Federal birleşme geçmişin karanlık dönemine gitmektir

Yayın Tarihi: 12/09/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nı başlatan Almanya, mağlup olduktan sonra, suçunu kabul etti, mağdur ettiklerinden özür diledi, sebep olduğu can ve mal kayıpları için tazminat ödedi.

Almanya, mağdur ettiği tarafı yalanlarla suçlu göstermedi. Savaş döneminde yaşadıkları ülkelerde Alman ordusuna yardım ettikleri için göç ettirilen soydaşlarının geride bıraktıkları mülkleri için tazminat almadı.

Öte yandan Kıbrıs’ta 1878-1974 döneminde tüm silahlı olayları başlatan Rum-Yunan ikilisi, gerçekleri ve  suçlarını kabul etmemekte, bir de mağdur edilmemize rağmen dünyaya bizi suçlu göstermektedirler.

Kıbrıs Türk halkı olarak, bize yapılan saldırıları, katliamları ve çektirilen acıları dikkate almamamız, ulusal mücadele tarihimizin okullarda okutulmaması ve yeni neslin öğrenmemesini sağlamamız, Rumların suçlarının aklanması yanında,  dünyaya bizi suçlu göstermesi propagandalarına yardımcı olmaktır. Haklı iken haksız ve mağdur olmamıza rağmen, suçlu olduğumuzu kabullenmektir.

Şimdiye kadar bizim, geçmişte yaşananları ve mağduriyetimizi gündeme taşımaktan kaçınmamızdan yararlanan Rum; yabancılar yanında çeşitli yöntemlerle ve 5. kol faaliyetleri ile Kıbrıs Türk halkı arasından da bazı kişileri etkileyerek ulusal tezlerini benimsetmekte, hatta onların ulusal davasına hizmet etmesini sağlamaktadır.

İşte bu nedenle, çeşitli belgeseller ve yayınlarla geçmişte yaşanan olayları gündeme taşımalıyız.

Sırf gücenmemesi ve bizimle birleşmeye razı olması için, Rum soykırımını kınamamak, sırf Türk oldukları için, kaçırılıp katledilen sivil kadın, yaşlı ve çocukların şehit değil, savaş kurbanı olduğunu ileri sürmek, barışseverlik mi?

Rumların mermilerle delik deşik ettiği Mağusa’daki Sakarya Türk okulunu yıkarak ortadan kaldırmak ve  barbarlık kanıtını yok etmek, karşı tarafın suçunu gizlemek değil mi?

Rum gençlerine aşırı milliyetçilik aşılanmasına karşın, KKTC’de yeni nesli ulusal kimliğinden soyutlamaya çalışmak, barıştan yana olmak mı? Yoksa Rum’un yeni neslimizi asimile etmesini kolaylaştırmak mı?

Rum’un silahlanması, askeri anlaşmalar ve KKTC’nin işgal provaları yapmasına tepki göstermemek ve bizi koruyan ana vatanın ordusuna dil uzatmak, barıştan yana olmak mı?

Rum meclisinde  alınan Enosis kararına destek veren AKEL ile çözüm konusunda iş birliği yapmak barışseverlik, solculuk veya ilericilik mi?

Federal birleşmeye takılıp kalanlar, 1960-63 ortak yönetimde Alman anayasa profesörünü bile isyan ettirerek kaçmasına sebep olan Rumların art niyetli ve  olumsuz tutumunu, neden araştırıp öğrenme zahmetine katlanmıyor?

Asılacak tek dalımız olan ana vatanımızın desteklediği ve bizim için en güvenli seçenek olan iki devletli çözüme karşı çıkmak ve bize düşmanca davranan Rum - Emperyalistlerin ENOSİS’e sıçrama tahtası olarak kullanmak amacı ile dayattığı federal .çözüme takılıp kalmak barıştan yana olmak ve solculuk mu? Yoksa halkımızı Batı Trakya’daki soydaşlarımızın durumuna düşürmeye çalışmak mı?

Geçmişe takılıp kalmamalıyız. Ancak  aynı olaylarla karşılaşmamak, güvenli geleceğimiz için, geçmişte başımıza gelen felaketleri unutmamalıyız, yaşananlardan ders alarak daha sorumlu ve dikkat hareket etmeliyiz.

Rum’un gizlemek gereği duymadığı niyetine rağmen dayanaksız Türkiye fobisi, çeşitli saplantı ve nedenlerle her koşulda Rum’la birleşmemizi savunanlar, yakın geçmişte düşmanın barış teklifine aldanarak teslim olan Endülüs’ün son kalesi Granada, Srebrenitsa, Mora, Girit, Kıbrıs’ta 1963-74 dönemindeki katliamları hatırlatmakta yarar görürüm.

Çünkü ya kendi bindikleri dalı da kesmekte olduklarının farkında değiller ya da hayali beklentilerin etkisi altında, onlar da dahil başımıza gelecek felaketleri dikkate almamaktadırlar.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Mete Baris17/09/23 12:05
Vazgec bu kurban edebiyatindan. Rumlar Enosis istediyse, biz de Taksim istedik. Rumlar bizi kovduysa cumhuriyetten, biz da gitmeye merakliydik ve donmedik. Biz 63-67 aci cektiysek, Rumlar da daha fazlasini 74'te cekti. Kimsenin kimseye soz soyleycek yuzu yoktur. Ve gunun sonunda Kibris'ta anlasma olacaksa, Rumlarin da kabul edecegi bir anlasma olmasi gerekir. O yuzden federasyon iki taraf arasinda kabul edilebilecek bir cozumdur ve aslinda Turk tezidir. Sen devam et boyle tek tarafli atip tutmalara.

Bulut Unvan13/09/23 20:23
O zaman Türkiye ile birleşmek de Osmanlı'nın karanlık dönemine gitmektir dayı.