Pazarlık: "Bu filmi biz görmedik mi?"

Londra'dan uzun bir e-mail aldım. Aslında PAZARLIK günümüzde sınırlı yazı yayınlamak ilkemdir ama bunu okuduktan sonra kesmek,kısalştmak elimden gelmedi. Bana,size,Sayın Denktaş'a, kitle örgütlerine , herkese uyarı vardır. Onun için Sayın Aydın Songur Kurtuluş'un yazısını aynen yayınlıyorum:

"Benim e-mailim uzun olacak ama lütfen bana yer ayırıp yayınlayınız. Çünkü haberleri, olayları birleştirerek sonuca gidiyorum. Zamanında Annan Plânını allandırıp-pullandırıp kabul ettirmek için nice filmler çevirenler yine sahne aldılar.Bu alanda Ankara'dakilere bile külâh giydirecek yetenekte olduklarını bilmeyen yok. Oysa UBP ve DP mışıl mışıl uyuyor. Öteki Kurum ve Kuruşlar da miskinlik örtüsü örtünmüşler. Farkında bile değiller.

Gelen haberlere baktığımızda tezgâhin açıldığını, AB destekli hareketin başladığını ve de kahramanların hemen hemen aynı olduklarını görürüz. Bir farkla, bu kez kamplara ayrılarak, halk önünde "Güya kavga" ediyorlar görünümü vererek oyun oynuyorlar. Yoksa murat bir...Ruma bir şekilde yama olmak...

Birinci haber-Varan bir : "CTP Basın Bürosu'ndan verilen bilgiye göre geleceği üyelerle birlikte tasarlamak, vizyon oluşturmak, stratejileri ve bunun için gerekli eylem planlarını belirlemek amacıyla 3 gün sürecek toplantı düzenlendi. (Dikkat ediniz, bu çalışma dış desteklidir ama Cumhurtbaşkanı da bir gece önce rol alacak olanları Dome Otelde ağırlamak için davet yaptı...) Arama konferansı diye adlandırılan bu oyun, dünyada ve Türkiye'de katılımlı yöntemler konusunda 450'yi aşkın uygulama gerçekleştiren ARAMA Katılımlı Yönetim Danışmanlığı tarafından, bu işin kaptanı olarak Doç. Dr. Oğuz Babüroğlu sunuldu. Yaklaşık 120 kişinin katılacağı açıklandı.

İkinci haber-Varan 2: Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü Oslo (PRIO) Başkanı Dr. Stein Tonnesson'u kabul etti. Açıklamaya göre, PRIO Kıbrıs Merkezi Başkanı Arne Strand , Enstitü'nün Kıbrıs Merkezi tarafından finanse edilip yayınlanan "Kıbrıs Sorununun Çözümü Sonrasında Ticari Fırsatlar" isimli rapor sundu. Kıbrıs sorunu ile ilgili çeşitli konularda çalışmalar yapan, raporlar hazırlayan ve kamuoyuna sunan Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü Oslo (PRIO)'nun son raporunda, Kıbrıs sorununun çözümü ile ceplerin para dolacağı duyuruldu. Möller de bunun pazarlmasını yaptı. Tıpkı Annan Plânında pazarlanan havuzlı villâlar gibi. Anımsayınız...

