Akpınar’dan 35. Yıldönümü mesajı: “Mezunları ve mezun adaylarını kutluyorum”
GAÜ Kurucu Rektörü Serhat Akpınar, üniversitenin 35. Kuruluş yıldönümünde tüm mezunları ve mezun adaylarını kutladığını belirtti.
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Kurucu Rektörü Serhat Akpınar, GAÜ’nün 35. Kuruluş yıldönümünde üniversitenin mezunlarını ve mezun adaylarını kutladı. Konuyla ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yapan Akpınar, 35. Yılımızın Değerli Mezunları ve Mezun Adaylarımız . Sizleri kutluyorum . Congratulations of Our 35. th Anniversary Graduates and Candidates . “We Salute You”
“Sizleri selamlıyoruz” sizlerle gurur duyuyoruz” ifadelerine yer verdi.
Akpınar’ın yazılı mesajı şöyle;
'Yaş almak ne kadar güzeldir.'
Almak derken; Aslında, bedeninde değişenler arttıkça ruhunu besleyen, yaşamın boyunca öğrendiğin tüm şeylerin, nasıl bir 'imbikleme' işlemine sahnelik oluşturduğunun farkına varıyorsun, tüm hatları ve boyutlarıyla. Yani; Yaş almak güzeldir ama erdemle. Mutlak erdem ile...
“Erdemler iyi duygulara sahip olmamızı ve eylemleri iyi bir biçimde yapmamızı sağlayan huylardır. Bu etkinlikler, yapma imkanlarımız dahilinde olmalı ve seçime dayanmalıdır. Bu seçim; arzu yetisinin pratik bilgelik tarafından yönlendirilmesi ile ortaya çıkmalıdır. Bu, yegane ahlak öğretisinin ön koşullarına da kaynaklık eder. Şu halde; Erdem nedir? Erdem; Harekete geçen ya da geçebilen bir güçtür.
Örneğin, bir bitkinin ya da ilacın erdemi: iyileştirmektir. Kalemin iyi yazması iken, insanın ki; insanca istemek ya da davranmaktır. Bir varlığın erdemi, onun değerini oluşturan şeydir, başka deyişle kendine özgü yetkinliğidir. Erdemlerin, bu ilk ve en genel anlamda, nasıl kullanıldıklarından, hedefledikleri ya da hizmet ettikleri amaçlardan bağımsız oldukları görülecektir. İyi reçete edilmiş bir ilaç gibi...
Erdem güçtür ve güç de erdeme yeter. Ama insana yetmez. Ama ahlâka yetmez.”

Aristoteles’ten itibaren oluşmuş, yine Fransız düşünür André Comte-Sponville ait “Bir Erdemler Risalesi”ni alıntılayarak başlamak istedim. Sponville şöyle diyor; “Ne işe yaradı? Belki şuna: Ne yapmamız ya da ne olmamız gerektiğini, ne yaşamamız gerektiğini anlamaya çalışmak ve bu çabadan yola çıkarak, yapmamız ya da olmamız gereken şeyden bizi ayıran yolu, en azından entelektüel olarak ölçebilmek. Mütevazı bir amaç, yetersiz bir amaç, ama gerekli bir amaç.”
Bundan otuzbeş yıl önce; Kendi erdemimi harekete geçirirken, oluşacak imbiğin damıtma refleksi yukarıdaki cümlelere dayandı. Yani; Evrensel ahlak ile harmanlanacak, bu normatif ahlak yetisine kayıtsız kalamayacak bir sistem inşaa etmek. Öngörüde olduğu gibi, yetti mi? Hayır! Henüz nihai hedeflerimize ulaşmış değiliz, yaş alıyoruz erdemlerimiz ile, yarım asırlık sürecin tamamlanmasının son çeyrek menzili içerisindeyiz. Yürüyüş devam ediyor, erdemimizin gücü, kurumsal tarihimizin ahlaki özelliklerine asla galebe çalmadı. Yerleştiğimiz mertebe, kurumsal tarihin hiçbir döneminde ulufe dağıtılan bir “galebe divanı” da olmadı.
İmbiğin; damıtıcı, damıtmaya yarayan, damıtma işinde kullanılan araç olduğunu biliyoruz. Ömür dediğimiz şey, bir tür imbik midir? İçinden geçilen...”
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.