORA
Khora Kitap Cafe de hem kitabevi hem yayınevi olarak 3 yıl önce başladığı yolculuğunu Ledra Palace ışıklarına paralel mekanında sürdürüyor.
Bu süre zarfında 24 yayına imzasını atan Khora Kitap Cafe, geniş yelpazedeki kitaplarıyla da okurlar için iyi bir seçenek oluşturmaya devam ediyor.
Khora Kitap Cafe, Kıbrıs'ta üretilen kültür ürünlerine ilgiyi artımak amacıyla yeni yıl öncesinde kendi yayınlarında yüzde 15 indirime gitti.
Khora Kitap Cafe'den Mustafa Keleşzade'ye göre, indirim uygulaması "memlekette kitaba ilgi düşük olduğundan az da olsa etki yarattı."
Kendi yayınlarına yönelik indirimi "İnsanlara kitabın da iyi bir hediye olabileceğini, kitabın önemini bir kez daha hatırlatmak amacıyla" hayata geçirdiklerinin altını çizen Mustafa Keleşzade, "Sanayi alanında üretimden koparılmamıza rağmen, kültürel üretim devam ediyor. Kıbrıs'ta değerli yazarların da olduğu, yazınsal üretim yapıldığı bilinmiyor. Buna da dikkat çekmek istedik. Kıbrıs'ta üretim olduğu, iyi araştırmacılar, roman yazarları, şairler olduğunu anımsatmak, 'bizden bir şey olmaz' algısını değiştirmek istedik" diyor.
Ülkemizde insanlar için genel olarak kitabın hayat boyu süren bir ihtiyaç olmaktan uzak olduğuna dikkati çeken Mustafa Keleşzade, okurların seçimleriyle ilgili gözlemlerini ise şu şekilde aktarıyor: "Popüler romanlara, kişisel gelişim yayınlarına gösterilen ilgi feslefe, şiir, sanat kitapları ile Kıbrıs tarihi ve genel inceleme kitaplarına pek gösterilmiyor."
Çocuk okurlar ve çocuk kitapları konusunda ise karamsar olan tabloyu dile getiren Keleşzade, insanların genelde kitabevine gelip de çcouk kitabı bakmadıklarının altını çiziyor.
Keleşzade,"Özellikle festivallerde kurduğumuz standatlarda yaşadığımız bir durum var. Kitabevinin standı önünde duran ve kitapları inceleyen çekip alan aileler görüyoruz" diyerek, çocuk okurlarla ilgili insanın içini cız ettiren gözlemlerini de ekliyor.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.