Talat'ın santajı geri tepti

KKTC Cumhurbaşkanlığı seçiminde henüz adaylığını açıklamayan KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat,daha önce yaptığı gibi seçilmek için AK Partiye dayanmaya kalkınca hatalı açıklama yaptı ve geri tepti.İçte destek bulamayan Talat,eskiyen politik taktikler gereği yurt dışında "Büyük adamlar tarafından kabul edilm " avantajına oynamaya kalkttı.Bunun içteki seçmene pek de ahım şahım etki yaptığı görülmeyince bu kez topu AK Partiye çevirdi ve "Ben kaybedersem AK Parti politikası da kaybetmiş olur" diyerek adaylığını açıklamadan destek baskısı yaptı.Bu da geri tepti.

KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat için değerlendirilmesi gereken iki madde vardır:

1.Aday olmak için koyduğu koşullar ne oldu?

2.AK Parti desteği ortada kalmadığına göre hâlâ adaylıkta ısrarlı olacak mı?

İlkine bakılırsa;Cumhurbaşkanı M.A.Talat 'ın yeniden adaylık koşulları şunlardı:

1.Çözümü sağlamak ve anlaşma yapmak;

2.Birleşik Federal Kıbrıs'ı hayata geçirmek.

Bunlar gerçekleşmezse KKTC Cumhurbaşkanlığına yeniden aday olmayacağını açıklamıştı.HattaSayın Cumhurbaşkanın eşi de aynı paralleled açıklama gereğini duymuştu. Görüşmeler çözüm getirmedi ve de anlaşma olmadı.Nisan ayına doğru alt alta yazılan "Mutabakat" metni de anlam ifade etmeyecektir.

Zaten Sayın Talat'ın Hristofyas'a verdiği ödünleri Kıbrıs Türk Halkının ezici çoğunluğu onaylamadığını anketlerle kanıtladı.Yani ister Talat'ın,ister CTP'nin isterse AK Partinin politikası olsun izlenen "poltika" halkın desteğine sahip değildir.Halk Talat tarafından dayatılan poltikayı benimsemedi.

Üstüne üstlük Talat Devlet Bakanı Egemen Bağışın sık sık açıkladığı desteği de zayıf buldu .Zaten böyle açıklamalar pek de taraftar bulmamaktadır.Egemen Bağış'la yetinmeyen M.A.Talat "Seçimi ben kaybedersem AK Parti politikası kaybetmiş olur"diyerek AK Partiden açıktan destek çağrısı yaptı.Belli ki "imdat" çağrısına yanıt gelince adaylığını açıklama plânı yapmıştı.

İşte bu sırada Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, basında, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'a atfen, ''Kaybedersem AK Parti politikası da kaybeder'' şeklinde sözlerinin sorulması üzerine şunları söyledi:

''Bizim desteğimiz Türkiye olarak Kıbrıs Türk halkınadır ve orada sürdürülen politikalaradır. Şahıslarla ilgili değil. Biz orada adil ve kalıcı bir barışın tesisini arzu ediyoruz, politikamız budur. Bunun parametreleri daha önce açıklandı. BM parametreleri çerçevesinde adil ve kalıcı bir barışın sürdürülmesinden yanayız. Bizim desteğimiz de bunadır. Kıbrıs'ta da işleyen bir demokrasi var. Biz adayların hepsine bugün olan ya da yarın olacakların hepsine eşit mesafedeyiz. Kıbrıs'taki seçmenler kimi seçerse biz onunla çalışmaya hazırız. Dolayısıyla bizim desteğimiz kişilere değil, Kıbrıs Türk halkına ve sürdürülen politikalardır.''

Bu yanıt Ankara'nın KKTC'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin net bir görüştür.Talat'ın santajı geri tepmiş oldu.AK Parti ne politika izlenmişse izlenmiştir,seçimle bunun ilgisi yoktur demektedir.Yani Kıbrıs Türk Halkı seçimde Talat'I değil Başbakan ve UBP Genel Başkanı Dr.Derviş Eroğlu'nu anketlere yansıttığı görüş doğrultusunda seçerse Ankara ve AK Parti bunun karşısına çıkmayacaktır.Sayın Talat adaylığını açıklamasından önce Türkiye'nin kesin görüşünün Ankara'dan resmen açıklanması yararlı oldu.Kıbrıs Türk Halkı artık elinin tutulmayacağını bilmektedir.

Perde kalkttı ve gerçek ortaya çıktı.Kıbrıs Türk Halkı "Milli davaya" elbette sahip çıkacaktır.Egemenlik hakkını,eşitliğini,özgürlüğünü,seçme ve seçilme hakkını ve de" Devletini"Ruma teslim politikasını onaylamadığını anketlerde de gösterdi.Şimdi de seçimde bunu kanıtlayacaktır.Kıbrıs Türk Halkı yurt içinde ve yurt dışında kendi bilgisi dışında yapılan gizli-saklı görüşmeleri görmekte ve bilmektedir.Hatta Hristofyas'a verilen ödünleri değerlendirmektedir.Talat'ın Avrupalı yapma sözünün Türk Halkını Ruma yapma olduğunu görmektedir.

Ankara'nın destek vermeyen bu kesin açıklamasından sonra M.A.Talat'ın aday olmaması olsılığının güçlendiğini kabul edenler vardır.