'Değişim' neden bu kadar zordur?
Bir değişikliği zor kılan en önemli unsur, değişikliği yaptıktan sonra hayatın ne kadar daha iyi olacağına gerçekten "ikna" olunmamasıdır... Değişim ve dönüşümden sonra hayatın nasıl olacağını görselleştirememek, hayal edememek insan davranışlarında motivasyonu azaltan, kararsızlıkları artıran en büyük psikolojik ve sosyolojik etkenlerdir...
Yani anlayacağınız değişimdeki en büyük etken, anlatılanları anlamak değil, "ikna" edilememektir!
"İkna", değişimde en önemli etkendir...
Seçimler sonrası okuyucularımdan gelen yoğun paylaşımlar, özellikle insanların bu kadar şikayet etmesine rağmen neden bazı şeylerin değişmediği ve benim, bu yöndeki tespitlerimin çok doğru olduğunu, çıkabilecek sonuçları nasıl önceden bu kadar yakın bilebildiğime yönelik tarafıma gelen çok sayıda mesajlar vardır...
Tarafıma gelen mesajlardan yola çıkarak öncelikle şunu söyleyebilirim ki, aslında insan yaşamında değişim asla acı vermez, sadece değişime direnmek acı verir! Bu ifadeyi bireysel ve toplumsal olarak derinliğine analiz etmemiz gereken önemli toplumsal süreçlerden geçmekteyiz...
"Değişim", büyümenin önemli bir parçası olsa da, ülkemizde birey ve toplum olarak "değişimi" sevmekte zorlanıyoruz... Vazgeçmeden önce mümkün olduğu kadar direnmeye çalışıyoruz... Sadece seçimlerde değil, özel hayatlarda da, profesyonel hayatlarda da değişime toplumsal olarak "direnç" uygulayan bir ülkeyiz...
Bir kişinin rahatsızlık düzeyi dayanılmaz hale gelene kadar ego, "değişime" direnebilir... Bir kişi, egonun savunma mekanizmasının üstesinden gelmek için mantığı kullanabilir ve bir kişinin eski veya etkisiz inanç ve davranış kalıplarına gereken revizyonları kasıtlı olarak entegre edebilir. Bir kişinin hayatında bir şeylerin yolunda gitmediğine dair ince algı, kişinin bilinçli düşüncelerinde ve hayata bakışında kademeli veya hızlı bir değişikliğe yol açabilir. Değişime direnmek mutsuzluğu uzatabilirken, değişimi uygulamak içsel uyum sağlayabilir ve bir kişinin yaşamında neşe getirebilir...
Aslında düşünce ve adım atma, ikna ile irade arasındaki boşluk, ülkemizdeki en acil bireysel ve toplumsal sorunlarımızı da çözmemizi engelliyor... Durgunluktan uzaklaşarak, ışık ve akışı sürekli hale getirebilmeliyiz...
Aslında büyüme zihniyetlerini geliştirebilir ve büyüme kültürlerine yönelik iknayı artırabilirseniz, işte o zaman değişime direncin geçmişte kaldığını göreceksiniz...
Değişime karşı gösterilen direnç, ilerlemeyi ve gelişimi geciktirmektedir...
Zihin, bir odaklanma ve karar verme mekanizmasıdır... Değişim için öncelikle zihnin en derin kısmı olan "bilinçaltının" ikna edilmesi gerekmektedir. Bunun için de zihin biliminden yararlanılması kaçınılmazdır...
Klasik olarak bildiğiniz basit uygulamalarla ve yöntemlerle "ikna" konusunda başarılı olamaz ve hedeflediğiniz değişimi de sağlayamazsınız!
İnsanlar bazen değişim ihtiyaçlarını kabul etmekte isteksizdirler; statükoda kazanılmış çıkarlar söz konusu olduğunda bunu değiştirmek oldukça güçtür, sistematik bilimsel çalışmalara bu süreçlerde çok daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır... Bireysel, toplumsal ve siyaset çalışmalarında dünyada bu yöntemler sıklıkla kullanılmaktadır... Anlamlı ve kalıcı değişimler ancak bu bilimsel yaklaşımlarla gerçekleşebilir...
