"Çözüm beklenmedik bir anda gelebilir mi?"

Yayın Tarihi: 31/08/10 04:29
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

KTC Cumhurbaşkanlığı Özel Temsişcisi Kudret Özersay Kıbrıs konusunda sürmekte olan görüşmelere bakarak ciddi bir sinyal verdi.Özersay'a göre "Çözüm beklenmedik bir anda gelebilir".Türkiye'de ve "Kıbıs(Rum)Cumhuriyeti'nde"yakın gelecekte seçimler olduğu hâlde Özersay'ın önemli dış temasların yapıldığı seyahatten dönüşte yaptığı bu açıklama hayli manidardır.Unutmayalım ki 1960'da "Kıbrıs Cumhuriyeti" de ansızın gelen bir çözümdü.

Özersay ,BM Genel Kurulu toplantılarının yapıldığı Eylül sonu ve sonrasında "İki Liderin" Newyork'ta olacaklarını ve orada BM Genel Sekreterinin olası bir girişiminin yer alabileceğinen söz etti. Bu BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un iki liderle ortak toplantısı olarak işaret edilmekte ise de Rum-Yunan politikasının temelinde bu düzeyde ortak toplantı olmadığı için ben ihtimâl vermiyorum. Hristofyas,kendisinin Newyork'ta bulunduğu günlerde bile KKTC Cumhurbaşkanlarının BM Genel Sekreterleri tarafından kabulünü kabul etmemişti.Bu Talat için geçerli olduğu gibi aynen Eroğlu için de geçerlidir.Görüşme ortak yapılırsa bu Rum-Yunan politikasında büyük değişim demektir.

Öte yandan AB içinde "Ticaret Tüzüğü" kavgası yaşanmaktadır. Avrpa Parlâmentosu Rum üyesi Kaşolidis, "AB içinde artık Rumların çözüm istemediklerine dair" inancın arttığını işaret etti ve Hristofyas'a saldırdı.Bu Rum-Yunan kesiminde bir telâşın yaşandığını göstermektedir.Bunun nedeni sadece Ticaret Tüzüğü değildir.Yakında BM Genel Sekreterliği tarafından "Uluslararası Kıbrıs Konferansı" daveti yapılma olasılığı " Rumları telâşlandıran ana nedendir.Rum-Yunan politikasının temelinde "Türklerle Toplum "olarak görüşmek ama Kıbrıs(Rum)Cumuriyeti'ni işgâl altında tutarak yola devam yatmaktadır.Atina ve Güney Lefkoşa şimdi bu tehlikeyi atlatmaya çaba harcamaktadır.

Türkiye ve KKTC,Aralık ayında sonuç alma politikasında ısrarlı görünmektedir.Bir adım önde olma politikası da sürekli öne sürülmektedir.Türkiye Cumhurbaşkanı,Başbakan,Dışişleri Bakanı ve son olarak KKTC'de uzun süre görev yapan yeni Genel Kurmay Başkanı Org.Koşaner,Kıbrıs konusundaki çözüm sınırlarını yeniden ortaya koydular. "İki Kurucu Devletten" hareket edilen bu görüşlerin BM veya Rum-Yunan cephesince ve hatta Garantör İngiltere tarafından benimsendiğine dair ortada ipucu yoktur.

Aksine Rumlar "Maraş ve Karpaz" oyununu temel alan bir oyalama plânını BM ve öteki odakların gözüne sokarak yılsonunu kurtarma çabasına girdiler.

KKTC'de ise Kıbrıs konusunda sessizlik egemendir.Zaman "Mülkiyet" konusunda harcanmaktadır.Henüz bu tuzaktan kurtulunmuş değildir.Maraş'taki Türk malları konusunda en küçük hareket yapmamak,bize Maraş'ı da kaybettirecektir.

&&&

KKTC YENİ YÜKLER ALMAMALI

Halktan gizli saklı yapılmakta olan çalışmaların Talat'ın günündeki gibi sürdüğü anlaşılmaktadır."AB muhtesebatına uyum Programı" denerek yapılan çalışmalar hakkında Başbakanlık AB Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Erhan Erçin tarafından yapılan açıklama KKTC'ye ek yük gelmekte olduğunu göstermektedir. O açıklamaya dayanarak ben görüşlerimi yazmak istiyorum:

1.KKTC'de varolan kuruluşlara "Kurum" adı altında yenilerini eklemek israftır.KKTC'de DPÖ Yasa altında Istatistik birimi vardır. Şimdi kalkıp da"AB'ye uyum için" bir avuç KKTC için Istatistik Kurumu mu kuracağız?

2."Merkezi İhale Komisyonu" var;şimdi bunu da Kurum yaparak mı uyum gelecek?

25 Yasa ve Tüzükten söz edilmektedir.Sanki bu hızmetler verilmiyordu da AB yasalarına paralel olunca mı verilecek?Rum para musluğunu elinde tutuyor;AB ile hayali içinde olanlarsa uyum masalı anlatıyorlar. Oysa AB'nin amacı KKTC'ye verdiği paraları ihale ile geri almak.Atık projesinde olduğu gibi...İhalelerin Uluslararası olması ile Rum ve yabancı firmalar kolkola KKTC'ye ihale kapısından girecekler.

3.Kumköy deniz suyunu arıtma projesi güya herkesi heyecanlandırıyormuş.Oysa Türkiye ile KKTC arasında en geç 2013'de borularla su nakli mümkün oluyor.AB'nin parası varsa bu projeye versin.Taze su varken deniz suyunu arıtmaya ve AB firmalarına para vermeye ne gerek var?

4.Katı atıklar konusunda da yıllar öncesinde bu vatanın yetiştirdiği kıymetlerden Altay Ertuğrul,halen ABD'de bu işi yapan dev firma sahibidir.Gerek Dikmen ve gerekse Lefke için proje sundu;aldıran olmadı.Şimdi yabancı sümüğü çekilmek isteniyor.

Özetle söyleyeyim: AB ile uyum diye yeni bir kazık yiyoruz.AB üyesi değilsiniz;AB yardımını Rumun onayı almadan alamıyorsunuz,sonra da AB yasalarına uyum diye ek külfet altına giriyorsunuz.Kimin için?Niçin?

Anlamak olası değil...Başıboş bir yerlere çekiliyoruz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.