BİRAZ AYDINLIK

Mert MAPOLAR, C.Ht.
mertmapolar@gmail.com
Mert MAPOLAR, C.Ht.

Yeni bir ekonomik kriz dalgası kapıda!

Yayın Tarihi: 07/04/23 07:00
okuma süresi: 11 dak.

KKTC merkez bankasının en son açıklanan verilerine göre şahıs ve şirketlerin kredi borçlarında ciddi devasal artışların yaşanmakta olduğu, vatandaşın aldığı maaşla ancak da mutfak harcamalarını karşılayabildiği, evlilik sezonun yaklaştığı bu günlerde geçmiş yıla göre fiyatların “üç katı” artış gösterdiği ve evlilik maliyetleri karşısında gençlerin evlenmekten vazgeçtiği, tatil sezonun yaklaşmasıyla birlikte uçak ve gemi fiyatlarının da daha fazla yükselmeye doğru gittiği bu günlerde tatil planlaması yapamayan, her yönden içe dönük, yaşamdan alınan zevkin, keyfin düştüğü, pahalılık ile birlikte gelir dağılımı adaletsizliğinin de artığı bir KKTC ve pahalılıkla yaşamaya çalışan daha umutsuz, daha mutsuz, daha stresli, sağlığı daha fazla bozulan bir Kıbrıs Türk insanı var artık karşımızda...

Mutfakta yangın her geçen gün büyüyor ve halk, sağlıklı beslenmekten her geçen gün daha fazla uzaklaşıyor...

Peki bu, kimin umurunda?

Bir taraftan vatandaş bu sıkıntıları yaşarken, diğer taraftan da ülkeyi yönettiğini sananlar, devlet imkanlarını düşüncesizce harcamayı sürdürüyor... Ülke ekonomisine zarar veren, kamu kaynaklarının etkili bir şekilde kullanımını engelleyen, halkın ödediği vergilerin israf edildiği hissi yaratan ve devlete olan güvenin her geçen gün düşmesine neden olan, ülke yöneticilerinin sorumsuzlukları da her geçen gün büyüyerek artmaya devam ediyor...

Devlete ait mali kaynakların düşüncesizce harcanması, vatandaşa sunulan hizmetlerin kalitesini ve beklentisini de olumsuz yönde etkileyerek, düşürmeye devam ediyor...

Ülke yöneticilerinin düşüncesizce devlet kaynaklarını harcaması, yolsuzluğu ve suistimali de şimdi çok daha fazla açık hale getirmiştir... Kamu güvenliği ve adaleti de şimdi olduğundan daha fazla tehdit altına  girmiştir...

Sonuç olarak, devlet imkanlarının düşüncesizce harcanmaya devam edilmesi, toplum refahını daha fazla olumsuz yönde etkileme noktasına getirmiştir... Ülkenin kamu kaynaklarının daha etkili kullanılmasının sorumluluğu acilen ele alınmalı ve kaynaklar daha doğru yönlendirilmelidir...

Unutmayınız! Sorumluluk almadığınızda, sorunlarınızın kaynağı haline gelirsiniz...

Sorumluluklar, yaşamların anlamı ve amacıdır...

Özellikle Türkiye'de gerçekleşecek "14 Mayıs" seçimleri öncesi ve sonrası, ciddi yeni bir ekonomik kriz dalgasının olabileceğine yönelik uzman görüşleri şimdi daha fazla paylaşılmaktadır...

KKTC'de devletin mali kaynakları, sorumsuzca harcanmaya devam ederken, önümüzdeki günlerde Türkiye seçimleri ile birlikte ortaya çıkmasına kesin gözle bakılan yeni bir ekonomik kriz dalgasının bedelinin vatandaşa ödettirilmemesi için tedbirlerin şimdiden artırılarak alınması gerekmektedir...

Önümüzdeki süreçlerde pahalılığın daha fazla tavan yapacağı, ülke ekonomisinin daha fazla kötüye doğru gideceğine yönelik alarm sinyalleri ortaya çıkmaya başlamıştır...

Peki hükûmet bunun için ne yapıyor? Bu konularda ne tür tedbirler alıyor?

 Yoksa hükûmet, halk zaten bunun bedelini bir şekilde öder mi diyor?

Peki imzalanan, "İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolleri" gerçekten Kıbrıs Türk halkının ihtiyaçlarını karşılayabilir niteliklerde midir gerçekten?

