LEFKE
okuma süresi: 10 dak.

Teoman Oktay: "Lefke yeterince çekti"

Teoman Oktay: "Lefke yeterince çekti"

Denizin ve yeşilin bir arada olduğu doğal güzellikleriyle ülkenin en güzel yerleşim birimlerinden biri olan Lefke bölgesi, CMC'nin geride bıraktığı atıklar yüzünden yıllardır zorluklarla boğuşuyor. Lefke'de bakır madenciliğiyle ilgili süreci Kıbrıs Postası'na değerlendiren Teoman Oktay, "Lefke artık kirli yatırımlarla anılmayı istememektedir. Lefke yeterince çekti zaten" dedi.

Yayın Tarihi: 07/02/14 12:00
okuma süresi: 10 dak.
Teoman Oktay: "Lefke yeterince çekti"
A- A A+

Kıbrıs Postası - Elif ŞEN – Eniz ORAKCIOĞLU

Ülkemizde çok eski çağlara dayanan bakır madenciliği, geçmiş yıllarda Lefke bölgesinin önemli geçim kaynakları arasında yer alırken günümüzdeyse bıraktığı kötü miras yüzünden çevreye ve insan sağlığına büyük zarar veriyor. Lefke bölgesinde bakır madenciliğinin tarihi süreci, bölgeye kattıkları ve verdiği zararları değerlendiren Lefke Çevre Tanıtma Derneği eski başkanı Teoman Oktay, Lefke bölgesindeki madencilik sürecini anlattı.

Ülkemizde bakır madenciliğinin tarihsel süreciyle ilgili bilgi verebilir misiniz?

Kıbrıs'ta madencilik özellikle bakır madenciliği çok eski çağlara dayanır. Milattan önce 3 binli, yıllara kadar gidebiliriz. Hatta daha da gerilere gidebiliriz. Ülkemizde Lefke, maden potansiyelinin bulunduğu önemli bir bölge. Milattan önce 3 bin, 4 bin yıllarında da madenciliğin yapıldığına dair bulgulara rastlanmaktadır. Aynı zamanda Kıbrıs'ta Mısırlılar döneminde de madencilik yapılıyordu. Hurma ağacının ülkemizde en çok görüldüğü bölge Lefke'dir. Bunun da madencilik sektörüyle doğrudan bağlantısı vardır. Mısır'dan ülkemize getirilen hurma ağaçlarının yapraklarından sepet ve ip yapılırdı. O zamanlarda maden yakılarak elde ediliyordu. Lefke bölgesi içerisinde Karadağ olarak anılan yerleşim birimi de adını buradan almaktadır. Halen siyah taş atıkları yer yer bulunmaktadır. Bu atıklar bölgedeki madenciliğin ne kadar büyük ve önemli olduğuna dair belgelerdir aynı zamanda.

CMC şirketinin bölgeye gelmesi nasıl oldu? CMC ne kadar süreyle buradaydı?

Asrın başlarında 1905'lerde buraya CMC maden şirketinin elemanları geldi. Önce Fugasa'da sonra da Lefke'de madencilik alanlarını buldular.1917 de de madencilik faaliyetlerine başladılar. 60'lı yılların başlarına kadar tünel madenciliği yöntemi kullandılar. Ancak 60'lı yılların sonunda bu yöntem pahalı bir yöntem duruma geldi. O yıllardan sonra CMC açık madenciliğe geçti. Yaklaşık 68'li yıllarda açık madenciliğe geçti. Açık madencilik tamamen iş araçları kullanarak belli katmanlara doğru inme yöntemidir.

"Nüfus 8-9 bine kadar çıktı"

Özellikle madenin emek yoğun döneminde Lefke nüfusu 8-9 bine kadar çıktı. Zamanla madencilikte yeni yöntemler geliştirilmeye başladı. Bunlar insan emeğine bağlı olmayan daha çok makinelerle halledilen yöntemlerdi. Teknoloji madencilikte daha az insan emeğiyle çalışırken aynı zamanda bölgedeki maden artıklarında da artış oldu. Yani gelen teknoloji hem istihdamı azalttı hem de çevreye çok büyük zararlar vermeye başladı. Lefke'de görünen bütün atıkların kalıntıları o yıllardan itibaren başladı.

"CMC'nin ayrılmasının bir çok nedeni var"

Şubat 75'te CMC resmen adadan ayrıldı. CMC'sinin ayrılmasının bir çok nedeni vardı vardı. Özellikle 60'lı yılların ardından CMC'nin bir takım sıkıntıları baş gösterdi. Giderek çevreye zarar veren atıklar bölgedeki Rum balıkçılarını harekete geçirdi. Gemikonağı'nda biriken atıkların denize dökülmesiyle meydana gelen zararlar sıkıntılara neden olunca Rum balıkçılar şirket aleyhine dava açarak kazandı. Kazanılan davayla birlikte CMC, Lefke'de bir baraj yapmak zorunda kaldı. Madenden dökülen sular barajda toplanmaya başladı. Bu şirket adına önemli bir maliyet oldu.

Bir diğer sıkıntı ise açık madenciliğin yapılmasıyla havaya yayılan tozlar oldu.

Gerek kazı anında gerek madenin taşınması zamanında büyük toz çıkmaya başladı. Bu defa narenciye üreticileri CMC'yi dava etti. Narenciyeciler de davayı kazandı. Bunun üzerine CMC, büyük bir tazminat ödemek zorunda kaldı. Hala Lefke bölgesinde geçerliliği olan toz parası adı altında ödenen tazminat CMC için önemli bir zarardı denilebilir.