Değişime karşı dirençler çoğu zaman, değişimi kabul edemeyecek kadar "korkma" duygusunun ağır basması ve toplumsal olarak bu duygunun salgın hale gelmesi ile artmaktadır... Böylesine durumlarda dünya görüşlerinden ziyade içsel konulara daha fazla odaklanılmaktadır...
Zihin bilimini uygulamadan, "ikna" psikolojisinde ve sosyolojisinde başarılı olamaz, hedeflediğiniz ve arzuladığınız bireysel ve toplumsal değişimi gerçekleştiremezsiniz...
Değişimi zor, hatta imkânsız hale getiren bilinçsiz yaklaşımlarınızdır... Klasik düşüncelerinizden öteye geçememenizdir, doğru insanlarla ve doğru ekiplerle çalışmamanızdır... Dünyayı yeterince okuyamamanızdır...
"Değişim" o kadar kolay değildir... "Değişim" oldukça zorlu bir süreçtir... Üzerinde sürekli çalışılması ve hazırlanılması gereken bilimsel bir süreçtir... Evet "sürekli!" çalışmanız ve hazırlık yapmanız gerekmektedir...
"Değişim" ister kötü bir alışkanlıktan vazgeçmek, yeni bir beceri geliştirmek ya da büyük bir yaşam değişikliği yapmak olsun, bireysel olarak da, toplumsal olarak da, siyasal davranış olarak da aynı süreçlerden geçer...
"Değişim" için; çaba, dayanıklılık, planlama ve destek gerekir... Bilindik, klasik ve geleneksel yöntemlerle değişim yönünde zafer ancak bir noktaya kadar elde edilebilir ve bunun ötesine eski yöntemlerle ulaşmak imkânsızlık oranında zordur...
Değişimi zorlaştıran yaklaşımlara bazı örnekler vermek gerekirse:
- Aynı anda çok fazla şeyi değiştirmeye çalışmak ve bunun mesajını kamu oyuna "aşırı yükleme" şeklinde bir anda vermeye çalışmak... Hayatın birçok alanında aynı anda değişiklik yapmak, çok dikkatli yöntemleri gerektirir. Bu yöndeki yaklaşımlar kafa karıştırabilir ve insanları bunalmış hale getirebilir. "Değişim", yerleşik davranış kalıplarına direnmeyi gerektirir; bu, beyinde hayatı kolaylaştırmak için tasarlanmış bilinçsiz, otomatik süreçlere karşı çalışacağınız anlamına gelir. Halihazırda oluşturulmuş bir alışkanlığa ve aynı anda birden fazla cephede çalışmak zorunda olmanız gerektiğini gösterir ve bu da sonunda insanları tükenmişlik noktasına getirebilir... Bundan dolayı da insanlar yapmaya alıştıkları şeyleri yapmaya devam ederler...
- Bir değişik, diğer değişiklikleri içerir... Bir alışkanlığı değiştirmek, farkında olmanız ve hazırlıklı olmanız gereken diğer küçük ve/veya büyük değişiklikleri de içerir. Buna dikkat etmemek, bir değişikliğin inandırıcılığını ortadan kaldırır...
- Statüko rahattır şeklindeki düşüncesel kalıplar... "Değişim" için, özel yöntemlerle değişime hazır ve istekli hale getirilmeniz gerekiyor... Mevcut durumunuz, size rahatlık ve güvenlik sağladığı sürece değişim yapmak zorlaşacaktır... İnsanlar bilinmeyene adım atmaktan ve değişimden korkuyorlar... Özellikle bizim ülkemizde bu duygu daha fazladır... Korkmamaları için "ikna" edilmeleri gerekmektedir... Değişimi istemek ve bu konuda bir şeyler yapmaya hazırlanmak ve cesurca adımlar atmak her zaman önemlidir...
- Değişimin faydaları konusunda net olunmalıdır... Değişiklik yaptıktan sonra hayatların ne kadar daha iyi olacağına insanlara gerçekten göstermeniz, hissettirmeniz yani her yönden bu insanları "ikna" etmeniz gerekmektedir...