Devletin tasarruf tedbirleri için, peki ülkeyi yönetenler bu konularda neler yapacak? Hangi harcamaları kısıtlayacak veya azaltacak? Bunu bilen var mı?

Bu soruların cevaplarını vatandaşa, kim veya kimler verecek?

Kritik tarih; “14 Mayıs!”

Yeni bir ekonomik kriz dalgası yaklaşıyor!

Temel gıda maddeleri ile birlikte bir çok kaleme yüksek zamların yolda olduğunu gösteren önemli alarm niteliğinde sinyaller kendini göstermeye başlamıştır... Vatandaş yüksek fiyatlardan dolayı, şimdi bile sağlıklı beslenemiyor... Peki, yeni zamlarla birlikte ülkesel durum sizce ne olacak?

Sağlık sisteminin doğru dürüst çalışmadığı bir ülkede sağlık turizminden bahsediliyor... Eğitim sisteminin doğru dürüst çalışmadığı bir ülkede eğitim adasından bahsediliyor... Elektriğin sürekli kesildiği, ülkesel alt yapısının, gece aydınlatmasının, yollarının yetersiz kaldığı, hava ve deniz ulaşımının pahalı olduğu bir ülkede, daha fazla turist getirmekten bahsediliyor...

Peki tüm bunlar, bu şartlarda bu ülkede nasıl olacak? Nasıl gerçekleşecek? Bunları bilen var mı?

KKTC'de enflasyon krizi yaşanmaya devam ediyor... Ve önümüzdeki günlerde yeni, daha büyük bir enflasyon dalgası tehlikesiyle karşı karşıyayız...

Şimdi mevcut hükûmete soruyoruz ve vatandaş olarak da sormaya devam edeceğiz; KKTC'de yaşanması olası yeni bir ekonomik kriz dalgasına yönelik hangi önlemler ve/veya planlamalar yapılıyor, hangi kamusal tasarruf tedbirleri düşünülüyor? Vatandaşa açıklansın…

Mevcut KKTC hükûmeti, tasarruf tedbirlerini artırmak için acilen adımlar atmaya başlamalıdır... Peki bunlar neler olabilir, bu konulara kısaca biraz bakalım…

Kamu harcamaları azaltılarak, devlet harcamaları hemen kontrol altına alınmalı: Devlet, harcamalarını kontrol altına alarak tasarruf etmeye başlamalıdır... Bunun için öncelikle gereksiz harcamaların belirlenmesi ve bunların azaltılması veya tamamen durdurulması gerekmektedir.

Devlet, bütçe açıklarını azaltmak için kamu harcamalarını azaltması gerekiyor. Kamu hizmetleri, personel maaşları ve diğer bütçe kalemleri, günün teknolojik şartlarına göre tekrardan yapılanarak, düzenlenmeli.

Kamu kaynakları etkin kullanılmalı: Kamu kaynaklarının daha etkin kullanımı sağlanarak tasarruf edilebilir. Örneğin, kamu kurumları arasında kaynak paylaşımı yapılabilir veya ortak hizmetler sunulabilir.

Mali yönetim reformları uygulanmalı: Devlet, mali yönetimde reformlar yaparak tasarruf tedbirlerini artırmalıdır. Bu, bütçe planlaması, harcama izleme ve denetleme gibi alanlarda daha iyi yönetim uygulamaları getirerek yapılabilir.

Maliyet etkinliği sağlanmalı: Maliyet etkinliği sağlamak için mevcut sistemler ve süreçler gözden geçirilebilir. Böylece verimlilik arttırılabilir, işlemler hızlandırılabilir ve maliyetler düşürülebilir.

Borçlanma azaltılmalı: Devlet, borçlanmayı azaltarak tasarruf yapabilmeli. Bu sayede faiz giderleri azaltılabilir ve ekonomik istikrar sağlanabilir.

İdari yapı basitleştirilmeli: İdari yapıların basitleştirilmesi ve bürokrasinin azaltılması sayesinde devletin işleyişi daha verimli hale getirilebilir. Böylece hem zaman, hem de maliyet açısından tasarruf sağlanabilir.

İşletmeler teşvik edilmeli: Devlet işletmeleri teşvik etmek ve ekonomiyi canlandırmak için çeşitli teşvik programları başlatmalıdır. Bu programlar, işletmelere vergi indirimleri, kredi desteği ve diğer teşvikler gibi çeşitli avantajlar sağlayabilmeli.

