Hristofyas: "Tenceren dibi kara"demiş !

Yayın Tarihi: 14/04/08 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti Başkanlığına seçildikten sonra Atina'da Yunan Tanrıçaları ile buluştuktan sonra Hristofyas'ın söylemleri değişti. Hemen hemen her saldırıyı Ankara'ya yönlendirdi. Sorunu Kıbrıs'ta, Türkler ve Rumlar arasında çözme iddiası ile ortaya çıktığı hâlde şimdi ikide bir Ankara'yı gündeme getirip saldırıyor. Nerede ise KKTC Cumhurbaşkanı M. A.Talat'ı yetkisizlikle suçluyor. Kapalı kapılar aradında ne konuştuklarını bilemem ama Hristofyas büyük oyun oynuyor. Kalkıp M. A.Talat'a "Tenceren dibin kara" diyor ama bunun yanıtının "Seninki benimkinden kara" olduğunun farkına varmak istemiyor.

Hristofyas'a Atina'da bir alan çizildi. "İşte bu futbol sahası; bunun içinde Garanti Antlaşmalarının kaldırılması,Türk Ordusunun adadan atılması ve varolan Kıbrıs (Rum)Cumhuriyetine Türklerin yama yapılması vardır. Bunu bu alanda oyna ama..."

İşte Yunanistan'ın söylediği o ama önemlidir. Ben bunu şöyle yanıtlıyorum: "Her şeyi konuş ama asla bir anlaşmaya kadar ilerleme ve anlaşma imzalama...Türkiye'yi sürekli suçla, az gelirse Kıbrıs Türkünü tümden suçla, ama, asla, ama asla anlaşma yapma; ENOSİS'in önünü tıkama, ENOSİS' e taş koyma!" İşte Hristofyas'ın Pasaportu. Bunun dışında zurna bile çalamaz...

Onun için Türkiye'yi suçlayacak; dönüp Sayın Talat'ı suçlayacak, Türk Ordusuna eleştiri getirip dış güçleri harekete geçirecek.Türkiye üstüne salacak, AB tehdidi salacak..Şimdilerde Barosso oyunu ve kartını kullandı. Barosso ile yaptığı görüşmede söylediği isteklerini de, KKTC'den kalkıp kendisinin ayağına yüz suyu sürmeye gelenlere açıkladı: "Barosso'ya, git Türkiye'ye söyle; bir anlaşmanın önünü kesmesin, engel çıkarmasın dedim"...Oysa engele bayılan hem Yunanistan, hem de Hjristofyas'tır...Örnek isteyenlere Hristofyas'ın yoldaşı Vasiliu'nun yaşadığı Başkanlık macerasını incelemelerini salık veririm. O da cesur ve cömert olarak geldi; ama arkasına bakarak gitti. İz de bırakmadı.Şimdilerde batılılarla,özel şirketlerde, kendi çıkarına kolkola girerek, Türklere kazık atmanın peşinde koşmaktadır.

BM, AB ve Güvenlik Konseyi üyelerine çağrıda bulunan Hristofyas'ın onları Türkiye'ye karşı kışkırtmasının arkasında Atina anlaşması yatmaktadır. EOKA tarafından öldürüldükleri açıkça bilinen "Kavazoğlu ve Mişaulis'i" anma bahanesi ile törene katılan AKEL'cileri memnun etmek için yaptığı konuşma pis bir Bizans yapımı kokmaktadır.

TMT'ye saldırarak, "İşgâl" sözcüğünü kullanarak, Türkiye'ye ve Türk Ordusuna pislik atan Hristofyas, eski defterleri karıştırsın ve hatta Makarios'un 15 Temmuz 1974'de Cunta darbesinden sonra adadan kaçarak gittiği Newyork'ta, BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmayı yeniden okusun . Orada Makarios Türkiye'yi ve Türk Ordusunu değil, işgâlci olarak Yunan Ordusunu suçlamakta idi. Hatta AKEL'cilerin nasıl kurşunladıkları da o konuşmada vardır.

"Kıbrıs sorununu çözmek Kıbrıs Halkına aittir;Anavatanlarımız karışmasınlar" nakaratını söyleyerek hem gerçekler örtülemez hem de bir yere varmak olası değildir. Çünkü Hristofyas'ın eli kolu Atina'da bağlanmıştır. Güneydeki Yunan Ordusuna rağmen, tek adım atamaz.

Değil bir Komünist, sağcı Makarios ve Yorgacis bile Yunanlının lânetinden kurtulamadı. Dünyada Komünist kalmamışken, Komünistlerin tutunacak ağacı bulunamazken Hristofyas mı bu makastan kurtulacak? Haddine mi düştü Yunan politikasının dışına ve "Enosisin önüne" çıkmak? Anlayacağınız Hristofyas'ın tenceresi kapkara...

&&&

İşte burada KKTC'ye dönüp yapay hava pompalanyanlara bakmak gerek. Hristofyas'ın ve de AB'nin muhibbi kuru kalabalık (Dostları) ayrı cephelerde faaliyet hâlindedirler. AB'nin beslemeleri, hem basında, hem politikada Annan Plânında olduğu gibi yalan yanlış bilgiler vererek yeniden "Cennet vaad" etmeye başladılar yine.Hem de "Bu defa vallahi olacak" diye yemin de veriyorlar! Rumlarla ortak ve bu yolla da AB'nin tam üyesi olacaklar ve cennete adım atacaklar...Gelsin Eurolar,gitsin Fransız şarapları...Nereye kadar? Vatanı Ruma ve AB'ye teslim edinceye kadar...

Sonrasını öğrenmek isterseniz ekmek parası kazanmak uğruna, sabahın köründe evinden çıkıp gece yarısı eve dönenlerin öyküsünü Londra'ya telefon ederek öğreniniz...KKTC'de ikide bir grev yapanlara duyurulur...O zaman bakalım kime karşı grev yapacaksınız?!

Rumla her koşul altında birleşmek için kolları sıvayanlar artık övünmektedirler: " Merak etmeyiniz, ben de Komisyonlardayım. Masada iki günde anlaşırız. Gerisi kolay... Gelenler gitsin. KKTC ortdan kalksın!

Biz bize kalalım, sonrası daha iyi olacak"...Bu da Ruma tavla teslim olacak olan teslimiyetcinin yalanı...İnanan beri gelsin...İşte Hristofyas'ın görmek ve kucaklamak istedikleri...

Hristofyas bile anlaşma yapamazken, siz kiminle, neyin anlaşmasını yapacaksınız? Haa Yunanlının istediği gibi "ENOSİS" kararına imza basıp Batı Trakya Müslümanları olacaksanız o iş başka...

&&&

Yoldaş Hristofyas 7 aylık doğumun eseridir. Teslim olursanız onunla birlikte yanarsınız...Onun görevi de Makarios-Kipriyanu-Kleridis-Vasiliu ve

Papadopulos gibi adayı hergün "Enosise" biraz daha yaklaştırmaktır.Rumun "Annan plânını "Enosis" yolunu tıkadığı için reddettiğini bilmyen kaldı mı? ..Duymayana duyurulur...

&&&

ELBETTE HAVA ALACAKLAR...Türk Ordusu bu adadan gitmeyecek, KKTC ilelebet yaşayacak, Kıbrıs Türk Halkı Ruma yama olmayacak, Kıbrıs adası Türkiye'nin sıcak karnındaki Yunan süngüsüne dönüşmeyecek...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.