Bari biz Kosova'yı tanıyalım

Yayın Tarihi: 20/02/08 00:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Kosova ve Rum seçimleri ile iç içe geçince, her ikisini de birlikte ele almak zorunlu oldu. Hatta Putin'in açıklaması ile öne çıkan KKTC , Rum seçimleri ile de Kosova haberleri içine giriverdi. Kosova'yı tanıma kervanı yola çıkınca, Türkiye ve KKTC de olaydaki yerini aldı. Ne v ar ki KKTC için tanıma istemeyen ama KKTC'de iktidarı elin de bulunduranlar, bu kez de Kosova'yı tanımaya yanaşmadılar. Alt tarafı bir yaprak kâğıt maliyeti olan bir yazı idi. Bunu anlamak olası değil. Bu görünüm her türlü ödüne hazır bir tablo oluşturuyor da...

&&&

Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti'ndeki başkanlık seçimlerinin ilk turu sonuçları karşısında kaleme sarılanların bir kısmı " Papadopulos'un şok yaratan yenilgisi, birleşik Kıbrıs'a kapı açtı" diye yazarak, nerede ise Kıbrıs'ın birleşememesinin tek suçlusu olarak Papadopulos'u irdelediler. Papadopulos'u savunmak bize düşmez ama Kıbrıs'taki gerçeklere ters olan bu yorumun ciddiye alınacak yanı yoktur. Nitekim AKEL'le ortaklık oluşturan ve de uzun bir süreden beri işleri kolkola götüren Papadopulos'un yanında Hristofyas ve AKEL, arkasında da Yunanistan vardı. Bu gerçeği işaret etmeden geçmişi değerlendiremez, gelecek haftadan sonra olacakları da yanlış temele oturtmuş oluruz. Çünkü Rum çemberinde, Yunanistan gerçeğini görmeden yapılacak her değerlendirme ciddiye alınamaz. Papadopulos'un DIKO Partisinin oyu %14 civarındadır.

Papadopulos, AKEL ve EDEK oyları ile belini dik tutabilmiştir. AKEL arkadan çekilip kendi adayını seçim meydanına sürünce, hâliyle azınlık oyuna sahip Papadopulos kaybetmiştir. Yunanistan'a rağmen politika izlediği de masaldır. Kıbrıs'ta hiçbir zaman,Yunanistan karşısında direnen ve başaran bir Rum Lider olmamıştır. Makarios'un sonu unutulmamalıdır. Çünkü Atina'daki "Meğalo İdea" haritası eski bir yapımdır ve değişmez. "Enosisi" öngörmeyen herhangi bir politika da yeşeremez. Kendi çıkarına da olsa hafifce başını dik tutan Rum Liderler ya yok edildiler, ya da devrildiler...

Buna bakarak Pazar günden sonraki durumu gerçeğin mihenk taşına vurmak gerekmektedir. AB yanlısı "Kıbrıs Dernerği'nin" işaret ettiği gibi, KKTC kanadından olumsuz açıklamlar gönderilmemesi ve de barışın bu yolla olumsuz etkilenmemesi, bana göre Annan Plânında oynanan oyun kadar ham hayâldir. Güneydeki yapı, Kuzeyden gönderilecek mesajlarla, yapılacak açıklamalarla etkilenip yön ve biçim değiştirmez. Orada kalıp çoktan dökülmüştür. Hedefleri "enosis"tir. Ara yol Türkiyesiz bir AB'de, tüm Kıbrıs'a sahip çıkmaktır.

İngiltere'de yayımlanan The Times gazetesi de Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti'ndeki seçim sonucunu Papadopulos yenilgisine ve onun izlediği politikanın tasfiyesine bağlamıştır. The Times için olayı kaleme alan yine bir Rum yazardır. Michael Theodulou imzasıyla yayınlanan yazıda kısaca şöyle denilmektedir: "Kıbrıs Rum kesiminin tutucu Cumhurbaşkanı Tassos Papadopulos, ilk tur seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından yenilgiyi kabul etti.

