Yunanistan'dan da su!!!

Yayın Tarihi: 13/03/08 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Yunanistan'dan da su!!!
(Ve de suya batmış kırmızı çizgiler...)

İster inanınız,ister inanmayınız,Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti'nde bu kez birileri Rum halkı ile alay ediyor.Kendi muhtaç bir dede başkasına nasıl himmet ede?!...Yunan adalarına Türkiye su vermese, nerede ise susuzluktan kırılacaklar. ALİTHİA gazetesindeki haber şöyle:

''Kuraklık nedeniyle Kıbrıs'ın su ihtiyacının giderilmesi amacıyla Lübnan'ın yanı sıra, aralarında Yunanistan'ın da bulunduğu komşu ülkelerden de su getirilmesinin plânlanmaktadır.Rum Tarım, Doğal Kaynaklar ve Çevre Bakanı Mihalis Polinikis konu hakkında yaptığı açıklamada, ilk önceliğin su kesintisine gerek duyulmaması için tankerle su getirilmesi olduğunu söyledi. Polinikis, bakanlığının, su kesintisi olan kolay çözüme kaçma niyetinde olmadığını, bu nedenle çabaların komşu ülkelerden tankerle su taşınmasına yoğunlaştırıldığını ifade etti.''

Hadi Lübnan'dan olmayan suyu tanker gemilerle getirmek için haber yapıyorsunuz ama kilometrelerce ötede olan Yunanistan'dan tankerlerle bile olsa su getirmeye kalkmak, bir şişe viski fiyatına denk fiyata razı olmak demek değil midir? Bu da çölde su aramaya benzemez mi? Kim kimi aldatıyor öteki tarafta yahu?!!!...

Ama 40 mil ötedeki Anavatan Türkiye topraklarında nehirler cayır cayır denize akarken, yıllardan beri de Türkiye bütçesinden bazı firmalara ulûfe dağıtılmaktadır. KKTC'ye borularla su nakletmeyi başaramayanlar acaba Rumların bu tür haberleri karşısında ne düşünmektedirler? Türk firmalarını Ankara, Yunan firmalarını da Atina beslesin bir hayâl için...Gürül gürül nehirler de Anadolu'dan Akdenize su akıtsın; bizler de acıyla izleyelim!...Hey Yarabbi?...Hadi Rumun tutumu,saçmalığı ''Enosis yolunu Türk suyu ile tıkamamaktır''. Bunu anladık. Ya Ankara'nın tutumu ne ola?

Başka bir şey yazarsam çıldıracağım...

Tüm konu her alanda olduğu gibi beceriksizlik, tüm konu yeteneksiz kişilerin altından kalkamayacakları görevlere getirilmeleri ve de bizlere azap çektirmeleri... Yoksa şimdiye kadar KKTC, bin kez kalkınırdı...Bin kez de suya boğulurdu, hem de Güney Kıbrısla birlikte...Bu bize politik avantaj kazandırmaz mıydı? Makarios Türk suyunu niye reddetti dersiniz? Şimdiki Rum Liderliği niçin 40 mil mesafedeki Türkiye'den değil de binlerce kilometre uzaktaki Yunanistan'dan su taşımaya kalkmaktadır? Bunun politika dışında anlamı var mı?
&&&

AL SANA KIRMIZI ÇİZGİ

Bizimkiler yalvar yakar oldular Dimitri Histofyas karşısında. Annan Plânı dediler olmadı; 'bunu referans alacağız' dediler iltifat görmediler. Sonra da Papadopulos'un ''Ben bir saatte Talâtı aldattım'' dediği 8 Temmuz Gambari mutabakatını dayattılar. Çünkü orada KKTC Cumhurbaşkanı Talat'ın ödünleri yatmaktadır. Bizim kırmızı çizgilerimize de yer kalmadı...Bunu ben değil müzakerede bulunan Cumhbaşkanın eski Müsteşarı ve görüşmeci Sayın Pertev Televizyonda anlattı.

Gelelim Rumun kırmöıız çizgilerine. AKEL'le görüşen CTP heyeti, acaba bunun Hristofyas'dan önce Papadopulos'un, Kleridis ve Kipriyanu'nun da kırmızı çizgileri olduğunu biliyorlar mı? Markos Kiprianu'nun İngiliz Dışişleri Bakanı Miliband ile görüşmesi sırasında İngiltere'nin "olumlu yaklaşımının net bir şekilde görülebildiğini, ancak bu durumun Kiprianu'nun kırmızı çizgileri vurgulamasına engel olamadığı'' işaret edildi. Hristofyas'ın Dışişleri Bakanı Kiprianu; Rum hükümetinin kırmızı çizgilerini şu şekilde sıraladı:
1. Annan Plânı müzakere masasında değildir.
2. Rum hükümeti "partenojenez"i(Bakir doğumu) kabul etmemektedir.(Yani Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti'ne yama olmaya geliniz diyorlar.)
3. Sıkı takvimler, hakemlik ve genel olarak Annan Plânı'nın görüşülmesi sırasında oluşturulan ortamın yeniden yaratılması kabul edilemez.
4. 8 Temmuz Anlaşması, "Türk tarafının istediği gibi" sadece sürece ilişkin değil, öze ilişkin müzakerelerin de yeniden başlamasına götürecek araç olmalıdır".

Rum Dışişleri Bakanı Kiprianu, 8 Temmuz "Anlaşması"nın uygulanmasında ısrarcı olmayı sürdüreceklerini ve takvim uygulanmasının fayda sağlamadığını ileri sürdü ve 2008 sonunda anlaşma beklemediğini de ekledi.

E sen her türlü koşulu reddeder ve de tavla teslim olursan sana bunu dayatırlar. Bunun da adı görüşme değil, dayatmadır. Al sana müzekere...Cazgırlara uygun yol. Köşe yazarları,radyo ve televizyonlara çıkmaya başlayan canzgırlar, Annan Plânınını pazarladıkları dönemde olduğu gibi halkı korkutmaya, halka umulmadık vaadler yapmaya başladılar...Onlara göre arkamız cehennem, Ruma teslim olarak kurtuluş tek yol...

Tek yolculara dikkat...Uyan halkım uyan...Uyan Ankara uyan...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.