Kosova'daki kendine güven, bizde kayboldu mu?

Yayın Tarihi: 30/07/08 00:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Bosnalı damadım Adnan,sık sık KKTC'ye gelir.Genelde gelişini 20 Temmuz'a rastlatır.Her defa o görkemli kutlamayı izler,sevinç gözyaşı döker,Bosna'daki anılarını yineler, acıları aktarır,Şehitleri,cinayeti işleyen Sırpları,onları silâhla takviye eden Rus ve Yunanlıları,izledikleri yol ve yöntemi anlatır. Ama tahammül edemediği tek bir husus vardır; Lefkoşa'da sınır kapılarına şöyle bir uğrar ve Rum tarafından mal satın alıp KKTC'ye geçenleri hayret ve üzüntü ile izler, "Oraya ödediğiniz her kuruş size kurşun olarak döner.Rumlar size soykırım yaptı,onca toplu mezara rağmen koşup onlarla ticaret yapmanın ne anlamı vardır?" diye de notunu verir.

Adnan, Bosna'da onca kıyıma rağmen Batının oynadığı oyunu iyi bilir.Ülkeyi üçe böldüklerini,dönüşümlü başkanlık diyerek Sırpları, Yönetimin tepesine otorttuklarını, bu nedenle Bosna'ya ciddi yatırıma izin verilmediğini anlatır. Ama en çok Kosova'nın kazanımlarına gıpta eder.Kosova olayını KKTC ile kıyaslar ve Kosova'lıların onca zaman nelere tahammül ettiklerini uzun uzun hikâye eder:

"Kosovalılar,anahtarın ABD'de olduğunu iyi bilirlerdi. Bunun için dünyanın her yanına dağılan Kosovalılar sürekli "Tanıtma Fonuna" para yardımı yaptılar.ABD başta olmak üzere "Kosova davasını" savunacak, güncel tutacak "Lobilere" bol bol para akıttılar.Batı müdahalesi, Sırbistan'ın dürtüsü ile Rusya'nın karşı çıkmasına karşın yapılabildi. ABD ve tüm batının Kosova'nın bağımsızlığını kabullenmeleri, bu lobilerin iyi çalışmaları sayesinde sağlandı. Batının yolunun lobilerden geçtiğini,bunun da para demek olduğunu görüp öyle davrandılar. Hatta BM Kosova'ya bu yolla sahip çıktılar demek yanlış olmaz. Dünya hamaset konuşmuyor;bu dünya para ve çıkar dünyasıdır. Kibar adı da "Lobi"…

Düşününüz KKTC'ye, "ayrılarak bağımsızlık ilân etmek" gibi bir suçlama yapan ve tanınmamasını karara bağlayan BM, Kosova konusunda kendi kararları ile çelişkiye düştü ama yine de Kosova'nın bağımsızlık ilânına sahip çıktı. Bu kez "Bu başka olaylara örnek oluşturmuyor" diyerek hukuk dışı saptama yaprı; hamamın namusunu kurtarmaya çaba harcadı. Oysa KKTC'nin yaptığı ile Kosova'nın yaptığı arasında Hukuk ve Dışilişkiler yönünden hiçbir fark yoktur…İşte bu fark o zengin Kosova lobilerinin başarısı yani eseridir".
&&&
Buna bir nokta koyarak KKTC'ye ve hatta Türkiye'nin AB üyeliğine bakalım. Çünkü KKTC kaybedilecekse, Türkiye'de AB saplantısı olan iktidar ve bir kısım seçkinci yüzünden olacaktır. Türkiye,anlaşılmaz bir arzuyla, her türlü olanağını ödün masasına koyarak AB üyeliğine soyundu. Oysa AB,Türkiye'yi üyeliğe hiçbir zaman almaya hazır değil.Türkiye ile sürekli oyun oynadığı da açık. Biri olmazsa öteki karşı çıkmakta,Yunan lobileri at oynatmakta,Yunanistan'a kredi sağlamaktadırlar. Güya Yunanlı Türkiye'nin üyeliğini istemekte ama Kıbrıs Rumu reddetmekte!… İlkin Almanya önsafta idi; şimdi Fransa. Kuyrukçular da bilinmekte…Ama Türk Hükümeti, Kıbrıs'ı bile gözden çıkaracak politika izleyerek AB sevdalısı görünmeyi yeğlemektedir. Bunun için de hem AB üyeliğini, hem de Kıbrıs'ı kaybetme noktasındadır.

