PAZARLIK: 'Milli Konsey\\\\\\\' bildirisi

Yayın Tarihi: 10/05/08 00:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Perşembe gün gazete,ajans,radyo ve televizyon haber merkezlerine faks ve e-maille 'Kıbrıs Türk Milli(Varoluş)Konseyi' başlığı ile ve Konsey adına Merkez Kurulu imzasını taşıyan ve Genel Sekreter tarafından dağıtılan bir bildiri düştü. Haber değeri olduğu için bu sorumluluğu hisseden medya, bunu alıp yayınladı. TAK ajansı Hükümet yanlısı olmayan bu bildiriyi kuşa çevirdi. Devletin ajansı olduğunu unuttu. Hristofyas'a yüzsuyu dökmeye giden heyetin ziyaretini ve açıklamlarını, AB dönem başkanı Jonez Jansa'ya 'Barış Plâtformunun' Türkiye'yi asimilâsyoncu addeden o çirkin açıklamasını tam olarak yayınlayan TAK, kuruluş yasasındaki amacı unutarak, varlık nedeni olan ve ekmek yediği devleti ve onun koruycuusu Anavatan Türkiye'yi de dışlayarak'Milli Konsey' bildirisini kırptı. Hele Hükümet yandaş ve borazanları bildiriye hiç yer vermediler.

Çünkü bildiri Ulusal davamızın savunmasını ve Türkiye'yi Anavatanımız olarak baştacı ediyor; Kıbrıs'ımızın, 'enosis' tehlikesi karşısında olduğunu, emperyelizmin Meğalo İdeaya hızmet ettiğini, KKTC'nin yıkolmak için hedef alındığını saptıyor ve halka gerçek anlamda mesaj veriyordu. İşte dayanak: 'Vatanımız Yunan emperyalizminin yazılı-çizili kalıbı olan Meğalo İdea'nın altıncı maddesinin hedefidir. Güneydeki Rum Meclisinde 1967 yılında AKEL Partisinin öncülüğünde alınan 'ENOSİS' kararı halen yürürlüktedir' demekte ve kararlılığı işaret etmektedir: 'Güzel vatanımız, bizim için varoluş yurdu anavatanımız Türkiye için kuşatma çemberinin kırıldığı halka, bütün Türk coğrafyası için denizlere çıkış mendireğidir...

Öncelikle yetkili ve sorumluları ciddiyete, halka karşı şeffaflığa ve vurguladığımız durum karşısında bu kırmızı çizgileri hassasiyetle korumaya davet ediyoruz...' Bildiri şöyle son bulmaktadır : 'Kırmızı çizgilerimize evet demek, Kıbrıs Türk Halkının varlığının onurlu duruşunun temelidir. Milli (Varoluş) Konseyi, KKTC sathında örgütlenmesini sürdürmektedir. Siyasal gelişmelere ilişkin görüşleri müteakıp bildirilerle duyuracaktır. Anavatan Türkiye'nin güvencesi ve Devletinin çatısı altında, ÖZGÜR, ONURLU ve GÜVENLİ bir yaşam ve gelecek için mücadele eden Kıbrıs Türk Halkına ve Uluslararası kamnuoyuna saygı ile duyuruluır. '

Görüşmeler başlar başlamaz teslimiyetciler, ödüncüler ve Türkiye düşmanları atlarını nallayıp yollara düştüklerine göre, Ulusal Dava sevdalılarının yeniden örgütlenerek, yol yordam göstermeleri bir hak olmaktadır. Bu girişime tam destek veriyoruz.
&&&
DAHA NEYİ KONUŞACAKLAR ?
Yunan Başbakanı 'Annan plânı öldü;yeniden masaya gelemez' dedi. İyi de dedi. Ölüyü diriltmeye çaba harcayan, teslimiyetci ve işbirlikçi ekibidir.Ne de olsa, perde gerisinde bu kazığı bize atmak için çoook uğraştılar.... Yunan Dışişleri Bakanı Bakoyanni 'Garanti ve İttifak antlaşmalarına gerek yoktur. Kıbrıs AB üyesidir. Bir AB üyesinin ötekini garanti etmesine gerek yoktur.AB kendisi garantördür' diyerek konuyu bağladı.Bu sözler Hristofyas ve DışişleriBakanı Markos Kipriyanu tarafaından da yinelendi ve buna 'Türk Ordusu adadan çıkmalıdır' ve 'Bakir doğum olamaz' sözcükleri eklendi.

