Dr. Hançer Çakıroğlu dünya denizcilik faaliyetleri ve KKTC’nin bu noktadaki öneminden bahsetti
GAÜ Öğretim Üyesi Dr. Hançer Çakıroğlu, dünya denizcilik faaliyetleri ve KKTC’nin bu noktadaki öneminden bahsetti.
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Denizcilik Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Uzak yol Kaptanı Dr. Hançer Çakıroğlu dünya ekonomisine büyük ölçüde hizmet eden denizcilik faaliyetleri ve bu noktada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin konumunu anlattı.
Dr. Hançer Çakıroğlu yaptığı açıklamada şöyle belirtti:
“Antik çağdan bu yana dünya ekonomisine hizmet eden denizcilik, bugün dünyanın her yerinde profesyonel bir taşımacılık hizmeti sunumu ile global ekonomini lojistiğinin ana direğini teşkil etmektedir. Günümüz koşullarında kendi sofistike ekonomik ortamına rağmen, denizcilik, klasik ekonominin "mükemmel" pazarındaki rekabetçi ve itici gücü elinde tutan büyük aktörlerinin çoğunun tercihlerinde ilk sırada gelmektedir. 5.000 yıl öncesine uzanan iyi belgelenmiş tarihi sayesinde sektörün uzmanlarına, ekonomistlerine günümüzdeki denizcilik mekanizmalarının ve kurumlarının nasıl geliştiği konusunda benzersiz bir bakış açısı ve vizyon sunmakta böylelikle küresel ekonomide yer tuttuğu merkezi rolü korumasını sağlamaktadır. Deniz yoluyla yapılan ticaret, yirmi birinci yüzyılda hayatımızda merkezi bir yere sahip olduğunu sayılarla ispatlamaktadır. 1950 ile 2020 yılları arasında toplam küresel deniz ticareti 0,55 milyar tondan 10,65 milyar tona kadar çıkmış1 , yani yılda ortalama %4,8 büyümüştür. Bu genişleme, sanayi devriminden bu yana dünyanın siyasi ve ekonomik düzenlemelerinin en temel yeniden tasarımının sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu değişimi yönlendiren hızlı ekonomik büyüme ve artan tüketici zenginliği, 1944 yılındaki Bretton Woods konferansında başlatılmış ve bu konferansta, şirketlerin ve yatırımcıların dünya çapında özgürce faaliyet göstermelerine olanak tanıyan bir ekonomik istikrar dönemi için ekonomik temeller oluşturulmuştur. Günümüz ticaret dünyasının yüzyıllar boyunca gösterdiği gelişmeler doğrultusunda deniz ticaretinin bölgesel merkezinin de tarihin belirli dönemlerinde sürekli hareket halinde olduğunu görülebilmektedir. Bu merkezler doğal olarak ticaret gemilerinin faaliyet gösterdiği okyanuslar ve denizler çevresinde bulunmaktadır.
Avrupa’nın güneyinde Kuzey Afrika ile arasında kalan Akdeniz, başlı başına önemli bir ticaret bölgesidir ve Çanakkale Boğazı'ndan girilen Karadeniz, Rusya ve Hazar'dan gelen yoğun tanker trafiğini taşıyan yoğun bir suyolu olarak belirmektedir. Ayrıca Uzak Doğu’dan gelen ticaret yolunun Süveyş Kanalı irtibatı ile kestirmesidir. Kıbrıs adası, Akdeniz'in güneydoğu köşesinde yer alan üçüncü büyük adasıdır. Deniz ulaşımı açısından özellikle önemi olan Süveyş Kanalı ve diğer önemli ulaşım ve iletişim yollarının kesişim noktasında olması nedeniyle “Battı Hattı” üzerinde Avrupa'yı Orta Doğu ve Asya'ya (Uzak ve Yakın Doğu) bağlayan paha biçilmez bir coğrafi pozisyona sahiptir. Dünyada kaydedilen en eskilerden biri olan adanın tarihi, büyük ölçüde coğrafi konumundan etkilenmiştir. Üç kıtanın kesişme noktasındaki stratejik konumu ve önemli miktardaki bakır ve kereste stoğu, onu son derece arzu edilen bir toprak kazanımı haline getirmiştir.”
KKTC’NİN, KÜÇÜK İÇ PAZARI VE EKONOMİSİNİN TEK KUTUPLU YAPISI NEDENİYLE, ULUSLARARASI PAZARLARA ERİŞİME SAHİP OLMASI BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTADIR
Yüzyıllar boyunca Kıbrıs çeşitli milletler tarafından fethedilmiş, ancak günümüzde üzerinde iki parçalı toplumlu yapısını korumayı başarmıştır. Bugün Kıbrıs Adasının güneyinde bulunan yönetim (GKRY), verdiği vergi kolaylıkları ve teşvikler ile önde gelen küresel deniz ticareti listesinde onuncu sırada yer almakta ve dünyanın önde gelen “üçüncü taraf gemi yönetim” merkezlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte, Adanın kuzeyinde bulunan KKTC’nin, küçük iç pazarı ve ekonomisinin tek kutuplu yapısı nedeniyle, uluslararası pazarlara erişime sahip olması büyük önem taşımaktadır. Kıbrıs Adasının sahip olduğu potansiyelin bu parçalı yapıda dahi uluslararası denizcilikte bulduğu yer düşünüldüğünde ne kadar fazla olduğunu ispatlanmaktadır. Adanın potansiyelini gösteren önemli bir örneği son beş yıl içinde gelişmeye başlayan ve KKTC’nin de zaman geçirmeden inisiyatif alması gereken “Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi” (China’s Belt and Road Initiative - BRI) kapsamındaki “Deniz İpek Yolu Girişimi (China’s Maritime Silk Road Initiative - MSRI)” teşkil etmektedir.
