30 Ağustos ve Milli Manifesto

Yayın Tarihi: 29/08/08 00:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Bugün 30 Ağustos; 86 yıl önce Başkomutanlık meydan savaşının zaferle sonuçlandığı gündür. Düşman Aslıhanlar yöresinde kuşatıldı ve imha edildi;kalanlar esir alındı. Bu bağımsız ve halka dayalı Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihe yumruğunu vurduğu gündür.Bunun için kutluyoruz… Batılı devletlerin Türk Ulusunu tarihe gömmek üzere manda yönetimini uygun bulduğu anda ona inanan ve silâh arkadaşları ile onun önüne geçerek onu Ege'ye başı dik ulaştıran Mustafa Kemal en umulmaz anda ona şu emri vermişti(7 Temmuz 1919):

"Bağımsızlığımızı koruma uğrunda kurulmuş ve teşkilâtlanmış olan milli kuvvetlere hiçbir şekilde müdahale ve saldırıda bulunulamaz. Devlet ve milletin mukadderatında milli irade söz sahibi ve hâkimdir. Ordu ve davaya inanan halk, bu milli iradeye bağlı ve onun hızmetindedir… Memleketimizi işgâl edebilmek amacıyla İtilâf Devletleri tarafından yapılacak baskılarla hükûmet herhangi bir birliği,askeri ve milli davaya inanan teşkilâtlarımızı dağıtma emri verirse, bu emir kabul edilmeyecek ve yerine getirilmeyecektir…Devlet ve milletin bağımsızlığını kurtarma gayesinde, devletin bütün sivil memurları Müdafai Hukuk-i Milliye ve Reddi İlhak Cemiyetlerinin ordu gibi yasal yardımcılarıdır….Bu gibi
olaylar karşısında işbirliği için her biri, birini en kısa zamanda haberdar ederek savunmada ortak hareket ve işbirliği sağlanacaktır"…

Bu sağlandı ve 9 Eylül'de ortak güçler İzmir Kordon boyunda zaferle kucaklaştı…

&&&

İşte böyle bir günün arefesinde toplanan "Kıbrıs Türk Milli Konseyi" Mustafa Kemal Atatürk'ün Anadoluda izlediği yol ve yönteme uygun olarak, tehlikenin kapıya dayandığına bakarak "MİLLİ MANİFESTO" saptadı ve yayınladı.Bu Kıbrıs Türkünün, 1950'de Rumların Kilise önderliğinde İlhak Plebisitine karşı şahlanışının tıpkısının aynıdır. Çünkü dışgüçler bir defa daha Kıbrıs Türkünü Anadolu'da yapmak istediği gibi Kıbrıs Türkünü teslim almaya kalkttı. Bu tarihi günde MİLLİ MANİFESTO'yu yayınlayarak Yüce Atatürk'ün zafer gününde onu minnet ve şükranla anarız. Yattığı yer nur olsun. O Kıbrıs'ta Milli Mücadeleyi vermekte olan bizlerin meşalemizdir…

İşte "MİLLİ MANİFESTO:

"Yavruvatanın Anavatandan koparıldığı 1878'den beri emperyalist güçlerin desteğinde Enosis amaçlı olarak Rum-Yunan ikilisi tarafından halkımıza fasılasız uygulanan ve halen devam etmekte olan baskı, zulüm ve eritme politikalarını;
Halkımızın TMT öncülüğünde verdiği kurtuluş savaşını, katlandığı fedakârlık ve buna rağmen uğradığı haksızlık ve adaletsizliği;
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti'nin cebren ve hile ile ve silah yoluyla ikinci bir Helen devletine dönüştürülmüş olduğu gerçeğini;

Halkımızın 1963 – 74 döneminde maruz kaldığı katliam ve soykırım uygulamalarını;

Enosis'i def ve halkımızın bağımsızlık ve hürriyetini tesis etmek amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 20 Temmuz 1974'de gerçekleştirdiği Barış Harekatı'nın hedef, ruh ve özünü;

Halkımızın yeniden sömürgeleştirilmeye karşı sahip olduğu direnme, devlet olma, kendi devlet çatısı altında hür ve bağımsız yaşama hakkını;

Türk Milletinin Yakın Doğu ve Doğu Akdeniz'de sahip olduğu, vazgeçilmesi imkânsız yüce ulusal çıkarlarını;

Halkımızın ayrılmaz ve kopmaz parçası olduğu Türk milletine beslediği güven, şükran ve bağlılık duygularını;

Kıbrıs mücadelesinin yalnız Kıbrıs Türk halkının değil, topluca Türk milletinin ulusal davası olduğunu;

Güney Kıbrıs'ta değişen iktidarlara rağmen Rum-Yunan ikilisinin Enosis hedefinin asla değişmediğini;

Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakı ile Adanın bütününe egemen bir Rum devleti arasında herhangi bir fark bulunmadığını;

İngiliz sömürgeciliğine direnen ve kurtulan halkımızın Rum-Yunan sömürgeciliğine asla boyun eğmediği ve eğmeyeceğini;

Halkımızın Atatürk ilke ve devrimleri ve İstiklal Savaşı ile yakılan tam bağımsızlık meşalesinden aldığı ilhamı;

İkili müzakere örtüsü altında, emperyalizmin güdüsünde ve yörüngesinde yürütülmekte olan pazarlığın yarattığı ve kaçınılmaz olarak daha da yaratacağı telafisi imkânsız tehlike, yıkım ve yok oluş sürecini;

Hayati önemi haiz olgular olarak dikkate alır ve;

a) Kıbrıs Türk halkının bağımsız ve egemen bir halk olduğunu;
b) Bu haklarını kullanarak kendi toprağında kendi devletini oluşturduğunu;
c) 25 yıldan beri hür ve bağımsız bir devlet hayatı sürdüğünü;
d) Egemenlikten, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlığından feragatin örtülü bir teslimiyet teşkil ettiğini;
e) "Birleşik Kıbrıs" maskesinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırma ve halkımızı Rum-Yunan sömürgeciliğine terk etmekten başka bir sonuç doğurmayacağını;
f) Halkımızın şu anda devletsiz, topraksız, vatansız, egemenlikten yoksun ve kısa sürede eritilmek üzere önce basit bir azınlık, sonra da bireyler düzeyine indirgenecek köle bir varlık haline getirilme şeklinde hayati bir risk karşısında bulunduğunu;
Dünya ve tarih önünde bir kez daha ilan eder ve deriz ki:
1. Vatan'ın, devletin ve egemenliğin tamamı, halkımızın bağımsızlık ve hürriyeti acil tehlikededir,
2. Tehlike kapıya dayanmış, ateş milli bir felaket olarak bacayı sarmıştır,
3. Bu yangını şimdi ve derhal söndürmek tarihin ve milletin Kıbrıs Türkü'ne yüklediği ulusal vecibedir,
4. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içinde vatan ve egemenlik bir bütündür, parçalanamaz; vatana, devlete ve egemenliğe ortak aranamaz,
5. Kıbrıs Türk'ü direnecek, vatanını, devletini, egemenliğini savunacak ve koruyacaktır,
6. Ulusal mücadelelerde tehir yoktur, "bekle-gör" politikaları gaflet ve dalalettir,
7. Devleti, vatanı, bağımsızlığı, egemenlik ve hürriyeti halkımızın azim ve kararı kurtaracaktır.
O zaman şimdidir.

Ya şimdi ya da hiçbir zaman..".

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.