Rum sözcü Stefanu, 'Teknik komite ve çalışma gruplarındaki görüşmelerde zorluklar vardır. Doğrudan müzakereler olmayacak' dedi ve de Hristofyas-Talat çalışmalarının 3 ay ertelenmesini istedi...

Yani anlamayan ve hâlâ Komitede Rumu bekleyenlere anlatalım. Rum ve Yunanlı Kıbrıs(Rum)Cumhuriyetini 45 yıl önce işgâl etti, 'Şimdi sen de gel buna yama ol' diyor. Yani bazılarının özlemi olan 'Federal Kıbrıs' veya eşitlik,ortaklık hayâldir. Kimse bu halkı aldatmasın. Siz hele bir 'Enosisi' kabul ediniz bakınız sizi nasıl yere ve göğe sığdıramazlar...

Ha perde gerisinde ahbap çavuş antlaşması varsa, ben onu bilemem.Onu da öğrenince deşifre ederiz. Tıpkı İsviçre'de arkamızdan hazırlanan ve yakında masaya gelecek olan yeni Anayasayı deşifre ettiğimiz gtibi...
&&&
OKUYUCU YAZIYOR

ANAMIZ AĞLADI
'Bu Hükümetin zıraatciyi anlamaya hiç mi hiç niyeti yok. Yahu öldük,bir bardak su diyoruz işiten yok.Masaya oturmuşlar da bizim olan suyu bile Rumla paylaşmaya kalkmışlar. Türkiyeden getirecekleri suyu, Güzelyurt Trodos hattına taşıyacaklarmış; Trodos dağlarında barajlarda depolayacaklar ve adanın her yanına dağıtacaklarmış...Cami kapısında dilen,Ayasofya'da etrafa para saç!

Yahu Türkün suyunu da Ruma peşkeş çekip, Rumdan suyu dilenmeye razı olacak kafaları nasıl yetiştirdik Yarabbi? Sen bunlara akıl, iz'an ver...Yahu adam Trodos'tan akan derelerin önünü 1964-1965'de kesti baraj yaptı. Türk köylerini susuz bıraktı. Baraja yanaşanları kurşunladı. Kuzey toprakları ve Mesarya kupkuru dereleri seyretmektedir 45 yıldan beri...Şimdi Türk suyunu da Rumun emrine verecek ve de ondan su dileneceksiniz...Cami kapısına beyler...'
HÜDAVERDİ ALİ DAYIOĞLU-GaziMağusa

&&&

SUPHİ RIZA'YA RAHMET
'Doğu Akdeniz Üniveresitesinde ilk kez bir rektör seçimi yapıldı. Bu, demokrasiyi hazmeden her ülkedeki Üniversitelerde uygulanan yöntemdir. Seçimi, önceden atanan Vekil değil, Akademik kimliği yabancı ülkelerde de kabul edilen ve bilim kadını olarak adını tarihe yazdıran Prof Ufuk Taneri, büyük farkla rektör seçildi. Eminiz ilgili kurullar bu seçime saygılı davranırlar.

Ben Bayan Ufuk Taneri'ye başarılar dilerken, çok değerli eğitimci ve yıllarca yöneticilik yapan babası Suphi Rıza beyefendiyi rahmetle anmak isterim. O da bir matematik dehası idi. Kızı bu geleneği aile içinde sürdürdü. Eminin DAÜ'ye de eğitim kalitesi bakımından büyük hızmetler verecektir. Elbette Partiler ellerini Üniversiteden çekerlerse...'
ALİ HÜSNÜ ÖZAYDIN-Lefkoşa

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.