Özersay'ı ortakları yalnız bıraktı

Yayın Tarihi: 14/06/18 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Bizim hükümet bu işi yürütemeyecek düşüncesi her geçen gün daha fazla aklımda yer etmeye başladı. Nasıl olacak bu işler ?Levent Özadam dün çok güzel yazdı; hükümetin kendi vekilleri meclise gelmiyor ama Kudret Özersay, UBP'ye sitem ediyor. Yeri gelmişken bir daha söylemekte fayda var; Kudret Hoca artık UBP'ye sitem etmeyi bir yana bıraksın. Herkes ama herkes alay etmeye başladı. Hele hele facebooktaki paylaşımından sonra herkes Kudret Hocayı ciddi şekilde haksız bulmanın ötesinde alay etmeye başladı.

Şu vekil ve nisap meselesine bir daha değinelim; Kudret Hocaya pozitif yönde bir hatırlatma daha yapalım ve dahası Hocanın dikkatini önemli bir noktaya çekelim.

Nisap sağlama Hükümetin işidir, muhalefetin değil. Evvela bunu hükümet aklına koysun. Yahu ne olur hayrına bir yardım etseniz demeyin, buna hakkınız yok. Zaten YDP bu hükümete nisap konusunda sürekli yardım ediyor, bu yardıma rağmen hükümetin mecliste nisap sorunu var.

Yani olaya daha da trajik bakacak olursak, mevcut koalisyonun 27 sayısı var, iki de YDP'nin var etti 29; ama hükümetin yine nisap sorunu var. Kudret Hoca da UBP'ye sitem etsin dursun.

Trajikomik bir durumları var.

Özersay'dan başka konuşan var mı?

Kudret Hocaya bir pozitif uyarı daha; Hocam farkında mısınız; ortaklarınız resmen sizi ateşin önüne attı ve izliyorlar. Var mı nisap konusunda şikayet eden başka bir ortak. Bir bakın. Başbakan Erhürman'ın sesi çıkıyor mu? Ya da Serdar Denktaş'ın ya da Cemal hocanın.

Neden peki sesleri çıkmıyor? Birincisi nisap ayıbının kendi sorumlulukları olduğunu biliyorlar, ikincisi de sizin yıpranmanızı istiyorlar. Siz de gayet güzel yıpranıyorsunuz.

Vazgeçin ve kapatın bu nisap konusunu. UBP'den medet umacağınıza ya da sitem edeceğinize, kendi ortaklarınıza ve vekillerinize sitem edin.

Bir gün iki vekil eksik, sonraki gün ON vekil eksik. Nerde bu vekiller diye ortaklarınıza soracaksınız.

Bu yıpratma şeklini CTP de DP de iyi bilir. Dikkat edin bu ustalara. Zira Halkın Partisi hem CTP'nin hem de DP'nin rakibi, hatta siyasal anlamda düşmanı.

Ekonomi kötüye gidiyor…Uyanın artık

Ülke ekonomik anlamda tam bir darboğazın içine girdi. Ülkemizde ekonomik yaşantının tam anlamıyla döviz üzerinden şekillenmesi ve ithalatın döviz üzerinden yapılması çok kısa süre içerisinde yeni zamların gerçekleşmesine neden olacak.

Küçücük bir ülke. yollar sokaklar son model arabalarla dolu, bir o kadar da lüks ev. Sanırsınız ki Monaco prensliği mübarek. Gelin görün ki hepsi borç. Gördüğünüz dükkanlar, mağazalar, şaşalı iş yerleri hepsi borç, hepsi bankalara ipotek. Adeta yarın sabah ölecekmiş ve hiçbir kaygımız yokmuşçasına yaşıyoruz.

Hükümetten ne yazık ki hiç umudum yok, eskisinden de yoktu ama yenisinden hiç yok. Çünkü eskisinden öyle sandığınız gibi çok da farklı değil.

Başbakan Erhürman her Cuma basın toplantısı düzenliyor. Geçmiş hükümet döneminde yapılmış usulsüz işlerin araştırıldığını her toplantıda anlatıyor, güzel araştırılsın. Varsa çalan çırpan yargılansın çeksin cezasını, ama kim olursa olsun. Kimse bu devleti çalan, hapsi boylasın. Benim zerre kadar şikâyetim yok ama diğer taraftan da Başbakan, hızla batmaya giden ülke ekonomisini toparlamanın bir yolunu bulsun.

Ekonomi Bakanı Özdil Nami; ekonomist mi? Hayır. Maliye Bakanı Denktaş, maliyeci mi? Hayır. Yani bu hükümetin mali işlerden anladığı yok, olması da gerekmez zaten. Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan oldukça başarılı bir işadamı, o nedenle evet o ekonomini nasıl iyileştirilebilir çok pratik fikirlere sahip olabilir.

Demem o ki Hükümet akıllı ekonomistlerden hizmet satın alsın ve KKTC ekonomisini rahatlatmanın bir dizi yollarını bulsunlar. Birçok kalemde yapılması gereken iyileştirilmeler yapılsın.

Ama hükümetten tık yok. Dövize karşı hiçbir şey yapılamayacağını açıkladı Serdar Denktaş. Düz mantıkla evet hiçbir şey yapılamaz. Bizim kendi merkez bankamız bile yok, kendi para birimimiz yok, borsamız yok, falan filan…

Düz mantık evet böyle.

Peki ya başka yolları yok mu dövizin negatif etkilerini düzeltmenin? Ben maliyeci değilim ekonomist de değilim, ahkam kesecek halim yok ama bu hastalığın bir çaresi olmalı.

Türkiye yolunda devam edecek ama KKTC'de batacak

Türkiye oldukça hareketli birkaç yıl yaşıyor. Türkiye'nin ekonomisi oldukça büyük, bu nedenle yaşanan savaşlar, darbe girişimleri, iç sıkıntılar Türk ekonomisini kötü etkilese bile sarsmaz. Çünkü son derece akılcı ve profesyonel bir vizyonla yönetiliyor Türkiye. Kaldı ki büyük bir ekonomi ama biz fakirlerin durumu öyle değil işte. Türkiye dövizle uğraşmıyor çok fazla, bunu minimal anlamda söylüyorum. Yani tüccarı, vatandaşı dövizle borçlanmaz. Hatta yanılmıyorsam döviz borcu vermiyor bankalar. Ama biz fakir KKTC'de durum öyle değil.

Sonuç ne peki ?Tek kelimeyle felakete sürükleniyoruz dostlar.

Diyorum ki Hükümet Hırsız avını yine yapsın ama ülke ekonomisine bir el atsın Allah aşkına. Hiç iyi günler beklemiyor bizi. Ne olsa düzelir değil mi? Ne olmasa siyaset yapanların çoğunun maddi durumu iyi, iyi olmayanlarda bir şekilde durumu düzeltecek! Ama ya fakir Kıbrıs Türkü? !

DP ile TDP'den bir beklentim yok, açıkça söyleyim ama CTP ile HP oldukça iddialı manifestolarla geldiler iktidara. Ama gelin görün ki nisapları bile yok.

***************

Günün Sözü

Yalnızların anlayamadığı tek şey bu; tek başına özgürlük ne işe yarayacak…

Attila İlhan

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları