Hristofyas'lı Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti NATO'ya da ne de güzel yakışır?!

Yayın Tarihi: 23/04/08 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Adım adım her isteklerini hedefe kilitlemektedirler. Şirretlikle ve AB içinde çatışan odaklara oynayarak, "Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti'nin" algılanmaların en düşük düzeyinde olduğu anda, yani BM tarafından sunulan "Annan Plânının" oylanmasında "Red" kanadında tıkalı kaldıkları günlerde, AB'ye üye alındılar. Hem de kimse sözde Avrupa'nın yüksek (!) ilkelerini hesaba katmadan...Kimse bunların Kıbrıs Cumhuriyeti'ni silâhla yıkıp, Türk Halkını kıyıma uğrattığını ve "Devletten "dışladıklarını hesaba katmadı. Bunun için BM kayıtlarına, Avrupa basınına bakmaları yeterlidir. "Demagoji" gazetelerine ve de aramızda beslediklerinin yazdıklarına bakmalarına gerek yok...

Müjde; Moskova çıkışlı NATO düşmanı, "Kıbrıs (Rum)Cumhuriyeti" Başkanı Dimitris Hristofyas, NATO'ya koşuyor. Moskova-Lefkoşa-Brüksel hattını bağlamak için direniyor. Türkiye de NATO üyeliği konusundaki ısrarı tepiyor...Oysa tecavüzcü Kıbtıs (Rum) Cumhuriyeti, NATO'ya Hristofyas'lı olarak ne de güzel yakışacak?!

Son haber şu: "Türkiye Savunma Bakanı Mehmet Gönül, Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti'nin NATO üyesi olmasına taş koydu. Bakan Gönül, işgâlci Rumların "Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti" olarak NATO'ya girmesinin tartışma dışı olduğunu açıkladı. Buna tevessül edilirse Türkiye vetosunu kullanacak."

Rumlar bundan ötürü öfkeli. Nedenini soruyorlar? Oysa nedeni basit. NATO, AB gibi çıkar dengesine dayanarak birilerini içeriye alamaz çünkü orada Türkiye vardır ve VETO hakkını kullanacaktır. İşgâlci Rumun, bu kez de NATO zırhına bürünmesi kabul edilebilir değildir. Bu açıktır. Ana amaçları ise AB için söylediklerini NATO için yinelemektir. "Bir AB üyesi ötekinin ülkesinde garantör olarak asker bulunduramazmış! O hâlde NATO'ya da kapağı atacaklar ve bir NATO ülkesinin ötekinin topraklarında asker bulunduramayacağını bağıracaklar!...Bükemedikleri kolumuzu bağırıp çağırma ile başkalarına büktüreceklerini sanıyorlar. Türk Ordusunu bu yolla Kıbrıs dışına çıkartmak ve de adanın tümüne egemen olmak ana amaç...Girit'te de Türkün kolunu bükemediler; masada kazanç sağladılar. Kıbrıs'ta da hep bunu zorluyorlar; lokmacılı günlerle...

Rum görüşü şöyle: "Türkiye, İngiltere ile birlikte sonsuza kadar jeostratejik ve diğer
himayelerimizi istediğinden dolayı Kıbrıs'ın NATO'ya girebileceği fikrinden
rahatsız oluyor. Güvenlik konularıyla doğrudan bağlantılı olan kalıcı bir
çözüm isteği, AB ve NATO'dan geçer mi geçmez mi? Yanıt, evettir. Çünkü Kıbrıs
sorunu jeostratejik bir sorundur. Ve işte bu yüzden Türk birliklerinin
adadan ayrılması sihirle olamaz. Aşağıdaki gibi mantıklı öneriler temelinde
mümkün kılınabilir:

Birincisi, Kıbrıs –istesek de istemesek de- İngiltere üsleri ve Türkiye yolu
ile NATO idi ve şimdi de NATO'dur. Bizim çıkarımız nedir? Kıbrıs NATO
üyesi mi olsun ve İttifakın jeostratejik faydalarından İngilizler ve Türkler mi
yoksa Kıbrıslılar mı faydalansın?

İkincisi, NATO ile işbirliğinde Güvenlik Konseyinin ortak görüşünün
ardından kısa bir zaman sürecinde Türk birliklerinin ayrılması ve yerlerine
Avrupa Gücünün yerleştirilmesi...(Ana dertleri belli değil mi?) Böyle bir durumda Türkiye ne diyecek? NATO'nun ve AB üye birliklerinin düşman olduğunu mu? Güvenliğin
sağlanmadığını mı?

AKEL ve Cumhurbaşkanı Hristofyas Kıbrıs'ın AB'ye girmesine yönelik geçmişte
itirazlara sahiptiler. Ancak sonuçta mantıklı düşünerek doğru olanı
yaptılar. Bizim AB'ye girmemize evet dediler. Ve şimdi benzer bir şekilde
neyin çıkarımıza olduğunu düşünme imkanları var. İşte bu yüzden Kıbrıs
sorunundan önce ya da Kıbrıs sorununun çözülmesi ile, Kıbrıs'ın NATO'ya
girmesi Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler arasındaki ve genel olarak da
bölgemizdeki güvenlik sorununu güvenilir bir şekilde çözebileceği açıktır.
Çünkü diğerleri dışında anavatanları ve İngiltere'yi Kıbrıs'ın müttefikleri
haline getiriyor.

Bu koşullar altında Ankara hangi bahaneyle Kıbrıs'ı rahatsız etmeye cesaret
edecek? Ne ileri sürecek? NATO'nun Kıbrıslı Türklerin güvenliğin tehdit
ettiğini mi, yoksa NATO'nun Kıbrıs yolu Türkiye'nin hassas bölgesinin
güvenliğini tehdit ettiğini mi?"

İşte baklayı ağızlarından çıkardılar. İş şimdi onların oyununu bozmakta...B ugünkü "Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti", açıkca 1960'da, Türk ve Rumların oluşturduğu "Kıbrıs Cumhuriyeti" değildir. Belgelerle saptandı ki bu Cumhuriyeti yıkanlar, o Cumhuriyeti'n Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Rum Bakanlarıdırlar.Akridas Plânı, bunun aynasıdır.Yunanlının "enosis" hedefi bunu açıklamaktadır. Yunanistan halen burada binlerce asker ve subayını bulundurmakta, devleti işgâli altında tutmaktadır. Önce AB'ye üye oldular ve de şimdi NATO kalkanına kavuşmak için çırpınmaktadırlar. Niçin? Rum ve Yunan egemenliğini tahakkuk ettirmek için...

Yok KKTC'de kalkınma olamadı, yok şu, yok bu; Türkiye işgâli lâfazanlıkları ile etrafı bulandırmaya kalkanlar, hayâli görüşme ve hayâli barış pazarlarken, "yoldaş Hristofyas'ları" NATO'ya koşmaktadır...NATO eşofmanlı Hrtistofyas, oraya nasıl da yakışır?!...Hele hele kolunda da bizim hızlı solcular olur ve de onlar da Che Guevera TiShirtü giyerlerse!Hele hele dillerde "Çav Bella" da olursa!..Manzaraya doyum olmaz...

AKILLANINIZ BEYLER...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.