Kamu vicdanı adaleti hissetmedi

Kıbrıs Postası

Son yılların en önemli ceza davaları arasında yer alan, yaşanan gelişmeler nedeniyle de halkta infiale neden olan ve kamuoyunda 'Fetüs davası' olarak bilinen 'Hamileliği yasa dışı sonlandırma davası'nda karar dün açıklandı ancak kamuoyu vicdanı tatmin olmadı ve adaleti hissetmedi. Öte yandan savcılık ta istinafa gidileceğini açıkladı.

Fatma Şenol başkanlığında, üye yargıçlar Murat Soytaç ve Seran Bensen'den oluşan Girne Ağır Ceza Mahkemesi sanıklar Dr. Fahri Karagözlü'ye 5, Dr. Rasıha Serdaroğlu'na 4 ve hemşire-ebe Ayşegül İşbilen'e 2 yıl hapislik cezası verdi.

Mahkeme söz konusu olayların yaşandığı hastanenin sahibi Dr. Mehmet Ali Tunçbilek, Dr. Verda Tunçbilek ve ameliyat hemşiresi Taner Okburan'ın tüm davalardan beraatine hükmederken, dava sonrasında açılama yapan davanın Kıdemli Savcısı Erdinç Akyener 14 gün içerisinde karar ile ilgili istinafa gidileceğini açıkladı.

Dün sabah saat 8.30'da başlayan duruşmanın ilk kısmında mahkeme sanıklardan Dr. Mehmet Ali Tunçbilek, Dr. Verda Tunçbilek ve ameliyat hemşiresi Taner Okburan'ın tüm davalardan beraatine; Dr. Fahri Karagözlü, Dr. Rasıha Serdaroğlu ve hemşire-ebe Ayşegül İşbilen'in ise mahkumiyetine karar verdi.

Ardından saat 15.00'te ikinci kez toplanan mahkeme Dr. Fahri Karagözlü'ye 5, Dr. Rasıha Serdaroğlu'na 4 ve hemşire-ebe Ayşegül İşbilen'e 2 yıl hapislik cezası verdiğini açıkladı.

KKTC kamuoyunun büyük ilgi gösterdiği davada kararlarının açıklanmasının ardından sonra kararlara özellikle sosyal medya üzerinden büyük tepki gösterildi.

Karara tepki gösteren kullanıcılar, hamileliğini yasa dışı sonlandırdığı tespit edilen Meliz Akçal'a verilen 9 ay hapislik cezasını örnek göstererek alınan kararların yetersiz olduğunu belirttiler ve adalet çağrısında bulundular.

Öte yandan Yargının mevcut yasalara göre karar verdiğini ifade eden Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel, eleştirilmesi gerekenin karar değil yasalar ve yasa yapıcılar olduğuna dikkat çekti.

Girne Ağır Ceza Mahkemesi, 6 sanıklı yasa dışı kürtaj davasında, Dr. Fahri Karagözlü'ye 5, Dr. Rasıha Serdaroğlu'na 4 ve hemşire-ebe Ayşegül İşbilen'e 2 yıl hapislik cezası verdi.

Aralık 2015 ile Şubat 2016 arasında Girne'de Tunçbilek Sağlık Hizmetleri Ltd.-Ada Hospital'da meydana gelen hamileliğin yasa dışı sonlandırılması vakalarıyla ilgili bir yılı aşkın zamandır devam eden duruşmalar sonunda karar bugün okundu.

Fatma Şenol başkanlığında, üye yargıçlar Murat Soytaç ve Seran Bensen'den oluşan Girne Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklardan Dr. Mehmet Ali Tunçbilek, Dr. Verda Tunçbilek ve ameliyat hemşiresi Taner Okburan'ın tüm davalardan beraatine; Dr. Fahri Karagözlü, Dr. Rasıha Serdaroğlu ve hemşire-ebe Ayşegül İşbilen'in ise mahkumiyetine karar verdi.

3 sanığın cezaları, mahkemenin öğleden sonraki oturumunda açıklandı.

Öğleden sonraki karar duruşmasında ilk olarak sanık avukatları Ali Hidayet, Güneş Menteş ve Tahir Seroydaş mahkemeye hitapta bulunarak sanıklar için hafifletici sebepler sunup cezalarında indirim talep ettiler.

