Uyuşturucu kullanımı ülkede neden artıyor?

"Girne'de polis kontrolünde durdurulan araçta uyuşturucu bulundu..."

"Trafik kontrolü sırasında durdurulan araçta uyuşturucu çıktı..."

"Trafik kontrolünden uyuşturucu çıktı..."

"Beyarmudu sınır kapısında 10 kilo uyuşturucu ele geçirildi..."

"Metrehan sınır kapısında düzenlenen operasyonda bir şahsın aracında kokain bulundu..."

"Akyar kara giriş kapısında 1 kilo 104 gram ağırlığında uyuşturucu..."

"Arabada yapılan aramada 20 gr hint keneviri ve 15 gr kokain ele geçirildi..."

"Ercan Havalimanı'nda uyuşturucuyla yakalandı..."

"Ercan'da 10 kilo uyuşturucu ile yakalandı..."

"Ercan'dan ülkeye giriş yaptığı esnada üzerinde uyuşturucu madde tespit edildi..."

"İç çamaşırına sakladığı uyuşturucu madde ile ülkeye girdi..."

Ve uyuşturucu haberleri bu şekilde her geçen gün ülkemizde artarak devam ediyor... Her gün bu haberlere yenileri ekleniyor...

Ortaya yeni uyuşturucu kuryeleri, yeni kurbanlar ve yeni uyuşturucu baronları ile karteller çıkıyor... Uyuşturucu kaçakçılığı organizasyonları kendi yaşamsal alanını KKTC'de büyütüyor...

Anlayacağınız KKTC'de uyuşturucu bağımlılığı ve madde kullanımı daha önce hiç olmadığı kadar çeşitleniyor, genişliyor, derinleşiyor ve artıyor...

Etkin mücadele imkanları yetersiz kalıyor...

Siyasetçiler, ülkeyi yönettiğini sananlar kendi kısır döngü dünyalarında yaşamaya devam ederken, ülkede devasal boyutta başka bir dünya kendi dünyasını acımasızca yaratmaya devam ediyor...

Uyuşturucu kullanımı ülkesel faktörlere ve ortamlara göre kendini sınır koymadan geliştiriyor...

Hatırlanmalıdır ki, genç nüfusun olduğu, işsizliğin arttığı, ülkesel sistemsizliğin ve kaos ortamının dalgalı olduğu, ülke yöneticilerinin konuşmalarının çok, icraatlarının az olduğu coğrafyalarda uyuşturucu ticareti ve kullanımı yaygın hale gelir... Uyuşturucu ticareti istikrarsız ortamlardan beslenir...

KKTC bu yönden en riskli ülkelerden biri... Bunun farkındalığına, bireysel, toplumsal ve ülkesel olarak varmalı ve etkin önlemler artırılmalıdır...

KKTC gençliği büyük bir risk altında…

Ülkenin her yaştan insanı, stres, korku ve belirsizlikle başa çıkmak için uyuşturucu kullanımına başvurabiliyor...

Ülkede uyuşturucu kullanımının artmasına neden olan kültürel, sosyal, ekonomik, psikolojik ve siyasi faktörler birçok farklı alanda kök salmaya devam ediyor...

Turizm gölgesinde eğlence ve tatil modu, uyuşturucu kullanımını daha yatkın ve etkin hale getirebiliyor...

Yasal düzenlemelerin zayıf olduğu veya yeterince uygulanmadığı, denetimlerin yetersiz kaldığı ülkelerde uyuşturucu ticareti ve kullanımı her zaman daha yaygındır...

Farkına varılmalıdır ki, uyuşturucu kullanımı merak duyguları ile birlikte genellikle genç yaşlarda başlar ve sosyal normlar, arkadaş çevresi, aile geçmişi ve kişisel tercihler gibi diğer faktörlerle de gelişmeye, artmaya ve büyümeye devam eder...

Ailelere de bu konuda çok büyük sorumluluklar düşmektedir... Farkındalık ve bilinç düzeyleri bireysel, toplumsal ve ülkesel olarak geliştirilip, artırılmalı ve yükseltilmelidir...

Bu aşamada akla gelen ilk soru, trafik kazalarının çok fazla artmaya başladığı ülkemizde KKTC trafiğinde yeteri kadar uyuşturucu testinin, analizinin ve ölçümünün yapılıp yapılmadığı, bu yönde yeteri kadar cihaz ve donanıma ülke olarak sahip olup olmadığımız sorusudur... Peki hava ve deniz limanlarında, sınır kapılarında yeterince önlemimiz, kaçakçılıkla mücadele güvenliğimiz, bunlar için yeni nesil teknolojik cihazlarımız, aletlerimiz ülkesel olarak var mı? Yeterli mi?

