Yrd. Doç. Dr. Hasibe Vehbi Şahoğlu: “Kıbrıs Türkünün istediği tek şey iki ayrı devlet olarak barış içinde yaşamak”

Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Siyasal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi ve KKTC'nin ilk kadın Büyükelçisi Yrd. Doç. Dr. Hasibe Vehbi Şahoğlu, 27 Nisan tarihinde yapılması planlanan 5+1 Görüşmeleri, Kıbrıs sorunu ve çözümleri hakkında açıklamalarda bulundu.

5+1 görüşmelerinin hazırlıklarının yavaş yavaş toparlandığını, halkın da bu konu ile ilgili bilgilendirilmesinin önemi olduğunu vurgulayan Şahoğlu, 5+1 görüşmeleri, Kıbrıs Türk ve Türkiye heyetlerinin hangi tez ile katılacakları hakkında yaptığı açıklamalarda; “Bu 5+1 görüşmeleri esas müzakerelerehazırlıktır. Burada taraflar görüşlerini, ne konuşmak istediklerini belirtecekler ve bizim heyetlerimizde artık “federasyon bitmiştir” diye düşünüyor. Başka alternatiflerde düşünmemiz gerekiyor. İki eşit devlet gelen devletin belli konularda işbirliği yapması gerekir. 1968'de görüşmeler başladı,1975 yılında  Kıbrıs Federe Devleti kuruldu çünkü o zamanlarda federasyon olacak diye düşünülüyordu. Aradan 50 yıla yakın bir süreç geçti. Bugüne kadar yapılan tüm görüşmelere federasyon tezi ile gidildi”

“RUM TARAFI GÜÇ PAYLAŞIMI YAPMAK İSTEMİYOR”

Şahoğlu; “Bu süreç içerisinde maalesef Rum tarafı hiç bir şekilde iyi niyet göstermiyor ve uzlaştırıcı davranmıyor. Rumlar Türkler ile eşit siyasi statüde olduklarını hiç bir zaman kabul etmiyorlar. Bu nedenle şimdi iktidara gelen, koalisyon hükümeti federasyon tezini bir kenara bırakalım, iki eşit egemen devlet olarak bu görüşmelere katılalım dediler” dedi.

Kıbrıs için federasyon çözümü hakkında açıklamalarda bulunan Şahoğlu; “Bizim zaten kurulmuş bir devletimiz vardır. Devlet özelliklerinin hepsini taşıyoruz. Rum tarafı bizi bir devlet olarak kabul etmiyor. Zaten bir federasyon iki eşit taraf arasında yapılır. Çok eskilerden beri bugüne kadar Rum tarafına federasyon anlamında ısrarlar edildi. Fakat hiç bir şekilde Rumlardan uzlaşı gelmedi. Doğu Akdeniz'de iki taraflı komiteler kurulsun ve ortak çalışılsın denildi fakat bu konuda bile uzlaşmaya varamadılar.

BM, 1964 yılında buraya gelirken çok büyük hata yapmıştır. Sözde Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Rum tarafının hükümetini tüm Kıbrıs'ın hükümeti olarak kabul etmiştir. Rum tarafı o günden beri bunu kullanmaktadır. BM, 1983 yılında KKTC kurulduğunda “bu devleti tanımayın” diye kararlar almıştır. Aslında hiç bir şey değişmez değildir. Önemli olan bizim halk olarak kararlı durmamız, ne istediğimizi bilmemiz, güzel savunabilmemiz  ve BM'yide buna inandırmamız” dedi.

“RUMLAR İLE BİRLİKTE YAŞAMA ÇÖZÜMÜ İMKANSIZDIR”

Şahoğlu, Kıbrıs sorunu çözümleri hakkında yaptığı açıklamalarda; “Rumlarda birlikte yapılan uyuşmazlıkların çözümü konulu Workshoplara katıldım. Kişisel olarak güzel dostluklarımızda oldu fakat yurtdışında bazı atolye çalışmalarında gördük ki onların en barışcıl olanı bile bize bir azınlık muamelesi yapıyor. Rum tarafında hala bir çok provakasyon oluyor. Malesef Rum tarafında yaşayanlar bu konularda fanatiktir. Klisenin etkisi hala daha çok büyüktür. Kıbrıs Türk halkı, özellikle savaş zamanlarını görmüş kişiler asla geriye dönmeyi düşünmez. Kıbrıs Türk halkının istediği tek şey iki devlet halinde, barış içinde ayrı ayrı yaşamak.”

“KADINLARIN MUTLAKA BARIŞ GÖRÜŞMELERİNDE YER ALMASI GEREKİR”

Barış görüşmelerinde kadının yeri ve önemi hakkında açıklamalarda bulunan Şahoğlu şunları kaydetti:

“Kadın doğurgandır, yaratıcıdır, üreticidir. BM Genel Sekreteri mutlaka kadınlarında barış görüşmelerine gelmelerini, eşit oranlarda destek vermesi gerektiğini belirtmiştir. Özellikle bizim ülkemiz gibi gelişmiş, medeni, eğitimli kadınların olduğu ülkede barış görüşmelerinde kadınların mutlaka yerinin olması gerekir.”