Sanıklardan ebe hemşire Ayşegül İşbilen'in söz konusu hastanede hemşire olarak görev yaptığı, fazladan kazanç elde etmediği, daha önce herhangi bir suç işlemediği, vatandaş olmadığı adaya 1996 yılında geldiği, babasız büyümenin etkisiyle yoksullukla mücadele ettiği ve astım hastası olduğu belirtildi.

Diğer sanık Dr. Fahri Karagözlü için de, toplumda sevilen sayılan birisi olduğu KKTC'ye büyük hizmetleri geçtiği, 67 yaşında olduğu, kalp ve astım hastası olduğu, 13 yaşında bakmakla yükümlü olduğu bir çocuğu bulunduğu, daha önce herhangi bir suç işlemediği hafifletici neden olarak sıralandı.

Dr. Rasiha Serdaroğlu'nun avukatı da, davanın iddia edildiği gibi çok önemli bir dava olmadığını, olayın gebeliği yasa dışı sonlandırma olduğunu kamuoyunda cinayet algısı yaratıldığını iddia etti.

Sanıkların kolundan zorla tutup getirmediği, her iki anne adayının da kendi istekleriyle ameliyat masasına yattığı kaydedildi.

Rasiha Serdaroğlu'nun söz konusu gebeliği sonlandırma vakalarında parasal açıdan önemli menfaati bulunmadığı, sanığın 67 yaşında ciddi sağlık sorunları olduğu, toplumda saygın bir yere sahip olduğu kaydedildi.

Sanık avukatları, sanıkların basında çıkan haberler nedeniyle başlı başına bir ceza süreci yaşadıklarını iddia ettiler.

Dr. Rasiha Serdaroğlu'nun avukatı Tahir Seroydaş'ın hitabı sırasında bazı ifadelerinin Başsavcılığa hakaret içerdiği için kayıtlardan çıkarılmasını talep eden Savcı Erdinç Akyener, bu talebi mahkeme heyeti tarafından kabul edilmeyince oturumu terk etti. Sanık avukatlarının hitaplarından sonra cezaların açıklanması için duruşmaya yaklaşık bir saat ara verildi.

Aranın ardından kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Fatma Şenol, suçun ciddiyeti ve vehametine işaret ederek, yasada gebeliğin hangi süreçte sonlandırılacağının belirlendiğini, eğitim durumları ve uzmanlıkları nedeniyle sanıkların bunu gözardı etmemesi gerektiğini belirtti.

Şenol, sanıkların yasaları görmezden gelmelerinin kabul edilemez olduğuna dikkat çekerek, davanın kamu vicdanını yaralayan bir vaka olduğunu, kamu menfaati gereği cezanın caydırıcı olmasının göz önünde bulundurulduğunu kaydetti.

Şenol, sanıklardan Fahri Karagözlü'nü operasyonu gerçekleştiren kişi olduğu için cezasının diğer iki sanığa göre daha yüksek olması gerektiğinin altını çizdi.

Sanıkların hafifletici nedenlerinin de gözünde bulundurulduğunu kaydeden Şenol, en uygun cezanın hürriyeti bağlayıcı olmasından hareketle Dr. Fahri Karagözlü'ye 5 yıl, Dr. Rasiha Serdaroğlu'na 4 yıl, ebe- hemşire Ayşegül İşbilen'e 2 yıl hapis cezası verildiğini açıkladı.

BAŞEL: "ÇOK İSTİYORSANIZ YASA YAPICILARIN YAKASINA YAPIŞIN"

Yargının mevcut yasalara göre karar verdiğini ifade eden Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel, eleştirilmesi gerekenin karar değil yasalar ve yasa yapıcılar olduğuna dikkat çekti.

Hamileliğin yasadışı sonlandırılması davasında kararın açıklanması sonrası sosyal medyada vatandaşlar karara yönelik tepkilerini paylaşırken, Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel'de konuyla ilgili olarak düşüncelerini dile getirdi. Yargının mevcut yasalara göre karar verdiğini ifade eden Başel, eleştirilmesi gerekenin karar değil yasalar ve yasa yapıcılar olduğuna dikkat çekti.

Barış Başel'in paylaşımı şu şekilde:

Yargı mevcut yasalara göre karar verir. Ceza alan sadece kadın ve kendi hak sahibi sayılmadığı bedeni oldu. Bağırıp çağırmanın anlamı yok yasalardaki demokrasi ve hak bu çizgiye kadarmış. Çok istiyorsanız yasa yapıcıların yakasına yapışın. Ki bunu yapamadığımız sürece hepimiz bu çöplükte yaşamaya devam edeceğiz.