Gelelim Kıbrıs'a. Türkiye ve KKTC, "Milli dava" için ciddi bir lobi çalışması yürütmedi.Arada ABD'de kiralanan lobi şirketlerinin Ermenilerle bağı olduğu bile sonradan anlaşıldı.Türk Dışişleri Bakanlığı bu yüzden sınıfta kaldı.Türk İş adamları da sadece kârlarını düşündüklerinden, Türk Dış Politikasına önem vermediler,para yardımı yapmadılar. KKTC'ye tek kuruş yatırım yapmadılar ve sadece ticaret yaparak kaymağını yediler. Hatta Kıbrıs'ı başbelası görerek,yabancıların istekleri üzerine kredi anlaşmalarına karşılık Kıbrıs'ın verilerek kurtulunması koşuluna kafa salladılar.

KKTC kanadı ne yaptı? Bağımsızlık ilân ederken bile bir ayağı çukurda
olduğunu işaret etti.İçteki muhalefet "Bağımsızlığı" içine sindirmedi ve sürekli KKTC aleyhine içte ve dışta temaslar yaptı aleyhte politika sergiledi. İktidar ise Ankara'da iktidara gelen Hükümetlerin tutumları ile sınırlı davranış sergilemeyi yeğledi. Ankara'nın hatalı tutumuna karşı çıkmadı. Ankara da KKTC'yi yeterince özgür bırakmadı. Tanitma ve Lobi faaliyetlerni bile kendisi üstlendi. Parayı istediği firmaya verdi.Türk Dışişleri Bakanlığı, KKTC Dışişleri Bakanlığını devre dışı bıraktı.

KKTC'de iktidarda olanlar ise "Herşeyi Ankara'dan sağlama rahatlığına" ererek, iç politika yapmakla yetindiler. Dışpolitika, yeterince sahiplenilmedi. Devleti benimsemeyen Partilerin oluşturdukları "Ortaklık Hükümetleri" ise KKTC'yi arkadan bıçaklamayı yeğlediler. Dışla bu amaçla irtibat kurdular. İstihbarat yaptılar. KKTC iş adamları veya genel olarak halktan kaynak yaratarak "Dünya'ya hitap edecek lobi" faaliyetlerine asla girişmediler. Bazı kişilere, bazı haklar vererek güya o ülkede kazanç sağlanacağı umut edildi. Bu da en hatalı yoldu.

Kosova ile KKTC arasındaki en büyük fark budur. Adnan'ın dediği gibi "Kosovalılar uzun yıllar bağımsızlıklarını kazanmak için sabırla içte ve dışta mücadele verdiler. Ölüm pahasına bunu terketmediler. Lobi faaliyetlerine hız verdiler. ABD ve İngiltere ile yetinmediler. Dünya politikasının her ayağı ile oynadılar.Sonuçta BM kurallarını da yıkarak bağımsızlıklarını aldılar.

Türkiye'deki ve KKTC'deki bugünkü iktidar ise,"KKTC'nin bağımsızılığını ölümüne savunacağına" Ruma kul köle olma politikası izlemeyi yeğlemektedir. Kosova hür ve bağımsız, onunla kıvanç duyuyor; bizimkiler KKTC'yi nasıl yıkacaklarının hesabında…

Gerisi ne yapıyor? Parti Liderlik kavgası içinde oyalanıyor…Bunun için insanımız Siyasal Partilerin dışında arayışa kalkttı. Suçu halktan aramayınız; suçu kendinizde arayınız…Meclise girip-çıkmakla zaman haracyacağınıza gidniz Meclise ve Cumhurbaşkanının KKTC'yi yıkmak ve KKTC Anayasasını Rum Liderliği ile tartışma konusu yaparak ortadan kaldırma suçu işlediğini sorgulayınız.Ona bu yetkiyi kim verdi? Sorunuz… Biz vatanımızı Kosova'lıdan daha az mı seviyoruz?Onca mücadele fedakârlığa ne oldu? Teslim mi oluyoruz?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.