Sorunlar el birliği ile çözümlenebilecek

Son zamanlardaki hayat pahalılığı ve zamlar, başta dar gelirliler olmak üzere, tüm halkımızı etkilemekte ve şikayetlere sebep olmaktadır.

Atasözünde ifade edildiği gibi ‘Suç samur kürk olsa kimse üstüne almaz’. Fakat sorunlardan kurtulabilmemiz için, geçmişte yapılan hataları kabul etmek, onları düzeltmek sorunlara doğru teşhis koymak ve kaynağını belirlemek gerekir.

Yanlış hatırlamıyorsam KKTC’nin kuruluşundan sonra 39 yılda 34 hükümet kuruldu. Halen KKTC Meclisinde temsil edilen tüm siyasi partiler iktidara geldi ve/veya koalisyonlarda görev aldı.

Maalesef iktidara gelen tüm partilerin birbirinden farkı olmadı. Hatalı ve popülist yönetim anlayışı nedeniyle, hiçbiri de gereken düzeyde başarılı hizmet etmedi.

Ülkemizin başarılı yönetilmemesine ek olarak, Pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı da ekonomik sıkıntılarımızın daha da hissedilir derecede artmasını körükledi.

Ülkemizin küçük, nüfusumuz az olması ve bize her konuda fedakârca yardım eden bir anavatanımız olması nedeniyle, tüm sıkıntılarımızı başka ülkelere göre daha az zararla atlatmamız ve olumsuzlukları daha kolay ortadan kaldırmamız mümkündür.

Ancak bunun için, öncelikle iktidarda ve muhalefette olan siyasilerin oy kaygısını, ideolojik saplantıları, fobilerini bir yana bırakması, onların etkisi altında kalmadan samimi iş birliği ile hareket etmesi gerekir

Sorunlar siyasilerden kaynaklandığına göre, ortadan kaldırılabilmeleri de siyasilerin elindedir ve çözümü birlikte hareket etmesine bağlıdır.

Örneğin halen partizanca, gereksiz ve aşırı istihdamlar nedeniyle, devlet bütçesinin tümüne yakınını maaşlarda harcanmaktadır. Birçok defa da maaşlar borçlanarak ve/veya anavatandan yardım alınarak ödenebilmektedir.

Bunun sonucunda, devlet diğer elzem hizmetleri yürütmekte zorlanmakta, halkın beklentilerine yanıt verememektedir.

Devlet kuruluşları gibi belediyelerdeki sorunların da başlıca nedeni, partizanca yapılan aşırı istihdamlardır.

Bu durumda devlet ve belediyelerin sıkıntılardan kurtarılması, seçilmiş siyasilerin elindedir. Bunun çaresi de seçilmişlerin, sözleşmeli de dahil hiç istihdam yapamamasını sağlamaktır. Böyle bir yasanın çıkarılması da siyasilerin yetkisindedir.

Ayrıca Bütçeye yük getiren resmi hizmet araçları kullanımı, medya kuruluşlarına mali yardım yapılması, Anayasamızın eşitlik ilkesine aykırı olarak özel kesimden sadece basın çalışanlarının sosyal sigorta primlerinin bütçeden ödenmesi, sürekli aratan yüksek maaşlı Müşavir sorunu, sendikaların yöneticilerine ödenekli izin verilmesi, ticari amaçlı kuruluş olan TV lerin uydu kirasının bütçeden ödenmesi, görevden ayrılan başbakan ve Cumhurbaşkanlarına ofis, makam arabası, koruyucu, sekreter tahsisi, milletvekillerine sağlanan özel mali haklar, örtülü ödenek ,siyasi partilere para yardımı yapılması gibi harcamaların durdurulması, uzun ömürlü hükümet kurulabilmesi için seçim barajının %10’a çıkarılması, grev ve eylem mevzuatının AB müktesebatına (AB’nin yürürlükte olan hukuk sistemi ve kurallar bütünü)  uygun olarak yeniden düzenlenmesi, STÖ’lerin  tüzükleri dışında siyasetle uğraşamamasının sağlanması, İLO’nun kararı dikkate alınarak sağlık ve elektrik gibi temel hizmetlerde grev yapılmasının yasaklanması, okullarımızda ulusal mücadele tarihimizin okutulması ,devleti koruyucu yasalar çıkarılması ve benzeri karar alınabilmesi iktidar ile muhalefet partilerinin birlikte karar vermesi durumunda kolaylaşacaktır.

Halen binlerce arabanın yasalara aykırı olarak yollarda seyrüsefer ruhsatsız kullanılması, vergi kaçakçılığı ve kayıt dışı ekonomi sonucu devletin mali zarara uğratılmasının sorumlusu da siyasi iktidarlardır.

Yıllardan beri birçok siyasi parti döneminde yollarda seyrüsefer ruhsatsız araç kullanılması, iş başına gelen siyasi iktidarların, yasalara aykırı eylemleri caydırmada başarılı olmadığını gösterir. Yasalara aykırı hareket edilmesinin caydırılması için tüm ülkelerde yapıldığı gibi KKTC’de de devriye ve denetim hizmetine önem verilmelidir.

Halkımızın büyük bir kısmının şikayetçi olduğu yaşam pahalılığı, geçim derdi ve herkesin şikayetçi olduğu bütçedeki elzem olmayan harcamalardan sadece şimdiki iktidarı sorumlu göstermek hakça olamaz.

Yıllardan beri yığılan ekonomik ve diğer sorunların sadece şimdiki iktidarın istek ve kararı ile çözümü ise oldukça zordur.

Hele hükümetin sorunları çözmek amacı ile alacağı kararlara, muhalefetteki siyasilerin popülist zihniyetle karşı çıkması ve halkı kışkırtması durumunda, hükümetin sorunları ortadan kaldırması daha da zorlaştırılacaktır.

Bu nedenle güvenli geleceğimiz ve ülkemiz ile halkımızın rahatlatılması için, içinde bulunduğumuz olağanüstü şartlarda, Mecliste temsil edilen tüm siyasilerin samimi iş birliği içinde hareket etmesi yararlı olacak.