Ben "Birleşik Kıbrıs" projesini hiç desteklemedim

Yayın Tarihi: 23/09/08 00:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Bu konuda yayın yapılmamış olsaydı yazmayacaktım. Ancak anlıyorum ki bize adeta yayın yasağı koyanlar, istedikleri bölümleri yayınlama veya ona-buna sunma hakkını kendilerinde gördüler. Yapılan yayın beni de içine alan bir hata ile çevrelenmemiş olsaydı yine bu konuya girmezdim.

ÜKÜ tarafından düzenlenen ve soru konferansı şeklinde yapılan "Ortak akil formu", Colony Otel'de yer aldı ve davet üzerine katıldım. Oradaki herkes gibi çalışmalara katkı koymaya çaba harcadım. "Gizlilik ilkesi" ikide bir bize anımsatıldı. Buna herkes gibi ben de uydum. Sonra da bu gizlilik ilkesinin sadece katılımcılara uygulandığına tanık olduk.

Ben basında yapılan bir yayın dolayısıyla beni de yakından ilgilendiren bir hatayı düzeltmek için yazıyorum. Yapılan yayına göre iki safhalı yapılan toplantıya toplam 80 kişiye yakın katılım oldu. Açıklamanın düzeltmek istediğim bölümü ise şöyle: "Ortak Akil Formu katılımcılarının tümünün FEDERAL BİR ÇÖZÜME evet dediğine dikkat çeken Tamer Garip, siyasi eşitliğin de en fazla tartışılan nokta olduğunu ifade etti". Bu bölümü KIBRIS gazetesinde Emin Akkor, "Pazartesi Sohbetleri" sayfasında yayınladı.

Yanıtım: Ben herhangi bir federal çözüme orada veya başka bir yerde evet demedim. Bunun sorulduğuna ve de oylandığına da tanık değilim. Zaten yöneticiler herhangi bir konuda oylama yapılmayacağını sık sık, üzerine basa basa yinelediler.

Ben "İki bağımsız devletin yanyana barış içinde birlikte yaşayabileceklerini" listeye aldırttım. Hatta "KKTC'nin tümden Serbest Bölge olması" ile bütünleştirdim ve Serbest Bölgenin de listeye alınmasını sağladım. Sonra panolarda konular yer alınca 5 komisyondan üçünde, bunların onay gördüğünü saptadık. Ama her ne hâlse bu iki başlık öyle veya böyle ana listelerde görülmedi.

Ancak söylemek istediğim, benim, ne dün, ne de bugün ve hatta o toplantıda "Birleşik Federal Kıbrıs'ı" savunmadığım ve benimsemediğimdir. Bunu da düzeltmek için yazıyorum. Yoksa herkes toplantı düzenleyebilir,sonuçlarını da yayınlayabilir.

Habere baktığımda bu oluşumun adeta KKTC Cumhurbaşkanının alt birimi halinde sunulmakta oldğunu algıladım. Buna da üzüldüm. Çalışma ideal ama yapısı bu yayınlara baktığımda beni ürküttü. Annan Planı dönemindeki dolaylı baskıları anımsadım.İnşallah ben peşin hükümlü değilim...

&&&

ALINTI

Değerli yazar Rahmi Turan kendi köşesinde "Elimizde ne kaldı?" başlıklı bir yazı yayınladı. Bir bölümünü buraya aktarmak istiyorum. Çünkü Türkiye'ye baktığımızda bunu görmemek olası değil. Ancak bunun Türk basınında yayınlanması önemlidir. Bunu herkes bir tarafa not etmelidir. İşte o yazıdan alıntı:

"Bakınız daha önce tamamı bizim olan ülkemizin milli değerleri kimlere gitti?

Petkim Ermeniye; Telsim İngilize; Türk Telekom Arap Şirketine; AVEA Lübnanlıya; İzmir Limanı Çinliye; Rakı Amerikalıya; Kuşadası limanı Israilliye; Adabank Kuveytliye; Finansbank Yunanlıya; Oyakbank Hollandalıya; Denizbank Belçikalıya; TEB Fransıza; Türkiye Finans Kuveytliye; MNG Bank Lübnanlıya; Alternatif Bank Yunanlıya; Dışbank Holandalıya; Şekerbank Kazak'a; Yapı Kredi İtalyana; Akbankın bir kısmı Amerikalıya; Turkcell'in bir kısmı Finli ve Rusa; Beymenin yarısı Amerikalıya; Araç muayene Almana; Garanti Bankasının bir kısmı Amerikalıya; Eczacıbaşı İlaç Çeke; İzocam Fransıza; TGRT Amerikalıya(Fox Tv oldu); Demirdöküm Almana; Süper FM Kanadalıya; Döldaş Fransıza; Migros İngilize satıldı...Elde avuçta bir şey kalmadı!"

Buna yorum eklemeye gerek var mı? Türkiye AB'ye işte böyle hazırlanıyor.

Lozan'da galip devletin gururlu temsilcisi olarak orada başını dik tutan değerli asker ve diplomat,devlet adamı rahmetli İsmet İnönü kapitülâsyonların kaldırılması için savaş verirken, Avrupalı temsilciler "Şimdi kapitülasyonları kaldırmak için dayattınız ama daha sonra ülkenize gelmemiz için yalvaracaksınız" demişlerdi...Galiba 80 yıllık birikim, AB yolunda yalvarmadan teslim edildi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.