EĞİTİM
okuma süresi: 12 dak.

Prof. Dr. Hasan Amca: “2020-2021 döneminde yüz yüze eğitim için hep birlikte seferber olalım... Geç olmadan...”

Prof. Dr. Hasan Amca: “2020-2021 döneminde yüz yüze eğitim için hep birlikte seferber olalım... Geç olmadan...”

Prof. Dr. Hasan Amca, 2020-2021 akademik yılında yüz yüze eğitime geçilmesi adına herkesin seferber olması gerektiğini belirterek “2020-2021 döneminde yüz yüze eğitim için hep birlikte seferber olalım… Öğrencilerimize de üniversitelerimizin kampüslerine dönmeleri için net bir mesaj verelim. Geç olmadan” dedi.

Yayın Tarihi: 27/11/20 09:20
Güncelleme Tarihi: 27/11/20 09:51
okuma süresi: 12 dak.
Prof. Dr. Hasan Amca: “2020-2021 döneminde yüz yüze eğitim için hep birlikte seferber olalım... Geç olmadan...”

Prof. Dr. Hasan Amca, online eğitim ve koronavirüs hakkında yaptığı açıklamalada, 2020-2021 akademik yılında, yüz yüze eğitime geçmek adına karar alınması gerektiğine dikkat çekerek “bir an önce öğrencilere duyurmalıyız…” ifadelerini kullandı.

2020-2021 döneminde yüz yüze eğitim için hep birlikte seferber olunması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Amca “Öğrencilerimize de üniversitelerimizin kampüslerine dönmeleri için net bir mesaj verelim. Geç olmadan” dedi.

Prof. Dr. Amca, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“3 Temmuz 2020’de İngiltere sınırlarını, neredeyse tüm Avrupa pazarları da dahil olmak üzere, Korona virüs risk profili İngiltere'den daha kötü olmayan yaklaşık 60 ülkeden gelen yolculara açacağını açıklamıştı. Seyahat koridoru olarak adlandırdıkları bu ülkelerden gelen yolcuların, özellikle de uluslararası öğrencilerin de artık karantinaya alınmayacaklarını beyan etmişti. Burada murat edilen öğrencilerin İngiliz üniversitelerine karşı aidiyet veya bağlılık duygularının zayıflamaması için fiziksel olarak da üniversiteye yakın olmalarını zorlamaktı veya sağlamaktı.

2030 yılı için İngiltere 600 bin uluslararası öğrenci hedefi koymuş ve bu hedefi tutturmakta kararlı bir tutum sergilemektedir. Bu 

dönemde Korona virüs vaka sayısı hızla arttığı halde hedeflerinden vazgeçmek yerine virüse karşı önlemlerini artırmakta ve daha etkili 

metotlar geliştirmekteydiler. Tüm sektörler kapanırken, Birleşik Krallık hükümeti eğitim sektörünün çalışmalarına devem edeceği 

konusunda ısrarını sürdürmüştür. Örneğin “bubble” veya Türkçe adıyla “balon” diye bir uygulama geliştirmişler ve herhangi bir ortamda kapalı alanda bulunacak kişi sayısını 6 ile sınırlamışlar. Yurtlarda her katta en fazla 6 kişi kalacak, derslerde her gurup en fazla 6 kişiden oluşacak, Restoran’da bir masada ayni aileden veya guruptan olsalar da en fazla 6 kişi oturacak gibi herkesin uyması gereken kurallar koymuşlar. Restoran girişinde NHS koronavirüs uygulamanızla kapıdaki QR kodu okutmadan içeri giremezsiniz. Maske takmadan kesinlikle sizi hiçbir ortama almıyorlar. Bir balonda herhangi bir kişi virüse yakalanırsa tüm balon 14 gün karantinaya alınmakta, temaslıları da NHS koronavirüs uygulaması sayesinde sıkıca takip edilmekteler.

