Kıbrıs Cumhuriyeti’nden silah tehdidi ile kovulduk

Yayın Tarihi: 18/07/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Aralık 1963’te, geçici bir görevle Dipkarpaz- Yenierenköy bölgesinde görevliydim.

O dönemde iletişim ve ulaşım, şimdiki kadar gelişmiş değildi. Bu nedenle durumun kötüleştiğini 25 Aralık’ta öğrendim. Daha güvenli olabileceğini düşünerek Dipkarpaz’dan gece ayrılarak, Mağusa’ya gitmeye karar verdim.

Yaklaşık saat 23 sıralarında Bahçeler köyü yakınındaki ana yola barikat kuran birkaç silahlı kişi, el feneriyle durmamı işaret etti. Riskli olacağını düşünerek, durmadım. Yoldan tarlaya yöneldim, barikatı dolaşarak, tekrar yola girdim ve oradan uzaklaştım.

Gecenin geç vaktinde Mağusa’nın Rum mahallesindeki evime gittim. Eve geldiğimin farkına varan Rum  ev sahibim, durumun çok kritik olduğunu ve bana zarar verilmesini önleyemeyeceğini, durum düzelene dek Türk tarafına gitmemi önerdi.

İşyerim, Türk kesimi ile Rum kesimi arsında, polis müdürlüğünün yakınındaydı. Sabah çalıştığım devlet dairesine gittim. İşyerimin 15 - 20 metre mesafesinde barikat kuran silahlı sivil Rumlar yolumu kesti. Aracımla geçmem için barikatı açmalarını istedim. Onlar arabadan inerek yürüyerek gitmemi söyledi.

Barikatı zorla geçmek istediğimi öne sürerek beni öldürebileceklerini düşündüm ve arabadan inmedim. Tartışmayı duyan Rum meslektaşlarım barikata geldi .Silahlı kişilere müdahale ettiler ve barikatı kaldırıp geçmem sağlandı. Rum iş arkadaşlarım, silahlı kişilerin bana zarar vermelerini önleyemeyeceklerini ve  izin alarak ayrılmamı önerdi. İzin forması doldurdum ve durumu anlatmak için barikat olmayan başka bir yoldan kaymakamlığa gittim.

Türk olan kaymakama başıma gelenleri anlattım. Kaymakam, yönetici olmam nedeniyle mutlaka görevime gitmem gerektiğini söyledi.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde 1. sınıf tarım müfettişi idim. Emekliye çıkmak için izinlerini kullanan Rum’dan görevi teslim almak amacı ile Lefkoşa’dan Mağusa’ya atanmıştım. Çok sevdiğim ve maaşı da tatminkar olan bir işim vardı. Buna rağmen canımı kaybetmemek için, her şeyi göze alarak görevime gitmemeye karar verdim.

Birkaç gün sonra, Karpaz’dan gelirken durdurulmak istendiğim Bahçeler köyü yakınındaki barikatta, aynı gece halen kayıplar listesinde olan bir Türkün kaçırıldığını öğrendim..

Benden bir süre sonra hayati tehlike ile karşılaşması nedeniyle, Türk kaymakam da görevinden ayrılmak zorunda kaldı.

Halen Rum ulusal tezlerini savunmayı misyon kabul eden bazı yolunu şaşıranların Kıbrıs Cumhuriyeti’nden bizim ayrıldığımızı ileri sürmeleri yalan olması yanında ayıptır.

Çünkü o dönemi yaşayarak bilen tanıklardan hala daha hayatta olanlar vardır. Ayrıca o dönemde yaşanan olaylar hakkında yerel ve yabancı basında da gerçekler ortaya konmuştu.

BM Ortega raporu, Akridas  ve İfestos katliam planları, Kanlı Noel olaylarının; Girit senaryosu ile Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması amaçlı bir girişim olduğunu kanıtlamaktadır.

Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki tüm Türk devlet görevlileri gibi birkaç ay maaş almadım. Bir süre sonra halkımıza ve memurlara Kızılay tarafından gönderilen gıda yardımı dağıtıldı. Memurlara maaş olarak 30’ar Kıbrıs lirası verildi.

Kanlı Noel sonucu, birkaç defa ölüm riski ile karşılaştım. İşimi ve gelirimi kaybettim. Rum saldırılarından korunmak için, yıllarca kışın soğuğunda yazın sıcağında, her gece görev yaptım.

Rum’a teslim olmadık, direndik, gençliğimizi ölüm korkusu içinde, dış dünyadan izole edilmiş küçük bir alan içinde geçirdik.

Barış Harekatı sayesinde, halen bize ait bölgede, can ve mal korkusu içinde olmadan, özgürce ve 1963’ten önce, hayal edemeyeceğimiz olanaklara ve yaşam koşullarına kavuştuk.

Geçmişi yaşamayanlar, bilmeyenler, sahip olduğumuz kazanımlarımızın değerini takdir edememektedir. Maalesef sapık ideolojik saplantılar, dayanaksız-mantığa aykırı TC fobisi ve çıkar hesapları nedeniyle, bazı kişiler halkımızı geçmişin karanlık dönemine götürmek çabasındadır.

Tüm yapıcı uyarılara rağmen, okullarımızda ulusal kurtuluş tarihimizin okutulmasını sağlamayan ve gerçekleri bilmeyen yeni nesle Rum tezlerinin benimsettirilmesine sebep olan başta milliyetçi oylarla makamlara gelenler olmak üzere, başında milli sözcüğü bulunan bakanlıkta geçmişten günümüze kadar görev yapan seçilmiş ve atanmışlar tarihi sorumluluk altında kalacaklardır.

Kurtuluşumuzun yıl dönümünü kutlar, bugünlere gelmemizi sağlayan yöneticileri ve tüm şehitlerimizi rahmetle anar, gazilerimize  şükranlarımı sunarım.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.