Elçil'in Türkiye düşmanlığı, "Öğretmene kazandırmaz, kaybettirir"

Yayın Tarihi: 13/11/09 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Şener Elçil,yayınladığı basın bildirilerinin altına bastığı nal kadar imzası ile "KTÖS Genel Sekreteri". Yani Öğretmen Örgütümüzün Genel Sekreteri olarak onları temsil etmekte.Rum Liderleri ziyaret eden o. Rum Yönetimine hayranlık duyarak destek açıklaması yapan o. KKTC'yi yerden yere vuran o. Türkiye'ye karşı nefret dolu çıkışlar yapan, sözler söyleyen, açıklama yapan o.Türkiye Büyükelçiliğine karşı nümayişi yapan ve yaptıran o. Önsafta koşan o. Şimdi de egemenlik hakkımıza dayanarak ilân ettiğimiz KKTC'nin bağımsızlık bayramına dil uzatan,gölge düşürmek için gösteri tezgâhlayan da yine o. Adam nerede ise Türkiye düşmanı,Türklük karşıtı gösteri yaparak içinin kinini döküyor…Bu kin,bu nefret nereden geliyor acaba? Açıklasa da öğrensek…

Son açıklaması da meslek çıkarına mı yapıldı? Yoksa Öğretmeni kalkan olarak kullanarak Türk düşmanlığı mı sergilendi? Elimize ulaşan haberi inceleyelim.

Konu güya Meclisteki Yasa. Eğer amaç meslek çıkarını korumaksa, bir Sendikanın izleyeceği yol ve yöntem bellidir. Ama o hakareti yeğlemektedir. Ve de bunun içinde Türk yetkililerin ve Türk Ordusunun olmasına da özen göstermektedir.Belki de Güneye gidince alıyor bu emirleri…İşte o açıklama:

"Yasa tasarısı Türkiye yetkilileri tarafından toplumumuza dayatılmakta ve işbirlikci UBP hükümeti tarafından hayata geçirilmeye çalışılmaktadır.Bu yasa AK Parti Hükümeti tarafından hazırlanmış ve Kıbrıslı Türkler'i adadan göç(?) ettirmeyi ve adanın kuzeyinin Türkiye'ye entegrasyonunu amaçlamaktadır."

Bu kadar çelişkili bir açıklamayı ancak Şener Elçil gibi bir kafa yapısı ortaya dökebilir. Hem Türkiye Kıbrıslı Türkleri göçe zorladığını saymakta, hem de adanın Türkiye'ye bağlanmasını ileri sürerek nefretini kusmaktadır.Yahu Türkiye Kıbrıs'ı Türkiye'ye bağlamak istiyorsa,nufusu niye göç ettirsin? Türkleri adadan döküp atacak da Rumlarla mı Türkiye'ye birleşecek? Bu ne tezat? Bu ne hezeyan?

Herkesin bildiğini Elçil bilmiyor mu?Biliyor ama domuzuna yumruk sallıyor. KKTC değirmeninin suyu nereden gelmektedir? Anavatan Türkiye, tek bir ay para göndermese,yatırımlarımızı finanse etmese, bu değirmenin çarkı döner mi? CTP iktidarda iken bunu görerek Türkiye ile işbirliğinde karar kılmadı mı? CTP'nin yönetim kadrosu ve hatta Cumhurbaşkanı M.A.Talat daha önceleri Elçil gibi haykırmadı mı? Ama onların da ayakları iktidara tırmanınca suya erdi.

Ancak Elçil hayali senaryolar yazmakta ve gerçekmiş gibi açıklayarak kendi Öğretmen kitlesinin arkasında tutmaya çaba harcamaktadır.İşte o yalanlardan biri:

"Bu yasanın ekonomiyi düzeltmekle ilgili hiçbir düzenlemesi olmadığı açıktır. Tüm bu gerekçelerle ortaya koyduğumuz tüm eylemlere ve girişimlere rağmen Türkiye Devlet Bakanı Cemil Çiçek'in "bu yasa 15 Kasım'a kadar meclisten geçmezse size ek bütçe kullandırmayacağım ayni zamanda 15 Kasım törenlerine katılmayacağım" şeklindeki emrini yerine getirmek için kolları sıvayan UBP hükümeti topluma sırtını dönerek ve 26 milletvekiline güvenerek dayatmaya boyun eğmiştir."

Bu yalanın üstüne ekleme yaptı. İşte o kısım:

"Bu tutum Kıbrıslı Türkler'in yok edilen siyasi iradesine son darbeyi vuran girişimdir. Emir-komuta zincirine dayalı, halkın siyasi iradesini hiçe sayan bu tutum, seçimleri gereksiz ve anlamsız kılmaktadır."

Ve de başka bir terbiyesizlik sergileniyor.Akridas Plânı gereği Türk Halkının yok edilmesini, Rumlar gibi ört bas etmek isteyen Elçil, "Öğretmen temsilciliği" sıfatını kullanarak Türkü işgâlci gösterme rezilliğine tevessül etmektedir. Bakınız şu sözlere:

"1960 Kıbrıs Cumhuriyeti'nin anayasal nizamını ve toprak bütünlüğünü korumak için garantörlük görevi çerçevesinde adamızda bulunan Türkiye'ye bu görevini bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz. Kıbrıslı Türkler'in yokoluşunu getirecek bu düzenlemeleri adanın kuzeyindeki kukla hükümetleri kullanarak dayatmak ve toplumsal irademizi hiçe saymak Türkiye'nin görevleri arasında var mıdır?"

KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat'ın daha geçen gün %10 oya sahipken AK Parti ve Sayın Erdoğan sayesinde %56 oy alarak bu makama oturduğunu itiraf ettiğini göz ardı eden Elçil değil mi? Bu içe hatta seçmene müdahale itirafı değil mi? O açıklamaya bakarak kinini neden kusmadı? Yoksa benden yana olunca haklı, ama bana karşı ise haksız mı?

Ve de Şener Elçil boyundan büyük atmaktadır.: " Bu konuda yaptığımız ekonomik önlemleri ele almak konusunda hükümet edenleri tekrardan uyarmakta yarar görüyoruz. Ya ekonomik önerilerimizi dikkate alarak Kıbrıslı Türkler'in kendi ayakları üzerinde duracağı bir sisteme katkı koyarlar ya da AK Parti'ye uşaklık ederek Kıbrıslı Türkler'in yok edilmelerine çanak tutarlar.

Bilinmelidir ki biz Kıbrıslı Türkler'in bu gibi dayatma yasalarla toplumsal yokoluşa sürüklenmelerine seyirci kalmayacağız. Konu ile ilgili doğacak sonuçlardan adanın kuzeyinde sorumlu Türkiye makamlarının olduğunu, karşımıza polis çıkararak zorla yasal düzenleme yapılamayacağını vurgular, tüm halkımızı toplumsal yokoluşa karşı mücadeleye davet ederiz.Biz bu andan itibaren buradayız ve artık sokakta mücadeleye hazırız."

Ben de Öğretmene seslenmek istiyorum: Sizleri sokak çatışmasına ve Türkiye düşmanlığına iten bu adamla mı meslek hakkı elde edeceklsiniz? Uyanınız.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.