Belçika modeli nedir, ne değildir?
Cenevre buluşmasında KKTC kanadının "Belçika modeli"sunumu olduğu anlaşılmaktadır.KKTC Cumhurbaşkanı Dr.Derviş Eroğlu'nun arka arkaya yaptığı toplantılardan sızanlarla,Rum Lider Hristofyas'ın açıklamalarını birleştirerek bir sonuca varılabilir. Aksi resmen açıklanıncaya kadar,şunu anladık: KKTC artık Talat'ın mirasının büyük bölümünü kullanmayacak görünüyor.Bu da "Siyasal yapılanmada"Belçika modeline dönüşle anlatılabilir.
Bir zaman Türkiye de,KKTC de "İsviçre modelini " masaya koymuştu.
Bu geride kaldı.
Şimdi yapısı çatırdamakta olan "Belçika modelinden kesitler" alınmasına dönüldüğü anlaşılmaktadır.
Bu nerede ise dağılmaya yüz tutan Belçika'nın "Flaman ve Valon" yapısından ötürü tercih edilmiş olmalı.
Burada ayrı dillerin konuşulması,birinin ötekinin topraklarına yerleşme hakkının çok sert kurallara bağlı kılınması tercihin ana nedenlerini oluşturur.
Belçika ikiye ayrılarak "İki Bağımsız Devlet" oluşturmak" ya da "Konfederasyonu" denemek şıklarından birini seçmek noktasına geldi.
Hafta boyunca Cenevre'yi,orada sunulanlar üzerindeki tahmin ve yorumları yazıp okuyacağımıza göre ,ben de kolaylık olsun diye "Belçika modelinin ne olduğunu ve de ne olmadığını" derlemek gereğini duydum.İşte o bilgiler.
***
Avrupa'nın güçlü devletleri tarafından, 1830 yılında, "tampon bölge" olarak kurulan, İngiltere'de yaşayan bir Alman prensin kraliyetine verilen ve Kongo sömürgesiyle zenginleşerek, ihtiyaçlarının büyük kısmını gideren Belçika, Hollandaca konuşan Flamanlar ve Fransızca konuşan Valonlardan oluşuyor.
Ülkede Almanca konuşan küçük bir halk grubu da bulunuyor.
Yüzde 90'ı Fransızca konuşan Brüksel'in "çift lisanlı bölge" olduğu var sayılıyor.
Belçika,zamana uyum sağlayan Monarşik Yönetime sahiptir.
Aslında Krallığın pek yetkisi kalmış görünmemektedir.
Belçikalılar, 1980'li yılların başında, "model olmak" iddiasıyla yöneldikleri federal sistemle yerel parlamento ve yönetimlerin yetkilerini genişlettiler.
Parlamento, Yasama gücüne ve yetkisine sâhiptir.
Senato ve Meclisden oluşur.
Her ikisinin de yetkileri ve gücü eşittir.
Senatoda 175 üye bulunur.
Belirli sayıda Senatör ülke çapında direk seçilir.Meclis 212 üyeye sahiptir.
Belçika idari bakımdan dokuz "İle" ayrılmıştır.
Şehirler seçimle başa gelen idareciler tarafından yönetilir.
Konseylerin yetkileri sınırlıdır.
Eyaletler gibi içişlerinde bağımsız değildir.
Valonya, Flandr ve Brüksel bölgelerinde farklı hükümetler kurulurken, "ayrılma hakkı" ülke anayasasının "temel ilkeleri" arasında yer aldı.
Halen Valonlar, Flamanlar ve Brükselliler arasındaki kopukluk giderek artmaktadır ve Hükümet oluşturmak sorun olmaktadır.
Valon veya Flaman ,biri ötekinin bölgesine yerleşmek için bir kota dahilinde yapılan oylamaya uymak zorundadırlar.
Mal almak da aynı uygulamaya tabidir.
