Film izlemenin tadı fullonlinefilmizle.com ile çıkar!

Ulaşmaktan ziyade şanslı olmalı insan. Çünkü Film izletmek için yazarken kurulan dünya bambaşka bir dünya olabiliyor. Siz yazarken eski kırık dökük bir ev hayal edersiniz. Ama günümüzde size virane diye gösterilen ev yeni restore edilmiş bir ev olup çıkabilir karşınıza. Yani yazanın kafasındaki dünyaya ulaşması için biraz şans birazda zorlu olması gerekiyor.

Senin kim olduğun, yaptığın şey ile ilgili. Hangi sanat dalıyla uğraştığın önemli değil, uğraştığın sanat dalı resim de olabilir müzikte olabilir, yaptığın şeye illa ki senden bir şeyler geçiyor ise sensin ve sen yapmışsın zaten. Bir tane de yapmış olsan, 100 tane de yapmış olsan senden geçen şeyler aynı olacaktır çünkü. Alıntılamadığın takdirde de özgünlüğünü her sanat dalında koruman imkansız değil.

Ülkemizde filmler izlenmediği dahası izlenemediği için birçok film hak ettiği değeri bulamamaktadır. Günümüz çoğu filmi yani 2015 filmleri izleyenler bilirler şimdilerde ülkemizde daha kişisel hikayeler ön plana çıkmaktadır ve illa ki otobiyografik hikayeler anlamında olduğunu söylemiyorum tabiki. Yani demem o ki küçük hikâyelerle daha büyük şeyler anlatmak var gündemde ve hepimizin çok sevdiği bir şey bu. Çoğunluk filmi gibi mesela; bir aile üzerinden bir toplumu anlatabilmek ya da Tepenin Ardı (2012) gibi. Buna bir akım demek zor ama şu anda Türkiye sinemasındaki yönetmenler genelde bu tip filmler yapmayı yeğliyorlar. Daha da kişisele indirgenmiş ve daha küçük hikayeler olarak sunuluyorlar. Öte yandan doğu filmleri yükselişe geçti, çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü doğuyu gidip görme şansı olmayan kişiler beyaz perdede rahatlıkla izleyebiliyor, orada neler yaşandığına tanık olabiliyor. 2009 Antalya Film Festivali'nde Min Dit gösterilmişti ve olaylar çıkmıştı. Artık öyle olmaz yönünde tüm umutlarım.