Sizce, bunların cevabı ne olur?

Bilinen bir gerçek var ki, KKTC'de uyuşturucu kullanımı kontrolsüz bir şekilde artıyor... Çeşitleniyor ve derinleşiyor… Kullananların sayısı her geçen gün çoğalıyor... Her yaştan, her kesimden ve her meslekten kişi şimdi daha fazla uyuşturucu madde ile tanışıyor...

Peki ülkede uyuşturucu kullanımı neden artıyor? Neden ülke uyuşturucu konusunda alarm sinyalleri şimdi daha fazla veriyor? Neden her yerden uyuşturucu çıkıyor? Talep, neden arzı yükseltiyor?

Şimdi biraz bunlara bakalım...

Ülkedeki stres ve Kaygı: Günümüzün hızlı tempolu yaşamı insanları daha fazla stres altında bırakmaktadır. Bu da birçok insanın stres ve kaygı ile başa çıkmak için uyuşturucu kullanımına yönelmesine sebep olabiliyor.

Kolay Ulaşılabilirlik: Uyuşturucu maddelerin satışı ve temini artık bir şekilde ülkemizde daha kolay hale getirilmiştir. Bu da uyuşturucu kullanımını artıran önemli bir faktördür.

İşsizlik ve Ekonomik Sorunlar: İşsizlik ve ekonomik sorunlar birçok insanı umutsuzluğa sürükleyebiliyor. Bu da uyuşturucu kullanımına yönelmelerine neden oluyor.

Sosyal Baskı ve Özenti: Bazı gençler, arkadaşları arasında uyuşturucu kullanımı yaygın olan bir ortamda yetişebiliyor, bu da uyuşturucu kullanımını tetikliyor.

Rekreasyonel Kullanım: Bizler gibi bilinçaltı davranış bilimci uzman hipnoterpistlerin literatüerinde

olan "rekreasyon" kelimesi; en genel tanımıyla, insanların fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü geri kazanmak için isteyerek yaptıkları aktiviteler olarak ifade buluyor... Rekreasyonel aktiviteler bireylerin serbest zamanlarında sosyalleşmelerine, çevreleri ile olumlu ilişkiler kurmalarına ve kendilerini geliştirmelerine olanak sağladığına inanılıyor... İşte bu noktada "ikincil kazanım" olarak çoğu insan uyuşturucu maddeleri sosyalleşmede "rekreasyonel" amaçlarla deneyebiliyor ve kullanabiliyor... Bu yöndeki rekreasyonel kullanım, uyuşturucu bağımlılığını artırıyor.

Yanlış Bilgi: Bazı insanlar uyuşturucular hakkında yanlış bilgilendirilirler veya yanlış inançlar edinirler. Bu da uyuşturucu kullanımını artıran faktörlerden biridir.

Kısaca en basit dille özetlemiş olduğum bu faktörlerin yanı sıra, uyuşturucu kullanımı ile ilgili "halk sağlığı politikaları" ve önleme çalışmaları yetersiz veya etkisiz olmasından da ülkemizde uyuşturucu ticaretinin ve kullanımının artışına neden oluyor...

Bu noktada akla gelen bir soru da, ülkemizde uyuşturucu kullanımı ile ilgili "halk sağlığı politikaları" tam olarak nedir? Bunu, kim biliyor?

Peki uyuşturucu ile mücadelede ailelerin durumu nedir?

Uyuşturucu kullanımı, birçok aile için ciddi bir endişe kaynağıdır. Uyuşturucu bağımlılığına karşı mücadele etmek için ailelerin yapabileceği basit bazı şeyler vardır... Bunlar;

Eğitim ve Farkındalık: Aileler, uyuşturucu kullanımının zararlarını ve sonuçlarını bilmeli ve çocuklarına bu konuda açık ve net bir şekilde bilgi vermelidir. Eğitim ilk önce ailede başlar. Uyuşturucu kullanımıyla ilgili konuları tartışmak ve farkındalık yaratmak, çocukların bu konuda daha bilinçli olmasını sağlayacaktır.

İletişim: Aileler, çocuklarıyla düzenli olarak iletişim kurmalı ve onların duygusal, düşüncesel ve davranışsal ihtiyaçlarını anlamalıdır. Aileler, çocuklarının arkadaş çevresi ve davranışsal tutumları hakkında bilgi sahibi olmalı, onlarla açık bir şekilde konuşmalı ve onları dinlemelidir...

Örnek Olma: Aileler, çocuklarına örnek olmalıdır. Ebeveynler, uyuşturucu kullanmaktan kaçınmalı ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemelidir.