Teorik dersler internet üzerinden yapılıyor ama stüdyo ve laboratuvar dersleri yüz-yüze yapılmaktadır. A kategori ülkeler hariç uçağa binerken ve gümrük kapılarından geçerken negatif PCR testi arıyorlar. Sonuç olarak “Güvenli kampüs” uygulamalarıyla, gerekli sağlık ve güvenlik önlemleri alınarak 2020-21 akademik yılında yüz yüze eğitim yapılacağını öğrencilere ta temmuz ayında duyurmuşlar, sürekli bir şekilde öğrencilerin meraklarını ve kaygılarını giderici açıklamalar göndererek, her öğrencinin her mesajına hemen cevap verecek bir sistem sayesinde endişeleri en aza indirmişler. Şu an lock-down durumunda oldukları halde birçok üniversitede stüdyo ve laboratuvar gibi belirli derslerin yüz yüze yapılması sağlanmaktadır.

En önemli uygulamalardan birisi de üst sınıf öğrencilerin gönüllü olarak yeni kayıt yapan öğrencilere mentor’luk yaparak üniversiteye ulaşım, yurtlar, ders ortamları, alışveriş gibi konularda onlara yol göstermeleri, üniversitedeki uygulamalar hakkında sürekli ve doyurucu bilgi vermeleri sağlanmaktadır. IDP Connect’in uluslararası öğrencilerle ilgili çalışmasının üçüncü turunda da ortaya çıktığı gibi, öğrencilerin salgın sırasında üniversiteleri açık kalan ülkeler hakkında giderek daha olumlu algılara sahip oldukları ve birçok öğrencinin yüz yüze öğrenim hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla yükseköğrenim görmek için hedefledikleri ülkeleri değiştirmeye istekli olduklarını gösteriyor. Bu bulgular, IDP Connect'in 5.000'den fazla uluslararası öğrencinin ve mevcut başvuru sahibinin tutum ve davranışlarını inceleyen ve Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda, Birleşik Krallık ve Birleşik Devletler'deki yüksek öğretim kurumlarından kabul alan Uluslararası Öğrencileri kapsayan Crossroads Research'ün üçüncü bölümünün bir parçası olarak da yayınlanmıştır. IDP araştırmacılarından Elle Butler tarafından 19 Kasım 2020'de yapılan bu yeni çalışma, uluslararası öğrencilerin pandemik durumdaki tutum ve davranışlarını izleyerek, öğrencilerin sonunda yüz yüze öğrenime geçilecekse, çevrimiçi olarak çalışmaya başlamak için giderek daha istekli olduklarını ortaya koyuyor. "Crossroads III" başlıklı makale, uluslararası öğrenci seçimlerini ortaya koyuyor ve motivasyonların giderek artan bir şekilde yüz yüze öğretimin mevcudiyeti tarafından yönlendiriliyor olması durumu farklı perspektiflerde detaylandırıyor.

Çalışma, yüz yüze öğrenmeye olan talebin yüksek olduğunu ve uluslararası öğrencilerin yarısından fazlasının mümkün olan en kısa sürede yüz yüze öğrenmeye başlama şansı için hedef değiştirmeyi düşüneceklerini ortaya çıkarmış. Koronavirüs ilerledikçe, on binlerce uluslararası öğrencinin yurtdışında eğitim planı beklemede kalıyor ve kaydolanlar tahmin ettiklerinden çok farklı bir deneyim yaşadıklarını söylemektedirler. Sonuçlar ayrıca, Birleşik Krallık ve ABD'nin Pandemi boyunca uluslararası öğrencilere açık kalma politikalarının giderek daha olumlu bir duygu uyandırdığını, Avustralya ve Yeni Zelanda'da sınırların kapalı kalmasının uluslararası öğrencilerin uzun bir bekleme oyunuyla karşı karşıya kaldıklarından dolayı huzursuz olmalarına yol açtığını göstermiştir.