- Değişiklik, geniş ve belirsiz olmamalıdır... Kafa karışıklığı yaratmamalıdır... Sade ve anlaşılır olmalıdır... Değişiklikleri, belirli, ölçülebilir birleşenlere ayırmadıkça, inandırıcılığınız başarılı olamayacaktır...
- Değişiklik çabalarını sürekli hale getirmeniz gerekmektedir... Çabalarınızı çok çabuk terk etmemelisiniz... Bu konuda sabırlı olmak zorundasınız... Sonuçları hızlı görmeye çalışmak, yapılacak en büyük hatadır... Çaba olmadan asla sonuç olmaz... Çabuk vazgeçmek, sabırlı olmamak, değişim sürecine uymamak başarısızlığı da beraberinde getirecektir...
- İnsanları değiştirmeye odaklanmak yerine, onlarla ortak akıl üzerinden nasıl bağlantı ve ilişki kurduğunuza daha fazla odaklanmanız gerekiyor ki onları daha iyi "ikna" edebilesiniz... Onların düzeyinde olmak, yaşamlarının içinde olmak, onlardan biri olmak, empatik yaklaşımlar geliştirmek önemlidir...
Zihin biliminde uzmanlaşmış bir kişi olarak şunu söyleyebilirim ki insanların "değişme" arzusundaki yaklaşımları, bireysel olarak da, toplumsal olarak da, seçmen davranışları açısından tamamen aynı çalışmaktadır...
"Değişim" süreci oldukça güçtür! Klasik, bilindik ve geleneksel eski yöntemlerle, günümüzün dünyasında insanları kolay kolay "ikna" edemezsiniz...
İnsanları "değişime" ikna etmek için önce odağınızı yani, kendinizi "değişime" ikna etmeniz gerekmektedir... Bunu yapmadığınız sürece yaşanılacaklar "döngüye" çok yakın olacak, benzerlerini yaşamaya devam edeceksiniz ve sürekli olarak kendinize; "herkes şikayetçi ama siyasette sürekli aynı sonuçlar alınıyor!" diyeceksiniz...
Farketmeniz gereken şey, sizin öncelikle "değişim" için, kendinizi ne kadar "ikna" ettiğinizdir...
Bazen değişikliklerin başarılması inanılmaz derecede zordur... Bu bilinçle hazırlanmanız ve davranmanız gerekmektedir...
Hükûmetlerde gerçek değişimler, cesur liderlik, ortak yarar ve ortak akıl için birlikte çalışmaya istekli partiler, bürokraside kaldıraçların nasıl çalıştırılacağını anlayan bilinçli profesyonel kişilerce gerçekleştirilebileceği unutulmamalıdır... Bütün bunlar bir araya gelirse, gerçek değişikliklerin gerçekleşmesine iyi bir şans yaratılmış olunur...
Belli güçleri birleştirerek bir araya gelmekle ancak "değişim" için bir şans ortaya konabileceği asla unutulmamalıdır... Örgütsel atalet duygusunu genişletip, derinleştirmeniz, çeşitlendirmeniz ve büyütüp fark yaratmanız bu aşamadan sonra, bu şekilde mümkün olabilmektedir...
Unutmayınız! Herkes birlikte ilerliyorsa, başarı şansınız daha yüksek olacaktır... Birlikte hareket etme alışkanlığı kazanmanız gerekiyor... Zihin bilimindeki psikolojik ve sosyolojik süreçleri profesyonellik esasında çok iyi bir şekilde bilinçli yönetmeniz gerekmektedir...
Hepinizin, bu esaslarla birlikte ortak akılla çalışması halinde, sizi kimsenin yenemeyeceğini bilmelisiniz...
Bireysel olarak bir damlasınız! Birlikte bir okyanus olabilirsiniz...
"Değişim" için birlikte olmayı ve birlikte hareket etmeyi şimdi ciddi anlamda daha fazla düşünmelisiniz!
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.