Siyasi partileri de Flaman ve Valon olarak bölünen ülkede, ayrı ayrı kurulmuş olan liberal, muhafazakar veya sosyalist Flaman partiler ile Valon partilerin, ideolojik eğilimleri aynı gözüktüğü halde, tamamen farklı görüşler içinde çatışmaları da hız kazandı.
Politikacılar, kurumlar ve vatandaşlar arasında diyalog giderek koptu, toplumlar arası menfaat kavgaları arttı. "Belçikalı" kelimesi, giderek yerini "Flaman", "Valon" ve "Brükselli"ye bıraktı.
Zaman içinde, bölgesel bütçelere ağırlık verildi.
"Federal kurumlar" devletin ortak malları, değerleri, menfaatleri için karar alamaz duruma geldiler.
Demiryollarını, vergi sistemini ve sosyal sigortaları da "bölgeselleştirmek" hedefi ön plana çıktı.
Flaman kesiminde yüzde 8 olan işsizlik oranı Valonya'da yüzde 20'yi bulunca Flamanlar, "Valonların sosyal sigorta ve hastane masraflarını karşılamayı reddetme" eğilimine girdiler.
Bu yeni devlet arayışlarına yöneltti.
İlk aşamada, "yeni devlet kurmak", "Belçika'yı haritadan silmek" hedefini açıkça ortaya koyan aşırı sağcı Vlaams Belang (Flaman Menfaati) partisi, bugün Flaman bölgesinde, "Kahrolsun Belçika" sloganıyla oyların yüzde 25'ini elde ediyor.
Bu durumu gören ve aşırı sağın tırmanışını engelleyemeyen diğer bazı Flaman partiler de "yeni devlet kurma", "Valonlardan kopma" fikirlerini desteklemeye başladılar.
Valonlar, "Fransa'ya ilhak"tan söz ederken, Brüksel Bölgesi "bağımsızlık" ve "AB'ye sığınma" formülleri arayışına girdi.
"Çekoslovakya örneği" gündeme getirilirken, 1993'te birkaç günde bölünen bu ülkenin sınırlarının ve koşullarının Belçika'ya çok benzediği üzerinde duruluyor.
"Federal sistemi" sarsılan Belçika'da şimdi, "iki veya daha çok sayıda bağımsız devletin, bazı alanlarda yönetim işbirliğinde bulunmaları" olarak tanıtılan "konfederal sistem"den söz ediliyor.
Hristiyan demokratlar ile liberaller arasında, sosyalistleri muhalefete iterek oluşturulmak istenen koalisyonun pazarlıkları, Flaman-Valon çekişmesini ve etnik gruplar arasında büyük görüş ayrılıklarını gün ışığına çıkardı.
Flamanlar, derin kurumsal reformlarla bölgesel yönetimlerin yetkilerini artırmayı, bölünme adımlarını hızlandırmayı hedefliyor.
Bu alanda, aşırı sağcı politikacılarla uzlaşmaya gidildi.
Uzmanlar, "bağımsızlık ilanına hazır olan Flamanların, Belçika'nın sonunu getirmenin sorumluluğunu tek başına üstlenmek istemediklerini, Valonları da bu sorumluluğu paylaşmaya ittiklerini" belirtiyor.
Belçika'nın haritadan silinmesi olasılığının giderek artması, geleceği meçhul bir hal alan Kraliyet ailesini de endişelendiriyor.
Siyasi partilerin, sosyal ve ekonomik işleri yürütecek "geçici bir koalisyon hükümeti" kurması, ülkenin bölünmesi ve paylaşılması müzakerelerinin ayrı bir platformda sürdürülmesi önerisi ön plana çıkıyor.
***
Şimdilik bu kadar bilgi "Belçika "yapısı açısından yeterlidir sanıyorum.
AB'nin Başkentini barındıran Belçika, ayrılığa doğru koşarken,BM ve AB'nin KIbrıs'ta dayatmayı sürdürmesi gülünç değil mi?
Kıbrıs'ta "İki bağımsız devlet" yanyana yaşar ve zaman içinde belirli ortak adımlar atılabilirse kıyamet mi kopar?
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.