Destek: Aileler, çocuklarının duygusal, düşüncesel ve davranışsal ihtiyaçlarını karşılamak için destek olmalıdır. Çocuklarının kendilerini ifade etmelerine izin vermeli ve onların ihtiyaçlarını anlamalıdır.

Risk Faktörleri: Aileler, çocuklarının risk faktörlerini tanımalıdır. Örneğin, evde şiddet, kötü muamele, yalnızlık veya yoksulluk gibi faktörler, çocukların uyuşturucu kullanımı riskini artırabilir. Bu faktörlerin varlığı durumunda, aileler çocuklarına ek destek sağlamalıdır.

Profesyonel Yardım: Aileler, çocukları uyuşturucu kullanıyorsa, profesyonel yardım aldırmalı. Çocuklarına bu yöndeki desteğin önemi en iyi şekilde anlatılmalıdır... Yurt dışından mezun diplomalı ve uluslararası mesleki lisanslı uzman bir bilinçaltı davranış bilimci ve hipnoterapist danışman olarak söyleyebilirim ki istekli ve kararlı olmaları halinde ülkemizde bu yöndeki danışanlarımıza uyuşturucu kullanımıyla, bağımlılık ve alışkanlıklarla mücadele etmede onlara, en iyi yöntemlerle dünya standartlarında danışmanlıklar, başarılı bir şekilde tarafımızca sunulmaktadır...

Uyuşturucu ani ölüme yol açan önemli bir bağımlılıktır. Bu duruma bilindiği halde devam etmek ciddi uyuşturucu bağımlılığına işaret eder. Uyuşturucu özelliği olan çeşitli maddeler vardır bunlara örnek; kokain, esrar, eroin, ecstasy, bonzai, taş kokain (crack kokain), mascalin, ketamin, metamfetaminler ve amfetaminler vb. Liste çeşitleniyor ve uzayıp gidiyor...

Unutmayalım! Uyuşturucu kullanımı, hayatımızda yer alan en büyük tehditlerden biridir. Gençlerimizi ve geleceğimizi korumak için hep birlikte kendimizi ve onları bilinçlendirmeliyiz...

Uyuşturucu kullanımı, sadece bir bireyin hayatını değil, tüm toplumun sağlığını tehdit eder. Bu yüzden toplumsal farkındalık oluşturmak ve bilinçli bireyler yetiştirmek her zaman önemlidir...

Uyuşturucu kullanımı asla bir seçim değildir. Kullanıcılar çoğu zaman zorlu yaşam koşulları ya da kişisel sorunlar nedeniyle bu yola düşerler. Onlara yardımcı olmak ve destek olmak ise hepimizin görevidir...

Uyuşturucu kullanımının yaygınlaşması, gençlerimizi ve toplumu olumsuz etkiliyor. Bu nedenle, bilinçli bir toplum olarak, uyuşturucu kullanımını önlemek için hep birlikte çalışmalıyız...

Unutmayınız! Uyuşturucu kullanımıyla mücadele etmek, sadece polisin ya da devletin sorumluluğunda değildir... Toplumun her bireyi olarak bizler de sorumluluk almalı ve bu soruna karşı farkındalık yaratmalıyız...

Uyuşturucu kullanımı, sadece kişinin sağlığını değil, aynı zamanda ailelerinin ve yakınlarının hayatını da etkiler. Bu yüzden toplumsal farkındalık yaratmak ve kullanımı önlemek için var gücümüzle çalışmalıyız...

Uyuşturucu kullanımı, bir bireyin özgürlükleriyle ilgili değil, sağlık ve güvenlik sorunlarıyla ilgilidir. Bu yüzden toplum olarak, kullanımı önlemek ve zararlarını bilinçli bir şekilde anlatmak her zaman önemlidir...

Uyuşturucu kullanımı, sadece kullanıcının değil, tüm toplumun sorunudur. Bu nedenle toplumsal farkındalık yaratarak, uyuşturucu kullanımını engellemeye ve kullanıcıların bu sorunu çözmelerine, “ortak akılla” destek olmalıyız…

Peki uyuşturucu ile mücadelede hükûmetler ne yapmalı?

Uyuşturucu bağımlılığı evrensel olduğu kadar ciddi ülkesel bir sorundur ve hükûmetlerin bununla mücadele etmek için birçok farklı yolu vardır. İşte hükûmetlerin uyuşturucu ile mücadelede uygulayabilecekleri bazı stratejiler;

Eğitim ve farkındalık: Uyuşturucu kullanımının zararları hakkında eğitim kampanyaları ve farkındalık artırma faaliyetleri yürütmek. Gençlerin uyuşturucu kullanımının zararlarını öğrenmeleri ve önceden alınan önlemlerle risklerini en aza indirgemeleri için bu konuda eğitimli olmalarını sağlamak.