Papadopoulos'un bu yenilgisi uluslararası güçlerin bölünmüş adayı yeniden birleştirmek için gösterdiği çabanın tekrar gündeme gelmesini sağlayabilir.Seçimin sürprizle sonuçlanmasıyla birlikte birleşme müzakerelerine devam etmek isteyen iki ılımlı aday, önümüzdeki pazar günü kazananı belirleyecek ikinci tur oylamaya katılacak.Cumhurbaşkanının görevinden ayrılması bölge analistlerine göre Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne kabulünü de kolaylaştırabilir.
Londra'nın Kingston Üniversitesinden Kıbrıs uzmanı James Ker-Lindsay, The Times'a yaptığı açıklamada "Yannis Kassulides ve Hristofyas çözüm
için bir ihtimal olduğunu düşündüren adaylar olarak görülüyorlar. Uluslararası çevrelerin dikkatinin buraya çevrileceğini ve birleşme için tekrar çaba gösterileceğini düşünüyorum" dedi.

&&&
Buna paralel değelerndirmeyi KKTC ve Türkiye basınında da görebilirsiniz.Orada da bazı yazarlar, Kaşulidis ve Hristofyas'ın Kıbrıs'ta çözüm yanlısı olduklarını ve hatta Türk isteklerine olumlu baktıklarını yazabilmişlerdir. Elbette bu yazılanlar birer aldatmacadır. Tıpkı Annan Plânında olduğu gibi... Oysa haftanın başında gelen açıklamlar bu cepheyi teyit etmemiştir.

Olumsuz yazmamak adına gerçekleri ortaya koymamak gazetecilik değildir. Seçimin üstünden duman kalkmadan toplanan DIKO, yani Thasos Papadopulos'un Partisi, sağ görüşlü DISI adayı Kaşulidis'i desteklemek yerine, AKEL adayı Hristofyas'ı bazı ödünler karşılığında destekleme kararı aldı. Elbette bu üyelerin tümden AKEL'e oy v ereceği anlamını taşımaz. Ama DIKO, eski ortağından, geçmişte ona ihsan ettiği koltukları istemektedir. Yani ilk andan elde edilen bilgilere göre AKEL ile DIKO seçim sonucuna bakarak "Şapka değiştirmeye" karar verdiler. Bu kez Başkan AKEL'den, Meclis Başkanı ise DIKO'dan olacak.

Hatta Dışişleri Bakanlığı da DIKO'ya verilecek ve de DIKO'nun yani Papadopulos ve tayfalarının da "Kıbrıs konusunda veto yetkisi" de olacak...Üstüne üstlük katı bir Türk düşmanlığı beslemekte olan Lissaridis'in Kurucu Başkanı olduğu EDEK Partisi de AKEL'e destek çıktı.

Kaşulidis, sağcı DISI adayıdır. Atina'ya sıkı bağlarla bağlı bir Partidir. Enosis nihai hedefidir. Kilise derhâl DISI'ye destek verdi. Bu şekilde de seçim kızıştı.

Sonuç ne olur? Bana göre kim kazanırsa kazansın, Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti'nde politika Atina merkezlidir ve değişiklik olmayacaktır. Önceleri KKTC Cumhurbaşkanı Talat ile "Toplum Lideri" olarak el sıkışma ama sonuçta Türkiye'yi karşıya alma sürecektir. Biz yazsak da, bu taraftan o tarafa gülücük gönderenler olsa da...

Bu ada Yunanistan için Akdenizdeki son hedeftir. Elbette listede korunan, Istanbul, Ayasofya, Ege sahilleri de vardır...Bunu yazmak ve söylemek, huysuzluk olarak algılanmasın; çünkü yazmasam da Yunan gerçeğini ben değiştiremem...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.