Yolsuzluklar cenneti – çözüm için son hissa

Yayın Tarihi: 17/03/24 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Kıbrıs’ın kuzeyinde eczacılık sektörüne yönelik sahte reçete soruşturması ile başlayan yolsuzluk olayları çorap söküğü gibi büyüyerek çığırından çıkmış duruma geldi. Uzaktan endişe ile takip ediyoruz. Tabii daha önceden meydana çıkan yolsuzluk olayları da vardı ama ilk kez kararlı (ama plansız) bir şekilde üzerine yürünen olaydı sahte reçete olayı.

Üniversite sektöründeki skandallar bence ülke geleceği için en vahim, en tehlikeli gelişmeler olarak üzerinde durulmalı ve bir an önce bu sektörde uzun zamandan beri yaşanan aksaklıkların giderilmesi için ciddi adımlar atılmalıdır. Çünkü bu sektör yaratılan güvensizlik yüzünden çökerse ülkenin ekonomisi tamamen mahvolacaktır.

KKTC’de eğitim alanında yaşanan sıkıntılar sadece üniversite sektörü ile sınırlı değildir. Son yıllarda yabancı ülkelerden gelen çocuk sayısının ilkokullar için yarattığı sıkıntılar endişe verici boyutlara ulaşmış durumdadır. İskele bölgesindeki ilkokullardaki öğrencilerin %50’sinin yabancı uyruklu çocuklardan (çoğu Rus ve Ukraynalı) oluştuğunu okuduğumda çok olmuştum. İlk ve ortaokulların sık sık gündeme gelen daha birçok sorunları var. Okul binalarının sağlıklı eğitim için elverişli olmaması, Türkiye rejiminin din ağırlıklı konuları dayatmaya çalışması, devlet ve özel okullar arasındaki uçurum bunlardan sadece birkaçı.

KKTC üniversiteleri bir zamanlar gurur kaynağı, bir başarı öyküsü idiler. Halen üniversiteler ülkenin en önemli gelir kaynağını oluşturmaktadırlar. Ancak üniversite sektörünü itibarı son haftalardaki sahte diploma ve rüşvet soruşturmaları ile yerlerde sürünür hale gelmiştir. Tabii bunda en büyük etken devletin denetimsizliğidir. Düşününüz, üniversiteleri denetlemekten sorumlu kurum YÖDAK başkanının kendisi aleyhine sahte diploma iddiası ile soruşturma açılıyor, üstüne bir de rüşvet iddiası ile tutuklanıp mahkemeye çıkarılıyor, ama yaslara göre en azından suçsuz olduğunu ispat edene kadar görevinden alınamıyor. Yasalar buna izin vermediğinden Cumhurbaşkanı “lütfen istifa et” diye ona ricada bulunuyor! O da ricaya uyup istifasını sunuyor. Tam bir fiyasko.

Birleşik Krallık’ta kaç üniversite var, bilir misiniz? 142. Bunların 117’si İngiltere’de. İngiltere’nin nüfusu 68 milyon. Krallık’ın ikinci büyük ülkesi İskoçya’da 15 üniversite bulunur. İskoçya nüfusu 5,5 milyon. besa.org.uk/key-uk-education-statistics/

İşin en ilginç yanı bu üniversitelerin 63’ü üniversite statüsünü son 24 yıl içerisinde kazandılar. Dünyanın en iyi üniversiteleri arasında olan London School of Economics (13 bölümde dünyanın en iyi 10 üniversitesi arasında) 1895 yılında başlamıştı. Londra Üniversitesinin bir branşı olan LSE 2022 yılında ayrı bir üniversite olma hakkı kazandı. 1907 yılında Londra Üniversitesi şemsiyesi altında açılan dünyanın en iyi 13’üncü üniversitesi İmperial College de ayrı bir üniversite olma hakkını 2007 yılında kazanmıştı. Anlayacağınız Birleşik Krallık’ta üniversite açma izni bakkal dükkanı açma başvurusu gibi kolay verilmiyor.  

Nüfus bakımından kıyaslanabilecek ülke olan Malta’da 1 devlet, 8 de özel üniversite bulunmaktadır. List of universities in Malta - Wikipedia

Bir de KKTC’deki durumu yukarıda verdiğim tablo ışığında düşününüz. Nüfusunun 300 bin ile 1 milyon arasında olduğu iddia edilen küçücük bir yerleşim alanında 20si yerel, 6’sı yurtdışı merkezli 26 üniversite varmış. Wikipedia 13 de kaydolmuş ama henüz eğitime başlamamış 13 üniversite listeliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki üniversiteler listesi - Vikipedi (wikipedia.org). Bu durumun normal olduğunu iddia edebilmek sanırım çok gülünç olur.

***

KKTC yolsuzluklarla uğraşadursun, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin (BMGS) Kıbrıs Özel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar müzakereler için ortak zemin hazırlamak amacıyla Kıbrıs, Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık’ta liderlerle yoğun görüşmelere başladı. Kıbrıs’ta liderlerin ortak zemin bulunması için “elinden geleni yapacağını” söyleyen Cuellar’ın geçtiğimiz Cuma gün 75 grubu temsil eden Birleşik Kıbrıs – İki Toplumlu Barış İnsiyatifi’nin düzenlediği toplantıya katılarak grup temsilcilerinin görüşlerini dinlemesi önemli bir gelişmedir.

Geçtiğimiz haftanın diğer önemli gelişmesi, AKEL ve CTP İngiltere dayanışma grupları ve Kıbrıs Türk Demokrasi Derneği temsilcilerinin üst düzey Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile görüşüp Cueller’ın çabalarını desteklediklerini belirtmeleri idi.

KKTC (aynı zamanda Kıbrıs’ın güneyinde) yağma düzeninden nemalananların korkulu rüyası Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasıdır. O yüzden tüm Kıbrıs’ın bir demokratik sosyal devlet olabilmesi için Kıbrıslılara düşen görev çözüm için yılmadan çalışmak olmalıdır. Belki bu kez çözüm çabalar başarı ile sonuçlanabilir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ertanç HİDAYETTİN yazıları