Yoldaşlar,zehiri sindire-sindire sunuyorlar

Yayın Tarihi: 02/07/08 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Talat-Hristofyas görüşmelerinin tümünde aynı senaryo sergilenmektedir. "Anlaşamayacakları sergileniyor"; sonra da yarım saatte en olmayacak anlaşmaya imza basıyorlar. Halk neye inancağını şaşırıyor. Basın önce yazdığını nasıl düzelteceğini hesaplıyor. Ama birileri içinden kıs kıs gülüyor. Çünkü halk ve basın yine aldatılmıştır.

Şimdi geriye dönüp, anımsamak gerek Hristofyas'ın geçmişte ne demek istediğini... Hristofyas, "Ben Talat'la ve CTP ile muhalefette iken anlaşmıştık. Şimdi onlar bunu değiştirmeden kabul etsinler" demişti. Sözcükler farklı olabilir ama anlam buydu.O gün bunu orta yollu lâflarla geçiştiren CTP yetklileri daha sonra "CTP olarak AKEL'e kolaylık sağlamak" peşinde olduklarını açıklayacak kadar kendilerini kaybettiler.

Ya Milli Dava?…Yanıt hazır: "O da ne?"…Onların hedefi tek ve bütün bir Kıbrıs yaratmak oduğuna göre onların davası da o. Ha bizim davamız o değil. İşte bu noktada ipler gerilmektedir.

BM yetkilisinin basına yaptığı açıklama çok açıktır. "İki lider pozitif ve yapıcı bir ortamda toplandı. Çalışma grupları ile teknik komitelerin
yaptıkları çalışmaları ilk kez ele aldılar.İki Lider prensipte anlaştıkları, tek egemenlik ve vatandaşlık konusunu görüştü. Bunların uygulanmasının kapsamlı müzakerelerde ele alınmasını karara bağladılar. Liderler, 25 Temmuz'da yeniden bir araya gelme ve çalışma grupları ile teknik komitelerin çalışmalarını son kez gözden geçirme konusunda anlaştılar"

Yani Rum ve Yunanlıların hazırladıkları Plân yürümektedir. Bu kez de "Tek egemenlik ve tek vatandaşlık" konusu ödün olarak verildi. Talat buna ne diyecek merak ediyorum? Kurucu Devlet eşit egemenlik hakkının bir bölümünün merkezi devlete devri ve federal yapının oluşturulması söz konusu idi. Gerisinin kurucu devletlerde kalması esastı. Şimdi "ortada Devlet" kalmadı; ASKEL'in istemine boyun eğildi ve 23 Mayıs'ta "Cemaata "indirildik; şimdi de egemenlik hakkımız Ruma tavla teslim edildi. Buna Vatandaşlık da eklendi…

Yani MİLLİ KONSEY bildirisinde söylenenler gerçekleşti. O bildiri son derece önemlidir. Herkes kendine ders çıkarsın diye buraya alıyorum:

Milli Konsey Bildirisi No.8
EGEMENLİK HAKKIMIZ , RUMA TESLİM EDİLİYOR

"KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas arasında dün yapılan görüşmeden çıkan sonuç, MİLLİ DAVAMIZIN EMİN ELLERDE OLMADIĞINI ve içine girilen bu koşullarda büyük tehlike arzettiğini göstermektedir.

MİLLİ KONSEY olarak, Anavatan Türkiye'yi ve Kıbrıs Türkünü uyarıyoruz.Milli Davamız darbe almıştır.Bu çizgide devam edilmesi hâlinde, sonuçta, Kıbrıs tümden Rum-Yunan egemenliğine girecek ve dava kaybedilecektir. Binlerce Şehit pahasına korunan ve kolllanan Kıbrıs Milli Davamız,bu uğurda tek damla alın teri akıtmayanlar tarafından terkedilmektedir. Rum ve Yunanlı ise her görüşmede, önceden ilân ettiği hefeflerinin onayını KKTC Cumhurbaşkanından almaktadır.

Son gelinen noktada BM açıklamasına göre, uğruna binlerce Şehit verdiğimiz Kıbrıs Türk Halkının "egemenlik hakkı" çiğnenmiş ve Rumun egemenliği içinde eritilmesi kabul edilmiştir. Bunu bizim kabul etmemize olanak yoktur. Kıbrıs Türk Halkından ve Türk Ulusundan herhangi bir yetki almadan gelinen bu nokta, Milli Davamızı felâkete taşımaktadır.

MİLLİ KONSEY olarak,bugün iktidarı paylaşan CTP ve ÖRP'yi UYARIYORUZ. Halktan almadığınız yetkilerle Kıbrıs Milli Davamıza bu yolda zarar vermektesiniz. En kısa zamanda erken seçime giderek, halkın hakemliğine başvurulması gerekmektedir. Çünkü Milli Davamızın KIRMIZI ÇİZGİLERİ aşılmış, Rum ve Yunanlının istekleri doğrultusunda ayaklar altında çiğnenmiştir. Bunun sorumluluğu büyüktür. CTP ve ÖRP, Ankara'daki bugünklü iktidara dayanarak, Milli Davamıza zarar vererek bu sorumluluktan kurtulacağını sanmamalıdır. Hükümetler geçici, Kıbrıs gibi MİLLİ DAVALAR kalıcıdır.Bu dava Hükümet kararları ile değil,Türk Ulusunun topyekûn kararı ile yürütülmektedir.

MİLLİ KONSEY olarak "Egemenlik hakkımızn" Ruma teslimini, Türk Dışişleri Bakanı Sayın Babacan'ın onaylayıp onaylamadğını da Kıbrıs Türkü ayrıca öğrenmek istemektedir. Çünkü Kıbrıs Türkünün Milli Davasının temeli "Egemenliktir". Bu hak, kimseye devredilemez ve teslim edilemez. Hakkımız çiğnenemez.

Milli Konsey olarak her makamı, Milli Davamıza daha fazla zarar vermeden, erken seçime gitmelerini tavsiye ederiz.Haklarımızı ayaklar altına alan herhangi bir antlaşmayı asla kabul etmeyeceğiz ve bunun için her türlü yolla mücadele edceğiz. Türk Ulusu ve de onun ayrılmaz, kopmaz parçası olan KIBRIS TÜRKÜ, gerektiğinde savaşmasını da bildiğini, hayatını vererek kanıtlamıştır.

ŞİMDİ, HEMEN,UYARIYORUZ. Daha sonra yıkımın altında CTP,ÖRP ve diğer sorumluların kalacağını uyarmak isteriz.

MİLLİ KONSEY, TÜRK ULUSU, MÜCAHİT HALKIMIZ, ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ adına görevini sürdürecektir…
Celal Bayar-Merkez Yürütme Kurulu adına"

CTP-AKEL işbirliği, Atina'dan yönlendirilen plân gereği sürüyor. Bunu bize birileri açıklasın. UBP ve DP de muhalefette olduğu mazeretinin ardına saklanmadan, gereken caydırıcı tepkiyi ortaya koyamadıkları için onlar da bunun hesabını halka vermek durumundadır.İzleyeceğiz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.