Uyuşturucu satışını engellemek: Uyuşturucu satışını engelleyen ve bunları bulunduranlara cezai yaptırımlar uygulayan, daha sert yasalar çıkarmak.

Hapishanelerde destek: Uyuşturucu kullanımı nedeniyle tutuklu bulunan kişilere hapishane içinde destek imkanı sunmak.

Rehabilitasyon merkezleri: Uyuşturucu bağımlıları için rehabilite merkezleri açmak ve destek imkanı sağlamak.

Alternatif tedaviler: Uyuşturucu kullanımını azaltmak için dünyada uygulanan alternatif tedaviler sunmak, örneğin, tıbbi marihuana, methadone gibi tedaviler.

Polis teşvikleri: Uyuşturucu kullanımı ile mücadele eden polislere teşvik vermek ve uyuşturucu satıcılarına yönelik kararlı ve etkin operasyonlar yürütmek.

Sınırları daha bilinçli kontrol etmek: Uyuşturucu kaçakçılığına karşı sınırları daha bilinçli ve daha etkin kontrol etmek, yeni teknolojiyi bu konuda daha bilinçli kullanmak.

Uluslararası işbirliği: Uluslararası işbirliği yaparak uyuşturucu kaçakçılığına karşı ortak hareket etmek.

Bu stratejiler, uyuşturucu ile mücadele etmek için kullanılabilir. Ancak, her ülkenin kendine özgü koşulları ve ihtiyaçları olduğu da unutulmamalıdır... Bu nedenle, bir ülke için en uygun stratejiler başka bir ülke için uygun olmayabilir... Bazı durumlarda ülkemizde geçmişte yapılmaya çalışılan uygulamalar ülke insanına göre uyarlanmamıştı. KKTC bu yönde atacağı adımlarda ve oluşturacağı stratejilerde, ülke insanın özellikleri, toplumun değerleri, kültürü, tarihi ve coğrafyası göz önünde bulundurmalıdır...

Gerçek olarak karşımızda duran bir şey var ki o da, KKTC'de uyuşturucu kullanımı artıyor...

Uyuşturucu kullanımı sadece kendimize değil, toplumumuza da zarar vermeye devam ediyor...

Uyuşturucu kullanımı, hayallerimizi, hedeflerimizi ve potansiyelimizi çalmaya devam ediyor...

Uyuşturucu kullanımı, bir çözüm değil, bir sorun olduğu gerçeği çok iyi anlaşılmalıdır...

Uyuşturucu kullanımı, sağlığın en büyük tehditçisi olmaya hep devam edecek...

Uyuşturucu kullanımının, hayatımızın kontrolünü kaybetmemize er geç neden olacağı bilinmelidir...

Uyuşturucu kullanımı, toplumda şiddet ve suç oranlarını artırdığı da hatırlanmalıdır...

Unutmayınız! Uyuşturucu kullanımı, zayıf ve savunmasız olanları hedef alır ve onların hayatlarını mahvetmeye hep devam eder...

Uyuşturucu kullanımıyla mücadele etmek, toplum olarak daha güçlü ve daha sağlıklı olmamızı sağlayacaktır...

Uyuşturucu kullanımıyla mücadele etmek, kendimizi ve geleceğimizi korumak için bireysel, toplumsal ve ülkesel bir görevdir... Hayati bir sorumluluktur...

Ülkede suni gündem olarak ortaya konulan meselelerden çok daha önemli ve ciddi konuların olduğu asla göz ardı edilmemelidir…

Uyuşturucu kullanımı bunlardan en ciddi olanıdır ve ülke genelinde alarm sinyalleri vermektedir!

Algı körlüğü yaratıp farkındalığı bozan, ortak akıldan uzak, gereğinden fazla uzatılan suni gündem meseleleri ülkedeki bazı kesimlerin çok daha fazla işine geldiği ortadadır…

Ülkenin hayati derecede önemli ciddi sorunları, suni ve yapay gündem kamuflajları yaratılarak gizlenmeye çalışılması kabul edilir bir durum değildir…

Ortak akılla çözülebilecek birçok konu ülkemizde suni gündem yaratılarak gereksiz yere çok fazla uzatılmaktadır…

Siyasetçiler, ülkeyi yönettiğini sananlar kendi kısır döngü dünyalarında yaşamaya devam ederken, ülkede devasal boyutta başka bir dünya kendi dünyasını acımasızca yaratmaya devam ediyor...

Unutmayınız! Farkındalık, değişimin başlangıcıdır...

Hepinize güzel ve sağlıklı günler diliyorum...