Çin'in Doğu Akdeniz'deki liman tesislerine ve büyük ölçekli altyapı projelerine yaptığı yatırımlar, Çin ile Avrasya-Afrika bölgeleri arasında yeni ticaret bağlantıları açmayı amaçlamaktadır. Çin Deniz İpek Yolu (MSRI), Çin'in doğu kıyısındaki limanlardan başlayarak Güney Çin Denizi ve Güneydoğu Asya'ya, ardından Hint Okyanusu ve Orta Doğu bölgesinden Doğu Akdeniz'e uzanacak şekilde planladığı kapsamlı bir deniz yoludur. Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) çerçevesinde Çin, en büyük ticaret ortağı olan Avrupa pazarındaki ülkelere, Doğu Akdeniz bölgesindeki önemli limanlara ve büyük ölçekli altyapı projelerine yatırımlar yapmayı, bu nedenle Avrupa ve Orta Doğu'daki kaynak açısından zengin, orta gelirli ülkelerle önemli ekonomik yatırım ve ticareti detaylandıran bir dizi stratejik ortaklık anlaşması imzalamayı amaçlamaktadır. Hatta bazılarını gerçekleştirmeye başlamıştır bile; 28 Eylül 2018 tarihinde Güney Lefkoşa’da düzenlenen Deniz İpek Yolu Semineri’nde Çin’in Kıbrıs’ı Doğu Akdeniz’de bu Projesi’nin önemli saç ayaklarından biri olarak gördüğü Çinli yetkililer tarafından açıkça ifade edilmiştir. Kasım 2021'de Çin ve GKRY, ikili ilişkiler için önemli olan diplomatik bağlarının 50. yıldönümünde stratejik ortaklıklarını resmen ilan etmişler, BRI’nın ortak inşasında anlaşmışlardır. Ayrıca Çin'in ve diğer ülkelerin Kıbrıs Adasına olan ilgisinin diğer bir temel sebebi de Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz rezervlerinin hemen yakınında bulunmasıdır. China National Offshore Oil Corporation (CNOOC) isimli şirketi vasıtasıyla Çin Doğu Akdeniz'den çıkarılacak olan doğal gazı karaya taşıyacak boru inşaatına ve doğal gazın sıvılaştırılması için kurulacak altyapı tesislerinde yüklenici olma isteğini açıklamıştır. Bölgede İsrail, İtalya, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, ABD ve Rusya Federasyonu gibi birçok ülke arama/sondaj faaliyetleri ve altyapı tesislerinin kurulmasında inisiyatif almak istemektedirler.
KKTC EKONOMİSİNİN ANA SEKTÖRLERİNDEN BİRİ OLARAK DENİZ TİCARETİ REFAHA ÖNEMLİ ÖLÇÜDE KATKIDA BULUNACAKTIR
KKTC’nin Türkiye üzerinden bölge ülkeleriyle kurulacak iş birliği ile ticaret yollarının güvenliğinin sağlanmasına ve hidrokarbon kaynaklarına erişilmesine yönelik bir strateji geliştirmesi ve uygulaması fırsat olarak değerlendirilebilir. Bu kapsamda KKTC’de konteyner ve petrol/doğal gaz elleçleme imkanı olan aktarma limanı (Transshipment port) yatırımları için Çin ile işbirliği yapılması, denizcilik firmalarının rahatlıkla operasyon yapabilecekleri işlemler için uygunlaştırılmış aynı zamanda AB hukuku ile uyumlu iç hukuk altyapısı oluşturulması, limanlara gelecek gemiler için sunulacak bakım, onarım ve havuzlama hizmetlerini yerine getirebilecek Türkiye’de bulunan firmaların yetkili ofislerinin ve tersanelerin açılmasına yönelik girişimlerde bulunulması gerektiği değerlendirilmektedir. Sonuç olarak bütünsel olarak bakıldığında, Kıbrıs Adasının Doğu Akdeniz’deki önemine jeopolitik, jeostratejik ve jeoekonomik olarak bakmak gerekmektedir. 5.000 yıldır olduğu gibi bundan sonra da önemini giderek artıracak olan Kıbrıs Adasında KKTC ekonomisinin ana sektörlerinden biri olarak deniz ticareti (turizm ve eğitim sektörleri yanında) öne çıkacak ve ekonomik büyümeye ve refaha önemli ölçüde katkıda bulunacaktır.”
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.