Özersay bahanesini buldu mu?

Yaklaşık bir ay önce ya da 3 hafta önce hükümetin bozulacağını kaleme almıştım. Yazdıklarımın da sonuna kadar arkasında oldum, halen o günler için yazdığım yazıların arkasındayım. Bunun en temel nedeni de kaynaklarımın yüzde yüz güvenilir oluşuydu. HP Genel Başkanı Özersay'ın bir öyle bir böyle yaptığı açıklamalar sonrasında iyiden iyiye bu konuya artık pek fazla girmemeye karar verdiğimi söyleyebilirim.

Dün akşam saatlerinde Halkın Partisi içindeki deyim yerindeyse Kudret Özersay'ın sağ kolu diyebileceğim güvenilir kaynağımda konuştum. Konuşması oldukça açıktı; "yaşanan durumları görüyorsun bu hafta bu hükümet bozulacak, Çarşamba ve Perşembe oldukça hareketli günler olacak" dedi bana.

Ben de kendisine " bana aktardığın bilgileri kaleme aldım, sonuç ortada. Aktardıkların doğruydu ancak ne koalisyon bozuldu ne de yeni hükümet kuruldu. Bu nedenle bu konuyu arkasında durarak okurlarımla ısrarlı bir şekilde paylaşmayacağım" dedim.

Aslında kaynağım bana aktardığı bilgilerde yüzde yüz doğruydu bunda bir yalan yok. Dün akşam aktardıkları bu hafta gerçekleşir mi bilemem. Belli ki HP içerisinde hükümette olma rahatsızlığı tavan yapmış durumda ve Özersay kendisine bir bahane bir çıkış yolu arıyor. Kaynağım o günlerde bana Mayısbaşı demişti ve evet bir Mayıs ayının başındayız.

Şimdi bu hafta ne olup bitecek hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Kaynağımın bana aktardıklarına güveniyorum ancak Özersay'ınhareket mekanizmasına güvenmiyorum.

Aylarca yaşanan UBP-HP görüşmelerini yalanlamayıp Ankara'da Türk Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu ile görüşmesine kadar olan süreci, kapalı kapılar arkasında yapılan görüşmeleri net olarak yazdım ve tek bir yalanlama ne Türk Dışişlerinden ne de Özeray'dan gelmedi. Sadece hükümeti telkinle bozmayacağını açıkladı Özersay ancak ardından da hükümetin maaş ödemekle ve icraat yapmamakla devam edemeyeceğini ve böyle bir durumda hükümetten çekileceklerini açıkladı.

Geçtiğimiz hafta da kaleme aldım. Bir öyle bir böyle açıklama yaptığı sürece artık dikkate alınmaz.

Bugün bu yazıyı derin yazmamamın sebebi de bu. Bende artık bu noktada güven teşkil etmiyor.

Özersay, Denktaş'a konuşmuyor

Son bir gündür yaşanan krizi hep birlikte izliyoruz. Daha önce de kaleme aldım, Özersay ile Denktaş'ın arasında ciddi bir kriz var ve bu krizin arkasında başka güçlerin de etkisi olduğunu tahmin ediyorum.

Adeta iki ortak arasında soğuk rüzgarlar esiyor. Özgürgün-Denktaş hükümeti de bitmezden kısa bir süre önce basın önünde kavga etmişlerdi. Bu yakışıksız bir durumdu ve aynı olay şimdi de Özersay-Denktaş arasında yaşanıyor. İki ortak basın önünde net bir şekilde kavga ediyorlar.

Özersay ile Denktaş nasıl yan yana devam edecek?

Asıl soru ise şu; bu saatten sonra yani hani şu kiralanan arsa konusundan sonra iki bakan nasıl bu hükümette yan yana devam edecekler.

Siyasi kulislerde bu konuşuluyor.

Özersayetik olmadığını ve iptal edilmesi gerektiğini açıklarken, Denktaş hukuksuz olmadığını ve oğlunun da günün sonunda bir yatırımcı olduğunu ifade ediyor. Tabii işin bir de manevi boyutu var; KKTC Devletinin kurucusu Rauf Raif Denktaş'ın adını taşıyor bu üniversite.

Hem kamuoyu hem de basın üzerinden ciddi bir atışma ve gerginlik var ve bu gerginlik nerede duracak merak ediyorum. Öte yandan etik değil kira kararının iptal edilmesi gerekiyor diyor Özersay, peki şunu da sormak gerekiyor Özersay'a iptal edilmezse ne olacak. Zira kira yasalara uygun yapıldı ve 10 yıl süreye kadar Maliye Bakanı olarak Denktaş'ın yetkisi var yani Bakanlar kurulu gerektirmiyor.

Öte yandan Denktaş'ın bu durumu Bakanlar kurulundan ve ortaklarından gizlediğini de iddia ediliyor. İyi de Serdar beyin bunu birine bilgi vererek yapma zorunluluğu yok. Yetkileri bu hakkı kendine veriyor.

Başbakan, Özersay'ın yanında

Başbakan Erhürman yaptığı açıklamada kendisinin şahsen bir hukuksuzluk yapmadığını ve yapmayacağının altını çiziyor ancak orta yerde bir hukuksuzluk da yok. Ancak Özersay'a arka çıkmak adına bu açıklamayı yapıyor. Malum Erhürman'ınÖzersay'a hükümeti bozmadığı için vefa borcu var. Ancak öyle tahmin ediyorum ki Başbakanın kendisi de bu tartışmanın nerede biteceğini bilmediği gibi pek düşünmek istemediğini de düşünüyorum.

Hükümet bozulacak mı?

Bu sorunun cevabını tahmin etsem de net bir şey yazmak mümkün değil. Bu fotoğrafa baktığımda sadece kendi kendime şu soruyu soruyorum, bu şekilde nasıl devam edecek.

Deyim yerindeyse Özersay, Denktaş'a kafayı takmış durumda.

Arsa tartışması neden şimdi alevlendi?

Sorulan bir başka önemli soru da bu. Yaklaşık 14 aydır hükümet devam ediyor ve bu tartışmanın Özersaytarafından neden şimdi alevlendirildiğini merak ediyor herkes.

HP kanadı "biz en başından beri rahatsızız ve bunu hep dile getirdik" dese de Mayıs ayının başındayız ve hükümetin Mayıs ayında bozulacağı bana HP kanadından söylendiğinde ister istemez işte Özersay bahanesini buldu diyorum.

Orta yerde arsa kira işlemi etik değil iptal edilmesi gerekir diyen bir Hükümet ortağı, diğer yanda da yaptığım iş hukuksuz değil "oğlumda olsa o da bir yatırımcı diğer tüm yatırımcılar gibi" diyen bir başka hükümet ortağı.

Yani özet olarak etik değil ama yasal diyebileceğiniz bir konu mu bu? Yoksa Rauf Denktaş genç bir işadamı olarak Babası aktif siyasette olduğu sürece asla yatırım yapmaması gereken biri mi?

Kararı siz verin.

Son söz olarak; bugünkü bakanlar kurulu toplantısına dikkat !!

**************

Günün Sözü

"Aklımdan çıkmıyorsun" dedim, başka türlüsünü yorgunum anlatmaya.

Orhan Veli