"Atıkları depolayacak yer sıkıntısı doğdu"

Üçüncüsü nedense çıkan atıklar o kadar büyük boyutlara ulaştı ki bunları depolayacak alan sıkıntısı çekmeye başladı. Çünkü yerleşim birimleriyle atıklar artık iç içe geçmeye başladı. CMC özellikle narenciye üreticilerinin arazilerini satın almak istedi. Ancak yerli halka CMC'ye toprak satmama kararı aldı. Böylece şirkette depolama sorunu ortaya çıktı. 74 olayları da çıkınca CMC bunu bir bahane olarak göstererek adayı terk etti.

"Geriye büyük bir atık problemi kaldı"

CMC'nin ülkeden gitmesinin ardından neler kaldı geriye?

CMC, geriye büyük bir atık problemi bıraktı. Halen maden olarak büyük bir cevher var. Bu cevher işlendiği zaman önemli bir değer olacaktır. Ancak şu anda CMC'den kalan atıklar gerek rüzgarın etkisi, gerekse suların maden atıklarını sağa sola taşımasıyla çok büyük bir çevre sorunu meydana getirmektedir.Çünkü alan kontamine…Atıklarda bir çok atık var ve yağış anında diğer maddelerle reaksiyona geçerek çevreye önemli ölçüde zarar veriyor. Özellikle yağışın yoğun olduğu aylarda atık havuzlarının üzeri sülfirik asitle doluyor. Daha sonra güneşle buharlaşan bu atıkların zararı havaya yayılarak devam ediyor. Bu problemlerin önüne bir an önce geçilmesi gerekir. Aradan 40 yıl geçti. Bu süreçte bölgemiz, bölgemizin de dışında çok büyük bir çevre felaketiyle karşı karşıyayız.

Daha önceki dönemde başkanlığını yürüttüğünüz Lefke Çevre Tanıtma Derneği'nin bu çere tehditiyle ilgili yürüttüğü çalışmalar nelerdir?

Lefke Çevre Tanıtma Derneği'nin bu konuyla ilgili iki bilimsel çalışması vardı. Çeşitli üniversitelerden katılan öğretim görevlileriyle çözüme yönelik raporlar sunuldu. Daha sonra Amerika'dan gelen uzmanlar bölgenin gördüğü zararla ilgili raporlama yaptı.

Kıbrıs Türk Mimar Mühendis Odaları'nın bu konuda hazırladığı bir rapor var. Tabipler Birliği'nin 96 yılında düzenlediği bir raporu var. En son da AB'nin finanse ettiği 900 bin Euro'luk çok ciddi 3 yıl süren bir araştırma raporu var. Bu araştırma raporunda çok detaylı çevre kirliliği ile ilgili çok ciddi araştırmalar var. Deniz, yer altı suları, yer üstü akış suları, maden alanları madenin etkileyebilecekleri alanlar incelendi. Ne gibi zararlar verildi tespit edildi. Bu raporda çözüm önerileri vardı ve en önemlisi raporun can alıcı bir noktası vardı. Bu raporda bölgenin düzenli bir şekilde izlenmesi gerektiği söyleniyor.

"Lefke her zaman unutuldu"

CMC madenlerinin insan sağlığına bu güne kadar verdiği zararlarla ilgili istatistiki bir çalışma var mı? Özellikle ülkemizde sürekli artış gösteren kanser hastalığıyla ilgili CMC'nin bölge insanına verdiği zarar ne ölçüde?

Bölgede bu atıkların insan sağlığına verilen zararlarla ilgili istatistiki bir bilgi yapılmadı. Ülkemizdeki kanser hastalığına yakalanan insanlar arasında Lefke bölgesinin sıralaması nedirle ilgili bir çalışma yapılmadı. Ancak uzmanların tümünün bir tespiti vardır. Bu tür ağır metallerin çevreye ve insan sağlığına etkileri çok yüksektir. Yalnız bunlar kısa sürede ortaya çıkacak etkiler değildir. Konuyu tıpkı sigara içen birinin zarar görmesi gibi değerlendirebilirsiniz. Nasıl ki sigara içildiği anda değil de zamanla olumsuz etkisini gösterir. Sağlığa zamanla olumsuz etki ederse bu maden atıklarının da tahribatı aynı şekilde ilerler.

Biz AB raporları hazırlanırken bir öneri yaptık. İnsanla bütünleştirin bu projenizi dedik. İnsan sağlığı üzerinde yaptığı etkileri de değerlendirin ki ne oldu tam bulgularıyla bize sunulabilsin.

Halk üzerine, insan sağlığı üzerine etkisini araştıran bir rapor henüz yok. Bunu ne bir sivil toplum örgütü yaptı ne devlet yaptı ne de bir kuruluş yaptı. Müthiş bir ihmalkarlık. Her konu araştırıldı ama bu konu araştırılmadı. Bu sivil toplum örgütlerinin de bir eksikliğidir.

Bu ihmalkarlığın nedeni ne; siyasi ya da başka bir neden var mı? Lefke'ye neden duyarsız kalındı?

Özellikle sağlık konusunda hiçbir araştırma yapılmamasının nedeni Lefke'nin ciddiye alınmamasıdır. Lefke her zaman unutuldu. Sadece siyasi konularda değil, tüm olaylarda Lefke her zaman en son noktadır. Şu anda Lefke madencilik dönemini bence kapattı. Maden üretimi aşamasını geçti. Şu anda madenin bıraktığı hasarları temizleme ve onları ortadan kaldırma sürecine geçti. Ben inanıyorum ki bunlar yapıldıktan sonra Lefke daha kendine özgü doğasıyla çevresiyle tarihsel varlıklarıyla daha iyi kalkınacak. Lefke artık kirli yatırımlarla anılmayı istememektedir. Lefke yeterince çekti zaten.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.