Üçüncü haber--Varan Üç: Habere göre Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Annan Planı'nın hazırlanması aşamasında oluşturulan eski komitelerin üyeleriyle bir araya geliyor. Demek ki o üyeler sahaya indiirliyorlar. Cumhurbaşkanı Talat bu amaçla Pazartesi akşam saat 19.30'da Dome Otel'de bir resepsiyon düzenliyor. Cumhurbaşkanı Talat'ın birebir görüşeceği komite üyelerine, gelinen aşama hakkında bilgi verip, karşılıklı görüş alışverişinde bulunması amaçlanıyor. Görevli Asım Akansoy, resepsiyona, BM'nin Kapsamlı Çözüm Planı (Annan Planı) müzakereleri sürecindeki komitelerde görev yapan kahramanların(!) davet edildiğini açıkladı.
Annan Planı hazırlığı sürecinde halktan gizli olarak yeni devletin alt yapısını hazırlamak ve Kıbrıs Türk kurucu devleti mevzuatı, ekonomisi ve tüm sektörleriyle yeni oluşuma uyumlu hale getirmek amacıyla 23 komite oluşturulmuş olduğu şimdi itiraf edilmektedir.
Yine yapılan itiraf şu: Bunlar zaman zaman Rumlarla ortak toplantılar yapıp, geri kalan zamanda da kendi iç çalışmalarını sürdürdüler. Komiteler AB ile uyum, ekonomik ve mali işler, yasalar, bakanlıkların oluşumu, mal-mülk konuları, eğitim, bayrak, marş ve benzeri konuları ele almıştı.

İşte beyler, ben buradan Londra'dan başımıza gelecekleri görüyorum. Nerede o muhalefet Partileri? Nerede o milli cephe örgütleri? Beyler uyanınız,başınıza taş değil kaya düşüyor. Annan Plânını muhalefette dayatmışlardı;şimdi iktidarda ellerini, kollarını sallayarak, KKTC'yi ortadan kaldırmak için tezgâh açtılar.. Haykırın sesiniz duyulsun...Neredesiniz benim BÜYÜK LİDERİM DENKTAŞ?...Londra'dan selâmlar."
AYDIN SONGUR KURTULUŞ-Kurtuluş
&&&

BU DA BENDEN

Ömrümün yarısını "Türkiye'den borularla Kıbrıs'a su taşınması" projesini savunmakla ve de çalışlma yapmakla geçirdim. Ne acı başaramadım. Hâlâ yazıyorum. Balonlarla, tankerlerle diye masal anlatıldı. Birileri de Türkiye'de bazı firmaları zengin ettiler. Geçen gün yine o firmaya yani ALARKO'ya yeni ödeme yaptılar. Ortada fol yok yumurta yok..Yani Kıbrıs'a ulaşan su yok ama ödeme bol...

Rumlar da milliyetcilik perdesi altında havanda su dövüyorlar. Makarios, Suriye'de olmayan suyu Kıbrıs'a taşıyacaktı. O yılk feci kuraktı. Halkını öyle uyuttu. Her kurak yılda olduğu gibi bu yıl da Rum Liderler halkı uyutmaya kalkttılar. Şimdikiler de Lübnan'da olmayan suyu taşımaya kalkttılar. İşte haber:

"Rum yönetimi, susuzluk sorununu Lübnan'dan tankerle su taşıyarak çözmeye karar verdi. RİK'in haberine göre Rum Tarım, Doğal Kaynaklar ve Çevre Bakanlığı'nda gerçekleştirilen toplantıda, Güney'deki su sorununun Lübnan'dan tankerlerle su taşınarak göğüslenmesine ve su kesintisine gidilmemesine karar verildi. Polinikis, toplantı öncesinde RİK'e yaptığı açıklamada; sorunu, başka ülkelerden su taşıma yöntemiyle çözememeleri durumunda içme suyu kesintisine gideceklerini söylemişti. Polinikis, Lübnan'dan suyun tankerlerle taşınmasını ve tankerlerin getireceği suyun limandan depolama alanlarına ulaştırılması yöntemleri üzerinde çalışmakta olduklarını belirtti. Rum Bakan, taşıma suyun fiyatının, (deniz suyu) arıtma su fiyatına yakın olacağını, tankerlerin bir gün içerisinde taşıyabileceği su kapasitesinin yaklaşık 100 bin ton olacağını söyledi".

İşte halkı aldatmaya kalkan başka bir Bakan...Biz de Türkiye'de denize gürül gürül akan suyu izliyoruz...Maşallah...