KTÖS: Okul binalarının risk sıralama raporları, toplum ile şeffaf bir şekilde paylaşılmalı

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Başkanı Mustafa Baybora, ülke genelinde okul binalarında yapılan risk sıralama raporlarının şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini belirtti.

Kıbrıs Türk toplumunun, tarihteki en ağır ekonomik, siyasi ve kültürel buhranı yaşadığını ifade eden Mustafa Baybora, Türkiye’de yaşanan deprem ile toplumun yaşadığı buhranın derinleşerek arttığını söyledi.

Türkiye’deki depremlerde yaşanan can kayıpları nedeniyle toplumda travma oluştuğunu vurgulayan Baybora, “Can kayıplarının büyük bir bölümü depremin etkisinden değil imar affı ve ihmalden meydana gelmiştir” dedi.

“OKUL BİNALARI DEPREM YÖNETMELİĞİNE UYGUN GÜÇLENDİRİLMELİ”

Baybora, yaşanan deprem sonrası ülkedeki yapıların tartışılmasını beraberinde getirdiğini belirterek, “Kendi alanımız olan ilköğretimdeki okul sayısının yüzde 80’i 1974 öncesi yapılardır. Milli Eğitim Bakanlığı okullar ile ilgili ortaya çıkan okul binalarının risk sıralama raporlarını, toplum ile şeffaf bir şekilde paylaşması gerekmektedir. Raporların sonucu doğrultusunda en kısa sürede okul binalarının deprem yönetmeliğine uygun güçlendirilmesi veya yeniden inşa edilmesi gerekmektedir. Öğrencilerin, öğretmenlerin ve okul çalışanlarının can güvenliği endişesi yaşamadan eğitim-öğretim faaliyetlerinin yürütülmesi hayati önem arz etmektedir” ifadelerine yer verdi.

Baybora, Mağusa’da depremde hayatını kaybedenler nedeniyle her evde madem ve yas olduğunu söyledi.

“OKULLARDA YAPILACAK OLAN ETKİNLİKLER, YAŞANILAN KAYIPLARIMIZI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK DÜZENLENMELİ”

Baybora açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Ülke genelinde okullarda yapılacak olan etkinlikler yaşanılan kayıplarımızı göz önünde bulundurarak düzenlenmelidir. Eğitim Bakanlığı’nın 7 Mart tarihinde ilkokullara göndermiş olduğu 23 Nisan kutlama genelgesi büyük bir infial yaratmıştır.

Kıbrıs Türk toplumunun tarihindeki büyük kayıplarının ve acılarının yaşandığı bu dönemde okul etkinliklerinin müzikli ve coşkulu bir şekilde devam etmesi toplum vicdanında yer bulmamaktadır. Kaybettiğimiz çocuklarımızın anılarının yaşatılması ve anılması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, acıların bayramı olmaz.”