Bu önerilerin her biri, devletin farklı alanlarda tasarruf tedbirlerini almasına yardımcı olabilir...

Bu adımların bir arada uygulanması, devletin tasarruf tedbirlerini artırmasına yardımcı olacaktır... Ancak her durumda, alınacak tedbirlerin ülkede yaşayan vatandaşların ihtiyaçlarına göre, ekonomik ve sosyal etkilerinin de dikkate alınması gerekmektedir...

Hükûmetler, verimsizlik ve tembellik yoluyla büyük miktarlarda gereksiz yere harcadıkları devlet paralarından tasarruf etme ve kontrol altına alma alışkanlığını hemen kazanmalıdırlar... Bütçe mutlaka dengelenmelidir...

Tüm bunlar, önümüzdeki süreçlerde çok daha fazla önem kazanacaktır... Şimdi bu adımları, acilen atma zamanı... Mevcut hükûmete bu konularda şimdi çok daha fazla sorumluluk düştüğü ortadadır...

Gerçek hedef, sürekli artan kamusal harcamaları karşılamak için, siyasetçinin vatandaşın cebine elini götürmek olmamalı, devlet harcamalarının azaltılmasına yönelik olmalıdır...

Yönetimde olan hükûmetler harcamalarını artık kısıtlamayı öğrenmelidir... Bunu, kamuyu daha fazla balon gibi şişirerek yapmamalıdır... Kamunun kaynakları düşüncesizce harcanmamalıdır.... Gelinen kötü noktanın bedeli, halka ödettirilmemelidir...

Yaygın hale, nesilden nesile bir alışkanlık haline getirilen hükûmet harcamaları nedeniyle, sahip olunan “hızlı” enflasyonun da etkisiyle, halkın satın alma gücü, her geçen gün daha fazla azalıyor ve "sessiz" fakirleşmeler artıyor...

Anlaşılmalıdır ki, devlet harcamaları kontrol altına alınmazsa, gelecek bugünden çok daha "zor" olacaktır... Yeni ekonomik kriz dalgalarının etkisi çok daha şiddetli ve yıkıcı olacaktır...

Hükûmetin artık tasarruf tedbirlerine acilen gitmesi gerekmektedir...

Hükûmet harcamalarında, ciddi ayarlamaların yapılması artık kaçınılmazdır...

Bütçe açıkları vatandaşa ödettirilmemelidir... Ülkenin yaşlılarıyla, emeklileriyle açık veren bütçe dengelenmeye çalışılmamalıdır...

Denge öncelikle hükûmet harcamalarında başlatılmalıdır....

Ülkemizde kamu harcamalarının her geçen gün neden, daha fazla arttığı halka doğru açıklanmalıdır... Neden kamusal tasarruf tedbirlerinin uygulanmadığı, neden hükûmet harcamalarının kısıtlanmadığı, neden israfın azaltılmadığı vatandaşa en detaylı şekilde anlatılmalıdır... Bunlardan, ülkeyi yöneten siyasetçiler, birinci derece sorumludurlar...

Siyasetçilerin sorumsuzluğundan dolayı artık vatandaş bedel ödemek istemiyor...

Kritik tarih; “14 Mayıs!”

Yeni bir ekonomik kriz dalgası kapıda!

Unutmayınız! Ülkesel ekonomi, yarının gelişmelerini karşılamaya bugünden hazırlanma yönetimidir...

Peki bu ülkeyi yönetenler bu konularda neler yapıyor sizce?

Dikkatsizce boşa harcanan devletin her bir kuruşu, halkın hayat standartlarının aşağıya düşeceği anlamına gelir...

Kamu harcamalarının artık kontrol altına alınması ve hesabının sorulması gereken önemli bir toplumsal sürece girilmiştir....

Vatandaş ciddi bir yol ayrımında...

Ya bunun bedeli, hiç sorgulanmadan, halk tarafından bugünkü gibi ödenmeye hep devam edecek ya da, halk olarak bunun hesabı kararlılıkla, bilinçle siyasetçilerden, daha büyük bir güçle sorulmaya başlanacaktır...

Bu yol ayrımında hangi yöne ilerleneceğine herkes kendisi karar verecektir...

Bilinmesi ve hazırlıklı olunması gereken gerçek; yeni bir ekonomik kriz dalgasının çok yakında ve kapıda olduğudur…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.