UKÜ’lü Akademisyen Yrd. Doç. Dr. Mehmet Direkli'den 'Dünya NATO Günü' mesajı

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Direkli 4 Nisan Dünya NATO günü kapsamında konuşarak “ABD’nin başkenti Washington’da on iki kurucu üye tarafından imzalanan antlaşma ile siyasi ve askeri bir ittifak olarak kurulan Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) temel amacı, üyelerinin özgürlüğünü ve güvenliğini siyasi ve askeri yollarla korumaktır” ifadesini kullandı.  

NATO’nun demokratik değerleri teşvik etmek, güven oluşturmak ve uzun vadede çatışmayı önlemek için savunma ve güvenlik konularında danışma ve işbirliğini desteklediğini de dile getiren Direkli, kuruluşun ülkeler arası anlaşmazlıkların çözümünde ise barışçıl yollardan çözüme ulaşma konusunda kararlı olduğunu aktardı.

Yrd. Doç. Dr. Direkli, bazı durumlarda diplomatik çabaların başarısız olabileceğini anımsatarak, bu noktada NATO’nun kriz yönetimi operasyonlarını üstlenmek için gereken askeri kapasiteye sahip olduğunu da kaydetti.  

NATO’nun kurucu antlaşması olan Washington Antlaşması'nın 5. Maddesinin ittifakın işleyişi için yaşamsal önemde olduğunu söyleyen Direkli, “Keza bu maddeye göre; taraflar, Avrupa veya Kuzey Amerika'da üye devletlerde bir veya daha fazlasına yönelik silahlı bir saldırının, hepsine yönelik bir saldırı olarak algılanacağını kabul ederler. Böyle bir silahlı saldırı ve bunun sonucu olarak alınan tüm önlemler derhal Güvenlik Konseyi'ne bildirilir” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Direkli, bu önlemlerin Güvenlik Konseyi’nin uluslararası barış ve güvenliği yeniden tesis etmek ve sürdürmek için gerekli önlemleri aldığı noktada sona erdiğini de aktardı.  

NATO’nun bugün itibarı ile otuz üyesi bulunduğuna dikkat çeken Direkli, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kore Savaşı sonrası 18 Şubat 1952 yılında kuruluşa üye olduğu bilgisini de paylaştı.

Yrd. Doç. Dr. Direkli, geçtiğimiz günlerde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in gerçekleştirdiği bir konuşmayı hatırlatarak, “Stoltenberg, Avrupa Birliği’nin Avrupa’yı savunabilecek durumda olmadığını ve Avrupa’yı ABD, Türkiye ve İngiltere gibi AB üyesi olmayan devletlerin koruduğunu söyleyerek Türkiye’nin bu ittifak için önemini bir kez daha ortaya koydu” dedi.