Halkın sağlığı umursanmıyor mu?

Yayın Tarihi: 12/10/12 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Günlerce Başkentimizin geniş bir bölümüne pis su verilmesi, kabul edilemeyecek, çağımıza yakışmayan, utanç verici, büyük bir skandaldır.

Bilindiği gibi,Lefkoşa Belediyesinde normalin birkaç misli, görevli bulunuyor.Devletimiz ise, kişi başına düşen memur bakımından dünya birincisi.

CTP döneminde yapılan düzenleme sonucu, Belediyeler, hem zamlandırılmış emlak vergilerini, hem de su faturaları ile birlikte çeşitli vergiler alıyor.

Ülkemizin alanını küçük, nüfusu az olduğu için, tüm sorunların çözümü ve kontrol altına alınması oldukça kolaydır.

Fakat tüm avantaj ve olumlu koşullara rağmen, yöneticilerin başarısızlığı, umursanmazlığı, ülke ve halkın sıkıntıları ile ilgilenmemesi nedeniyle, en basit sorunlar bile çözümsüz kalıyor.

Yaşanan dönemde, başkentimizin büyük bir bölümünde şebekeye bulaşan pis su nedeniyle, vatandaşlarımız huzursuz, korku ve panik içinde bulunuyor;

Basında bir çok yazar, konuyu gündeme getirmiş ve vatandaşların öfkesini, tepkisini oraya koymuştur;

Şebeke suyu ile ,meyvesini, tabağını yıkayan bir çok kişi, sağlık sorunu ile karşılaşıp hastanelere koşuşturuyor;

Fakat seçimle işbaşına getirilen yöneticilerimiz, kongre ve koltuk kavgasından zaman ayırıp,bu yaşamsal sorunla ilgilenmiyor, hiçbir şey yapmıyor ve haftalarca arızanın onarılmasını sağlamıyor.

Küçücük ülkemizde bir arızanın haftalarca onarılmasını sağlayamayan ve vatandaşların sağlığının bozulmasına seyirci kalan yöneticilerin, işbaşında kalması , istifa etmemesi gerçekten çok büyük bir pişkinliktir.

Çünkü halkın en temel gereksinimi olan temiz su temin etmekten aciz olan ve halka mikroplu su verilmesini önleyemeyen bir yönetimin, iş başında kalmayı içine sindirmemesi gerekir.

Öte yandan, görev ve sorumluluklarının bilincinde hareket etmeyen yöneticiler yerine,Kıbrıs Türk Tabibleri Birliğinin, Kıbrıs Türk halkının sağlığını umursaması, sorumluluk duyusu içinde hareket ederek, şebeke sularını tahlil ettirmesi, temiz olmadığını ortaya koyması, takdir edilmesi ve alkışlanması gereken büyük bir hizmettir. Çünkü K.T.Tabibleri Birliği bu değerli hizmeti ile, en azından,halkın tedbirli davranmasını sağlamış ve salgın bir hastalık ortaya çıkmasını önlemiştir.

Hele hükümetin yapması gerekirken, Tabibler Birliğinin başka yerlerdeki şebeke sularını da tahlil ettirerek, Yeni Erenköy , Adaçayı, Yeşilköy'de de suların mikroplu olduğunu saptaması,Kıbrıs Türk Halkına yapılan çok büyük bir hizmettir.

Öte yandan hükümet halkın sağlığını ilgilendiren ve ülkemizde salgın bir hastalık çıkmasını tetikleyebilecek bu önemli soruna acilen el atması gerekirken, kongre ile uğraşıyor.

İnsanların kullandığı suya kanalizasyon suyu karışması, bunun halktan gizlenmesi arızanın haftalarca onarılmaması, su şebekesinden temiz su akmasının sağlanmaması ve hükümetin, bu çok ciddi sorun yerine, kongre ve koltuk mücadelesi içinde olması, büyük bir skandaldır.

Salgın bir hastalığı tetikleyebilecek pis su sorunu ile, ana muhalefet ve diğer siyasi partilerin de yeterince ilgilendiği söylenemez.

Oysa görevden alınan Belediye Başkanı ile Meclis üyelerinin, Yüksek Mahkeme kararı ile tekrar görevlerine dönmesini sağlaması nedeniyle, Belediyedeki tüm olumsuzluk ve başarısızlıklardan CTP ve TDP de en az hükümet kadar, hatta ondan daha fazla sorumluluk altında bulunuyor.

Bu nedenle,pis su skandalında sorumluluğu bulunan tüm siyasi parti başkanlarının, derhal halktan özür dileyip, istifa etmeleri gerektiği görüşündeyim.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.