Öğrenciler, koronavirüsün daha fazla yayılmasını en aza indirmeyi amaçlayan güvenlik önlemlerini giderek daha fazla kabul ediyorlar. Her 10 öğrenciden 9'u (%92) vardıklarında karantinaya alınmak istediklerini, yalnızca %8'i üniversiteye dönüşlerini ertelemeyi tercih ettiklerini söylüyorlar. Haziran ayında öğrencilerin %72 karantinaya alınmaya istekliydiler, %23’ü ise  ertelemeyi tercih ediyorlardı. Bununla birlikte, uluslararası öğrenci pazarına en çok öğrenci gönderen ülkelerden Çin ve Endonezya'dan gelen öğrenciler, karantinaya alınma ile önemli ölçüde daha az ilgileniyor ve daha fazla ertelemeye eğilimli olduklarını söylüyorlar. Çinlilerin dörtte üçü (%75) ve Endonezyalıların %80'i karantinayı kabul ederken, sırasıyla %25 ve %20’si kampüslere dönmeyi erteleyeceklerini söylüyorlar.

Öğrencilerin gittikçe artan büyük bir oranı artık programlarına mümkün olan her yolla başlamaya istekliler. Nisan ayında, yalnızca %31'i eğitimlerine çevrimiçi olarak başlamak istiyordu; Ekim ayında bu oran %43'e yükseldi. Esas tercihin ağırlıklı olarak yüz yüze eğitim olduğu ve katılımcıların %44'ünün yüz yüze eğitime geçiş için sadece üç ay bekleyebileceklerini söylüyorlar. Uluslararası öğrencilerin yurtdışında eğitim alma çabalarının kesin bir işareti, ankete katılanların %80'inin 2021'de planlandığı gibi yüz yüze eğitime geçmek istemeleridir. Nisan'da bu rakam %69 iken, Haziran'da %74'te yükselmişti.

Peki, biz A kategori (yani koronavirüs açısından güvenli) bir ülke olduğumuz halde, Pandemi konusunda bizden çok daha kötü durumda olan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından bazı bölgeleri B kategoriye (koronavirüs açısından riskli) bazı bölgeleri de C kategori (Koronavirüs açısından çok riskli) guruba konan İngiltere’nin yükseköğrenimde yüz yüze eğitim yapması için aldığı önlemleri biz alamaz mıydık? Benim cevabım net EVET’tir. Alabilirdik. Yöneticiler cesur bir liderlik yapmalıydı ve biz de yüz yüze eğitim için seferber olmalıydık. 

Bazı üniversitelerimizin yönetimleri güz 2020-2021 dönemi için online eğitim kararı almıştı ama bu karara destek veren öğretim üyelerimizin ve yöneticilerimizin birçoğu da kurumlarında yüz yüze eğitime karşı bir tavır sergilerken, kendi çocuklarını İngiltere, diğer AB ülkeleri ve Türkiye’ye yüz yüze eğitime göndermişlerdi.

Bu arada biz hala işin ekonomik boyutunu tartışmaya başlamadık. Sanki azalan öğrenci sayılarının telafisi için birileri bize maddi destek sağlayacakmış gibi bir beklentinin rahatlığı içerisinde gökyüzünden kurtarıcı gelmesini bekliyoruz. Bu aşamada özelde üniversitelerin genelde de devletin “Open for Business” yani "İş için Açığız" sinyalleri vermeleri çok önemlidir. IDP Connect CEO'su Simon Emmett, şirketin en son “Crossroads anketi”nin “iş için daha az 'açık' ülkeler olarak algılanmanın gerçek bir risk” olduğunu gösterdiğini söylemiş ve konuyu söyle özetlemiştir: “Sınırlar öğrencileri çekiş gücünü kaybedirken, İngiltere gibi uluslararası öğrencilerin hoş karşılandığını güçlü bir şekilde ifade eden ülkeler, Avustralya gibi daha sıkı sınır kontrolleri olan ülkelere kıyasla çekicilikte bir artış göstermiştir”.

Geliniz bahar 2020-2021 döneminde yüz yüze eğitim için hep birlikte seferber olalım. Öğrencilerimize de üniversitelerimizin kampüslerine dönmeleri için net bir mesaj verelim. Geç olmadan.”

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.